“DERDİ OLANIN “NEREDE BU VEKİLLER” DEMESİN DİYE ADAYIM”
Bolu'nun bilinen isimlerinden olan ve yaptığı eylemlerle Türkiye gündeminde defalarca yer alan eski BBP İl Başkanı Mahmut Alan, Köroğlu Düğün Salonunda gerçekleştirilen programda 2023 genel seçimleri için bağımsız aday olduğunu açıkladı. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı adaylık açıklamasında konuşan Alan, “Bağımsız adaylık öyle kolay bir şey değil. Herkes siyasi partilerin gücüyle bir şeyler yapmaya çalışır. Alışıla gelmiş klasik siyasetten daha farklı olması gerektiğini düşünüyorum. Genelde siyasiler çıkıyorlar topladıkları kalabalığa nutuk atıyorlar. Biz burada nutuk atmak için değil, dertleşmek ve Bolu'nun sorunlarını konuşmak için buradayız” dedi
“ÇOCUĞUMA POLİS TAŞLATMADIM”
Geçtiğimiz günlerde BİM marketinde çocuğuyla birlikte çektiği video ile ilgili de açıklamalarda bulunan Alan, “Bakmaya bile utandığımız bir şeyi bizim İslami değerlerimize hakaret ederek heykel koyuyorlar. Abdülhamit Han'ın evine koyuyorlar, İslam'a ve devlete hakaret ediyorlar. Ama medya benim için suç makinası dedi, elhamdülillah 24 değil 90 ayrı suçum var ama hepsi PKK. Bir tane şahsi davam yok. Böyle karalıyorlar. 24 ayrı suç işlemişim, suç makinasıymışım. Geçtiğimiz hafta yaşadığım olayı da anlatmak istiyorum. Telefoncu bir arkadaşımızın tavsiyesiyle Bimcell almıştık. Tabi bu Bimci şahıs devletimizi ve milletimizi hedef alarak haddini aşınca bende bu hattı iptal etmek istedim. Demek ki öyle bir evlat yetiştirmişiz ki oğlum, ben konuşmak istiyorum baba dedi. Oğlum da özür dileyerek başladı konuşmasına ve bu BİM'in sahipleri bu ülkeye bu devlete hakaret edemez dedik. İki gündür FOX TV'de beni yayınlıyorlar. Çocuğunu götürmüş siyasete bulaştırmış diyorlar. Elhamdülillah çocuğuma polis taşlatmadım ben, devletine küfür ettirmedim ben. Benim 12 yaşındaki çocuğum devlete hakaret ettirmeyiz dedi. İşte 12 yaşındaki çocuktan bile korkuyor bu güruh” şeklinde konuştu.
“HAİNE SİNİRLİYİM”
Japon bir bilim adamının Türkiye'de bir araştırma yaparak iki korkunç sonuç elde ettiğini vurgulayan Alan “Japon bir bilim adamı Türkiye'de ciddi bir araştırma yapıyor ve iki sonuç elde ediyor. Diyor ki iki korkunç sonuç gördüm Türkiye'de. Birincisi Türkleri yıkmak çok zor. Onları sosyal medya ve TV programları ile parçalıyorlar. Kim parçalıyor, Amerikan emperyalizmi. Bu korkunç ama ikincisi daha korkunç, malesef Türkler bunu biliyor. Aileleri ile bunu izliyor, sessiz kalıyor ve programlara katılıyor. Yani biz hangi ecdadın topraklarındayız, biz nerede yaşıyoruz. Burası Müslüman toprağı, iki tane erkek evlilik teklifi yapıyor. Bana diyorlar ki sinirli konuşuyorsun. Evet, sinirliyim, haine sinirliyim, LGBT'ye sinirliyim. Çünkü çocuğumu çalıyorlar, yarın birgün sizlerin çocuklarını da çalacaklar. Bu yaptıklarımın çoğunu normalde yapacak biri değilim. Ama 2014'te siyasete girdikten sonra siyasetin içinde samimiyetsizlik gördüm. Bu topraklar böyle harcanacak topraklar mı? Hiç bir parti farketmez. Ben ülkücüyüm, ülkücü doğdum ülkücü yaşıyorum. Burada her partiden biri var. Benim kriterim şu, islama hakaret etmeyen, devlete hakaret etmeyen, millete hakaret etmeyen herkes benim başımın tacıdır. Ama onun dışındaki vatan hainlerine yer yok” ifadelerini kullandı.
“HATA YAPTIĞINDA DA SÖYLEYİN”
Siyasi partilerin insanları kutuplaştırdığını belirten Alan “Bir parti slogan geliştiriyor, öbür parti bir slogan geliştiriyor. Liderleri çıkıyor birbirine hakaret ediyor. Biz şunu niye yapamıyoruz. AK Parti partisini ölümüne savunuyor. Ama hata yapıyor, hata yaptığında da söyleyin. Geçtiğimiz günlerde HDP'yi ziyaret ettiler. Bu bir hatadır. 6 milyon oya bu milleti mi harcıyorsunuz? HDP'nin 6 milyon oyu var. İktidar muhalefet bir araya gelip bu hainleri kovamadı meclisten. Yazıklar olsun. CHP, AKP veya diğerleri hata yapıyorsa hata diyeceğiz. Futbol takımı gibi parti tutulmaz. Yanlışa yanlış demek yok, doğruya doğru demek yok. Biz bunları başaramazsak kusura bakmayın bir adım öteye gidemeyiz. Olduğumuz yerde sayar dururuz. Bir o parti çıkar bir bu parti çıkar peşinden gider dururuz. Muhsin Yazıcıoğlu konuşmasında ne diyordu? Muhsin nereye biz oraya diye meydan yıkılırken, herkesi durdurup diyor ki hayır. Muhsin nereye o nereye bu nereye diye diye bu hale geldik. Bizim sloganımız halk nereye biz oraya. İşte böyle adamların kıymeti bilinmeli bu ülkede. Yoksa siyaet çok basit. Burada iki nutuk atar, iki siyasi kelime söyler çeker gideriz. Derdimiz devlet, derdimiz millet. Doğruları yaparsak ecdada yakışır oluruz” dedi.
“HİÇBİR ÜLKENİN MECLİSİNDE KENDİ DEVLETİNİ KÖTÜLEYEN SİYASETÇİ GÖREMEZSİNİZ”
Ekonomik sıkıntılara rağmen hükümetin yapmış olduğu yerli ve milli silah üretimi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Alan “Ekonomik pahalılık var. Bütün dünyada sıkıntı var ama TOGG'u çıkarttık, yerli ve milli silah çıkarttık. AK Parti'yi destekleme ama TOGG'un bilmem nesi yerli değil diyerek karşı çıkıyorlar. Bir marka oluşturuyor Türkiye buna da karşı çıkıyorlar. Hiçbir ülkenin meclisinde kendi devletini kötüleyen siyasetçi göremezsiniz. İşte ben o meclise gidersem böyle yapmayacağım. Evet ekonomi kötü ama burada hükümetin görevleri var. Ne yapmalı, temel gıda maddelerini üretmeli ya da üreticiye destek vermeli. Yandaşlara değil üretim yapana destek çıkmalı. Memlekette usta bulamıyoruz mesela. Evinde bir şey arızalanıyor, araban arızalanıyor yaptıracak kimse bulamıyorsun. Herkes masa başı iş istiyor. Tamam hükümete, siyasi partilere suç bulalım ama biraz da bizim suçumuz yok mu? Hiç kimse çalışma taraftarı değil. Herkes kolay yoldan para kazanmanın derdinde. Bundan 30 sene sonra kalifiye eleman ve usta problemi patlak verecek. Başa gelen siyasetçiler, bütün devlet kadrolarını kendilerine göre şekillendiriyorlar ve dikkat ederseniz herkes bundan şikayetçi. Bütün kurumlar siyaset yüzünden kilitlenmiş durumda. Temizlikçi görevini yapmıyor, müdür görevden almak istiyor izin vermiyorlar. 50 tane milletvekili arıyor, o temizlikçiyi görevden alamazsın diyor. İşte biz bu liyakatsız atamalara karşı geleceğiz” ifadelerini kullandı.
“BEN NEDEN ADAYIM?”
Son olarak neden aday olduğunu belirten Alan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ben makama gelip yandaşlara ihale vermeye değil, yandaşlarını işe sokmaya değil, ben Kur'an-ı Kerim üzerine yemin edip yetim hakkı yemeyeceğim deyip kendi menfaatlerine çalışanların aksine Bolu için, bu vatan için adayım. Bolu eşsiz doğasıyla sanki bir cennet. Eşsiz doğası ile yeryüzünün cenneti olan ve Ankara ile İstanbul arasında ki konumundan dolayı eşsiz bir il olan Bolu'yu hak ettiği yere getirmek için adayım. Nerde bir garip, nerde bir yetim varsa, nerde başı sıkışan varsa, Bolu'da nerede bu vekiller demesinler diye adayım. Etekli terör örgütü üyeleri ve onların türevleri elinde tesbih İzzet Baysal Caddesi'nde gezmesin diye adayım. Sayısız hayali projeler açıklayıp Zübükzade gibi makamda oturanların aksine kendi ikbalimi milletim ve devletime feda etmek için adayım. İhtiyacı olduğunda devletimin ve milletimin emrindeyim.” (Faruk Çidem / boluekspres.com)
