28.03.2024 22:53:20
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21

1 Ekimden Sonra Başlayacak

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, “Üniversitelerin eğitim ve öğretim takvimi ile alakalı beklenen açıklamayı yaptı. Saraç açıklamasında, karma eğitim modeli konusunda üniversitelere geniş yetki sağladıklarını ifade ederek, 1 Ekim 2020 tarihi sonrasında başlayacak” dedi.

Editör : Dörtdivan DünyasıKategori : EĞİTİM14 Ağustos  2020 Cuma - 19:44
YÖK’ten Üniversitelerle İlgili Önemli Karar
Bilim Kurulunun tavsiyesi üzerine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilk ve orta dereceli okulların 31 Ağustos itibariyle uzaktan eğitimle açılacağını ve 21 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini açıklamıştı. Bakan Ziya Selçuk’un açıklaması sonrası gözler üniversitelerle ilgili duruma çevrildi. Yükseköğretim Kurulu(YÖK) tarafından üniversitelerin eğitim takvimine ilişkin bir açıklama yapıldı. YÖK Yekta Saraç tarafından yapılan açıklamada üniversitelerde uzaktan ve yüz yüz eğitim olarak karma bir eğitim modeli oluşturulduğu belirtildi.
Salgının Bölgesel ve Yerel Seyrine Göre Farklı Uygulamalar
YÖK Başkanı Saraç açıklamasında, “Bütün dünyada, 2020-2021 eğitim ve öğretim süreçlerine yönelik pek çok konu tartışılmaktadır. Yükseköğretim sistemi çok güçlü olan ülkelerde de bu konuda fikir birliği bulunmamaktadır. Bazı ülkeler 2020-2021 eğitim ve öğretim döneminin tamamen dijital ortamda uzaktan öğretim ile yapılacağını belirtmiş iken, karma yöntemi benimseyeceklerini, yüz yüze ve çevrimiçi karma yöntemleri kullanacaklarını, uzaktan öğretim ve örgün öğretimi fakülte/program esaslı uygulayacaklarını açıklayan ülkelerin sayısı da az değildir. Bilindiği üzere Yükseköğretim Kurulu olarak yakın zamanda dünya örneklerini de inceleyerek Küresel Salgında Yeni Normalleşme Rehberi’ni yayımladık. Rehberde, ‘Uzaktan Öğretim Uygulamaları, Uygulamalı Eğitimler, Ölçme ve Değerlendirme Uygulamaları, Yabancı Uyruklu Öğrenciler, Toplantılar, Kongreler ve Değişim Programları’ başlıkları altında çerçeve kararlar ve öneriler yer almaktadır. Bu rehberde de açıkladığımız üzere, salgın dinamik bir süreç olduğu için salgının bölgesel ve yerel seyrine göre üniversitelerimizce farklı uygulamalara gidilmesine imkân tanınmaktadır” dedi.
“Eğitim ve Öğretimi 1 Ekim 2020 Sonrasında Başlayacak Şekilde Planlamaları İstenmiştir”
Saraç açıklamanın devamında ülkemizde 45 bine yakın program bulunmakta olduğunu ve her bir programın kazanım hedefleri doğrultusunda uygulanma yöntemlerinin değişkenlik arz etmekte olduğunu belirterek, “Nitekim edebiyat, sosyoloji, moda tasarımı programlarıyla ebelik veya geleneksel el sanatları yahut tıp, diş hekimliği ve pilotaj programlarının eğitim öğretim süreçleri birbirinden çok farklıdır. Salgın süresince bu programların uygulamalarında alınacak önlemler de bölgeden bölgeye elbette ki farklılık arz edebilecektir. Bugün itibariyle; üniversitelerimizin eğitim öğretim takvimlerini 1 Ekim 2020 tarihi sonrasında başlayacak şekilde planlamaları istenmiştir. Bunun yanı sıra ‘kampüslerdeki öğrencilerin seyreltilmesi, hareketliliğin azaltılması’ da önemli olup bunun için üniversitelerimize karar alma süreçlerinde geniş imkan tanınmıştır. Böylece üniversitelerimizin fakülte ve program bazında farklı uygulamalar yapabilmeleri mümkün hale gelmiştir. Salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programlar için yapılacak olan uygulamalara yönelik hususlarda üniversitelerimizin ilgili kurulları karar verecektir” ifadelerine yer verdi.
“Süreç Tedbir Maksatlı Yönlendirmeler Çerçevesinde Sürdürülecek”
Salgın dolayısıyla yaptıkları yapısal düzenlemelerle karma öğretim uygulayabilmeleri için üniversitelere geniş bir alan bırakıldığına dikkat çeken Saraç son olarak ise şunları bildirdi: “Üniversitelerimiz Koronavirüs Komisyonları ve ilgili diğer kurul ve komisyonları marifetiyle öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin ve idari personelimizin sağlığını tehdit etmeyecek şekilde genel planlamalar yapabilecektir. Elbette ki bu süreç Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıkların tedbir maksatlı yönlendirmeleri çerçevesinde sürdürülecektir. YÖK olarak, bu süreci başından itibaren ‘çevik yönetim, güçlü koordinasyon, esnek kararlar almak ve kurumsal çeşitliliği imkân olarak kullanmak’ şeklinde özetleyebileceğimiz bir yönetim anlayışı ile yönetiyoruz. Aileleri tarafından bizlere emanet edilen sevgili öğrencilerimiz başta olmak üzere, bütün akademik ve idari personelin sağlığı karar süreçlerimizde en fazla dikkat ettiğimiz husustur.”


 

YAZARLAR

Tamamı