25.04.2024 18:45:59
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21

Bolu yeni depremlere gebe!

Bolununsesi.com, Bolu halkını aydınlatma görevini yerini getirmek üzere yetkin bilim insanları ile özel olarak görüşerek, akıllarda oluşan sorulara cevap aradı. Bolununsesi.com da yayımlanan "Bolu Yeni Depremlere Gebe” haberini bilgilerinize sunuyoruz. Bolu da deprem açısından durum ne? Bu haberde..

Editör : Dörtdivan DünyasıKategori : BOLULULAR05 Ekim  2019 Cumartesi - 12:12
BOLU YENİ DEPREMLERE GEBE!
Bolu’da yakın zamanda tanımlanan 3 yeni fayın yıkıcı bir deprem oluşturma ihtimali bulunuyor. Kuzeybatıda Elmalık ve Yumrukaya üzerinden güneydoğu istikametine giden fayların hepsi, şehrin tam merkezinden geçiyor.
Kasaplar, Dağkent ve Bürnük faylarından biri Hisar Tepesi’ne kadar, bir diğeri Hisar Tepesi’nden Bürnük Köyü üzerine ve diğeri de Karaçayır Siteler Camii önünden Ali Rıza Tekemen Caddesi’ne kadar uzanıyor.
12 Kasım 1999 depreminden 18 gün önce Gazeteniz BolununSesi’nde, “Bölgemizde deprem bekleniyor” başlığıyla gelecek felaketin haberini veren tek gazete olmuştuk. Bugün yine saygın akademisyenlerle Bolu’da deprem tehlikesini ve yeni fayların ayrıntılarını konuştuk.
5,8’lik İstanbul depreminin ardından yeniden ülke gündeminde deprem tartışılıyor. Türkiye’nin en önemli ve kalabalık bölgesi olması dolayısıyla tüm gözler İstanbul’a çevrildi. Ulusal medyada çok sayıda bilim adamı İstanbul’da olabilecek depremi, öncesini sonrasını, afet yönetimini tartışmaya başladı ve bu halen devam ediyor.
Bütün bu hengame içinde, İstanbul’da olacak depremin eşdeğerinin doğuda Bolu’da yeni tanımlanan faylar üzerinde olabileceği yönünde görüş bildiren bazı bilim adamları oldu. 17 Ağustos 1999 depremiyle sarsılıp 12 Kasım 1999 depremi ile yıkılan Bolu’nun adı telaffuz edildi, ancak Bolu adı doğal olarak İstanbul’un gölgesinde kaldı.
Biz de Bolununsesi olarak Bolu halkını aydınlatma görevini yerini getirmek üzere yetkin bilim insanları ile özel olarak görüştük. Akıllarda oluşan sorulara cevap aradık…
Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Tektonik Araştırma Grubu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, Jeofizik uzmanı, Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Gözlem Kurulu (DOHAD) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Gündoğdu ve Afet Uzmanı ve Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Kubilay Kaptan sorularımıza cevap verdi.
TEHLİKE BOLU İÇİN DE GEÇERLİ
Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Tektonik Araştırma Grubu Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gürol Seyitoğlu: “Körfez ve Düzce depremlerinden sonra bir kırılma meydana geldi. Bu tür kırılmalardan sonra iki uçta gerilme birikiyor. Yani bundan sonra meydana gelebilecek depremlerin iki uçta olma olasılığı var. Bu uçlardan batıdaki Marmara Denizi, doğudaki ise Kaynaşlı Asarsuyu tarafında kaldı. İstanbul nüfusu çok olduğu için insanlar doğal olarak Marmara Denizi tarafına odaklanıyor. Ama aynı tehlike Bolu için de geçerli”
SİSMİK YANSIMA ÇALIŞMASI YAPILDI
“Burada Asarsuyu vadisinden sonra fayın ne yapacağı konusunda bir öngörümüz oldu bizim. Bu çalışmayı da onu ispatlamak için yaptık. Aslında bu öngörüyü 2000 yılının başında Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik Dergisi için yazmıştım. Ancak uzun süre fon ve araştırma parası bulamadık ve 2013-2014 yılına kadar sarktı… Daha sonra Doğu Marmara Kalkınma Ajansı çalışmamızı destekledi. Sismik yansıma verileri yardımı ile yürüttüğümüz çalışmaya göre kırılmasını düşündüğümüz fay hattı parçalar halinde. Bir tanesi kuzeybatıdan uzanıp Hisar Tepesi’ne geliyor. Bir tanesi de Hisar Tepesi’nden Bürnük Köyü üzerinden Yeniçağa Gölü’nün olduğu tarafa bağlanıp Kuzey Anadolu Fay ana hattı ile birleşiyor. Karaçayır Mahallesi’nde de Ali Rıza Tekemen Caddesi’nin orada da sürekli hareket var. Belediye orada yola devamlı yama yapıyor, yani orada hareket var. Orada da sismik yansıma çalışması yaptık. Yani yer altının tomografisi gibi düşünün… Orada da fay net şekilde görünüyor”
HENÜZ GERİ DÖNÜŞ ALMADIK
“Bütün bu dataları rapor haline getirdik ve çalışmamızı destekleyen Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’na raporu sunduk. Bu rapor Valilik ve Belediyeye gitmiş olabilir, ulaştırdıklarını düşünüyorum. Ben depremden sonra Bilim Kurulu üyesi olarak da çalıştım Bolu’da. İnsanlar depremin etkisi geçince unutuyorlar. Ancak ellerinde böyle bir data var, bunu değerlendirmeleri lazım. Bizim bilim insanı olarak görevimiz burada bitiyor, bundan sonrası yöneticilerimizin işidir. Fakat ben, Valilik ve Belediye Başkanlığı’ndan bir geri dönüş almadım. Hocam, bir çalışma yapmışsınız, Bolu’yu yakından ilgilendiriyor, gelin bize anlatın diyen kimse olmadı”
ÖNGÖRÜ TEST EDİLDİ
Prof. Dr. Seyitoğu tespit edilen yeni fayların üretebileceği deprem büyüklüğü için bir öngörünüz var mı sorumuzu ise şu şekilde cevapladı; “Onu siz de hesaplayabilirsiniz. Düzce depremi Gölyaka ile Kaynaşlı arasında 7,2 üretti. Oradaki mesafeye bakın, aşağı yukarı aynı mesafe. İşte orada kırılmayı bekleyen bölüm var. Onu bu son çalışmayla tespit etme şansımız oldu, yani elde somut bilgi ile konuşuyoruz, öngörüyle değil”
Bolu’nun içinde bulunduğu bölgenin Almacık Bloğu olarak adlandırıldığını ifade eden Prof.Dr. Gürol Seyitoğlu, “Kuzey Anadolu Fay Zonu boyunca Almacık Bloğu’nun tektonik yapısında eksik bağlantı” adıyla hazırlanan raporumuz, yurt dışında saygın bilimsel dergilerde de yayınlandı” dedi.

BELİRLENEN FAYLARDA DEPREM BEKLEYİN
Jeofizik uzmanı, Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Gözlem Kurulu (DOHAD) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Gündoğdu da, aynı raporla ilgili sorularımızı cevaplandırdı.
“Son dönemde tanımlanan yeni faylarla ilgili yıkıcı bir deprem bekliyor musunuz?” sorumuza cevap veren Gündoğdu, “Çok yıkıcı olmayacağını düşünüyorum. Ama belirlenen faylarda mutlaka deprem bekleyin” dedi. Olabilecek deprem veya depremlerin büyüklüğü ile öngörünüz var mı sorusuna da, “Büyüklük ile ilgili bir şey diyemiyorum. Ama yapılan çalışma ile şehrin tam ortasına giren üç hat yeni fay tespit edildi. Biri Valilik binasından oradan Karaçayır Camisi’nin önüne gidiyor. Diğerleri Hisar Tepesine kadar var, bir de oradan başlayıp doğuya uzanan bir fay var. Bunlar ne kadar büyüklük yaratacak bir deprem oluşturabilir kesin konuşmak mümkün değil” diye konuştu.
DÜZCE SORDU, BOLU’DA RAPORU SORAN YOK
Yeni faylara dair hazırlanıp Doğu Marmara Kalkanma Ajansına teslim edilen raporun akibeti konusunda bilgisi olmadığını vurgulayan Gündoğdu, “Size Valilik veya Belediyeden geri dönüş olmadı mı?” şeklindeki sorumuza, “O rapor öyle kaldı. Bize böyle bir rapor hazırlamışsınız, Bolu’nun ortasından geçen yeni faylar tespit etmişsiniz, gelin bunu anlatın diyen olmadı” diye cevap verdi.
Aynı fay hattının Düzce’de de hasar oluşturacağı korkusu ile Düzce kamuoyu tarafından takip edildiğini söyleyen Gündoğdu, “Düzce’de yaşayanlar raporu sordular, anlattık. Ama Bolu’da soran olmadı” dedi.

BOLU RİSK ALTINDA
Afet Uzmanı ve Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Dr.Öğr. Üyesi Kubilay Kaptan da sorularımıza içtenlikle cevap verdi. Kaptan, olası depreme dair öngörülerden başka hazırlık aşamasına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi Kubilay Kaptan şöyle konuştu; “5,8’lik İstanbul depreminden sonra faylara baktığımızda kırılmayan iki kesim var. Bunlardan sol taraftaki İstanbul’a, diğer ucu da sağ tarafta Bolu’ya denk geliyor. Kırılmayan bölgelere baktığımızda İstanbul kadar Bolu da risk altında. İstanbul’da deprem olmasıyla Bolu’da deprem olmasının arasında fark yok. Yani birbirlerine etkisi açısından fark görünmüyor. İstanbul’da deprem olsa aynı anda Bolu’yu, Bursa’yı, Çanakkale’yi etkileyecek. Bolu’da deprem olsa İstanbul etkilenecek. Depremle ilgili son haritalar güncellediğinde ortaya çıkan gerçek budur”
YIKICI BÜYÜKLÜĞÜ OLUR
“Tespiti yapılan yeni fayların yıkıcı büyüklüğü olabilir mi sorumuza cevap veren Kaptan, şöyle konuştu; “Bu depremin yıkıcı büyüklüğü olur. Çünkü Bolu kısmında kişisel olarak ben 7,0 ve üzeri beklemesem de 6,8 – 6,5 civarlarında bir deprem olur. Şimdi böyle depremler bizim yapı stoğumuza baktığımızda yıkıcı oluyor maalesef. Hatta 6 büyüklüğündeki bir deprem bile durumu iyi olmayan binalar için yıkıcı olacaktır. Marmara depremini hatırlarsak; orada incelediğimiz binaların hali o kadar içler acısıydı ki! Betonun kalitesi, demirin kalitesi, daha doğrusu kalitesizliği… Yapım şeklindeki sıkıntılar. Ne yapacağımızı bilmememiz. Hepsi birbirini tetikleyip büyük bir yıkıma yol açtı”
BİR AN ÖNCE TEDBİR ALALIM
“Bana sordukları zaman her zaman söylüyorum. Bakın Depremin olacağını tespit etmek bir konu, buna karşı ne yapacağımızı konuşmak ayrı bir konu. Biz depremin olacağının tespitini yapıyoruz ama orada bırakıyoruz. Deprem olacak, peki iyi güzel. Bunun karşısında biz ne yapacağız? Yapacak bir şey yok mu? Ne münasebet efendim. Yapacak çok şey var. İşte onları yapmamız gerekiyor. Kişisel korunma, kamusal korunma, binaların güçlendirilmesi vs. İşte bunların hiçbiri yapılmadığı zaman bu sefer bu soruya daha da yıkıcı olacak cevabını vermek durumunda kalıyorum. Düzgün yapısı olan bir kentte 6,5 veya 6,8’lik bir deprem bir şey değil. Ufak tefek yaralanmalarla veya birkaç binayı kaybederek kurtulabiliriz. Ama şu andaki duruma baktığımız zaman yıkıcı olmayacak demek mümkün değil. Gelin bir an önce tedbir alalım”
GÖÇECEK BİNALARIN TESPİTİ ŞART
“Bolu’daki vatandaşlarımız için özellikle söylemem gereken şudur; Deprem olacak, evet. Binamıza baktıralım, eğer kötüyse güçlendirelim denen şey hemen yapılabilecek bir şey değildir. Kaldı ki binalarda oturanların bazen haklı gerekçelerle anlaşmazlığa düşmesi, sürecin uzun olması vs kentsel dönüşümle ilgili ne kadar yasalar çıkarırsak çıkaralım; bunların aynı zamanda kötüye kullanılması da göz önünde bulundurularak; maalesef istenilen hızda ilerleyemiyoruz. Ben de diyorum ki; en azından binaların durumu için ön tespit çalışması yaptırabilir. Binanız ne kadar güçlü durumda vs bunları öğrenin. Deprem olunca yıkım, ağır hasar, orta hasar, az hasar diye adlandırılıyor. İnsanlar güçlendirme denilince, bu dört durumdaki binaları da içine alan bir güçlendirme düşünüyorlar. Ben de diyorum ki büyük yanlış yapıyorsunuz. Bolu’da sadece göçecek binalara odaklanalım, bunları ortaya çıkarmak son derece kolay. Ama hepsini ele alalım derseniz, bu kapsamı dışına çıkıyor. Bunun belediye ve kamu aracılığıyla yürütülmesi taraftarıyım. Şu an da bu da yürümüyor maalesef”
DEPREM ÇANTASI EDİNİN
“Deprem anında ve sonrasında ne yapılacağının çocuklardan başlamak üzere herkese söylenmesi ve öğretilmesi lazım. İkincisi evde bir deprem çantası bulundurmak gerekiyor. En fazla 15 TL’ye mal olabilecek bir deprem çantası. Bakın bunu şunun için söylüyorum; binanızın çökme durumundan ziyade, binanızdan sağ kurtulacağınız halde yanınızda olması gereken şey olarak söylüyorum. Kaldı ki ufak tefek yaralanmalar olabilir, yanınızda bulunması gereken ilaçlarınızı o an bulamayabilirsiniz vs. Evde engelli, yaşlı, hamile, bebek olabilir. 1 dakika sürebilecek bir depremde o kadar süre şansınız vardır, o 1 dakika içinde ne yapacağınızı biliyor olmanız lazım. Bizim insanlarımız ellerine broşür verip hadi depreme hazırlanın dediğinizde, ona hazırlanacak yapıda değiller. Bu da gayet doğal. Ancak insanlara dokunarak, ellerinden tutarak eğitmek zorundayız”
SEFERBERLİK İLAN ETMELİYİZ
“Bakın Bolu’da çok iyi bir üniversite var . Mesela üniversitede, Bolu’daki insanları eğiticek kişiler eğitilebilir. Bunlar bütün anaokul, ilkokul, ortaokul, lise öğretmenlerimiz, üniversite hocalarımız ve muhtarlarımız olabilir. Ve sonra onların halkı eğittiği bir seferberlik yapılabilir. Bu iş pilot bölgeden başlamak üzere inanın çok çabuk halledilebilir. Plansızlıkla bu işler olmaz. Seferberlik ilan etmemiz gerekiyor. İlgili bakanlıkların veya Cumhurbaşkanı’nın başında olacağı bir seferberliğe kim hayır diyebilir. Ama bekleyip umutsuzluğa kapılarak, evim zaten çökecek yapacak bir şey yok diyerek bu iş bitmez. Topyekün hazırlık yapmalıyız”
ÖN AYAK OLANIN YANINDA OLURUM
“Bakın 2010 yılında Haiti’de deprem oldu yüzbinlerce insan öldü. Oraya ABD askeri girdi. Şili ile aynı yerdeler, aynı coğrafya. Aynı depremde Şili’de sadece 700 kişi kaybettiler. Niye? 30 sene depreme hazırlandılar. Bahsettiğimi İstanbul için yapmak zor, ama Bolu için daha kolay. Gelin bunu örnek olarak Bolu’da veya bir ilçesinde yapalım. Bir mahallede yapalım. Yapıldığı görülsün. Yapınca insanların nasıl katkı verip içselleştirdiğini göreceksiniz. Hep birlikte gazel okumakla olmadı, olmuyor, olmaz, onun karşılığı yok. Bolu’da kim buna ön ayak olursa ben bila bedel onun yanında olurum”
BolununSesi Gazetesi ÖZEL haberi

YAZARLAR

Tamamı