29.03.2024 04:52:53
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21

HAFTADA BALIK TÜKETİN

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Ağaoğlu, havalar soğudukça daha fazla besin alma ihtiyacı duyarız dedi ve kış aylarında sağlıklı beslenme tüyolarını verdi ve sonbahar da meyve ve sebzelerin yanın da muhakkak haftada en az 2 kez balık tüketmeye özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Editör : Dörtdivan DünyasıKategori : SAĞLIK13 Ekim  2015 Salı - 11:12
HAFTADA EN AZ 2 KEZ BALIK TÜKETİN
Özel Fatma Hatun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Ağaoğlu’nda kış aylarında sağlıklı beslenme tüyoları. Kış mevsimini hissetmeye başladığımız şu günlerde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması sağlığımızın korunması açısından son derece önemli diyen Özel Fatma Hatun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Ağaoğlu, kış aylarında tüketilmesi gereken sebze ve meyveler bilgi verdi.
Özel Fatma Hatun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Ağaoğlu, havalar soğudukça daha fazla besin alma ihtiyacı duyarız dedi ve kış aylarında sağlıklı beslenme tüyolarını verdi ve sonbahar da meyve ve sebzelerin yanın da muhakkak haftada en az 2 kez balık tüketmeye özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
SOFRANIZDAN MEYVE VE SEBZEYİ EKSİK ETMEYİN
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Ağaoğlu’nun önerileri şöyle;
Sıcak yaz günlerinin geride kaldığı, soğuk kış günlerinin yaklaştığı sonbahar aylarında değişen beslenme alışkanlıklarıyla beraber havalar soğudukça daha fazla besin alma ihtiyacı duyarız. Alınan bu enerji fazla nişastalı karbonhidratlı tatlı yiyeceklerle karşılanır. Havaların soğuk olmasıyla beraber azalan fiziksel aktivitenin de eklenmesiyle kilo alımımız artmaktadır bununla beraber sonbahar birçok hastalığa yakalanma riskini de beraberinde getirmektedir. Havaların soğumaya başladığı sonbaharda mevsim geçişlerinde soğuk algınlıkları, bronşit ve grip gibi kış hastalıklarına yakalanma riski artar. Sonbaharda zindeliğin korunması için öncelikle bağışıklık sisteminin güç kazanması ve Vücudumuzun mevsim değişikliklerinde daha çok vitamin ve minerale olan ihtiyacını karşılamamız lazım Bu nedenle sonbahar da kilomuzu koruyabilmek ve sağlıklı geçirebilmek için beslenme düzenimizi kontrol etmemiz gerekir. Vücudumuz için gerekli olan bütün mineralleri vitaminleri, sağlıklı, yeterli ve dengeli bir beslenme düzeni içinde sofralarımızda meyve ve sebzeleri eksik etmeden alabiliriz.
KIŞ AYLARINDA TÜKETMEMİZ GEREKEN SEBZE VE MEYVELER:
Elma: Kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Lif içeriği ile de diyetimizde tok tutmaya yardımcıdır, özellikle kabuğunda bulunan antioksidanlar sayesinde daha iyi akciğer fonksiyonu sağlar.
Greyfurt: İçerisinde ki zengin C vitamini bağışıklık sistemi için yararlıdır. Ldl’yi düşürücü etkiye sahiptir. İçerdiği yüksek potasyum sayesin de yüksek tansiyonu kontrol altına alır. Vücutta biriken su ve zehirli atıkların dışarı atılmasını sağlar. İlaç kullanıyorsak eğer greyfurt suyunu içmemeliyiz ilacı etkileyici etkisi olabilir hekimlere danışarak alınmalıdır.
Ayva: A ve C vitamini açısından önemli bir meyedir. Suda çözünen ve çözünmeyen besin lifleri ishal durumunda dışkıyı katılaştırarak, kabızlık durumunda ise yumuşatarak vücuttan atılmasını sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayvayı daha sağlıklı ve düzgün çalışan bir sindirim sistemi için lif takviyesi olarak da tüketebiliriz.
Nar: Nar suyu damar sağlığı ve kalbi koruyan ve tansiyonu düşüren bir meyvedir. Tatlı nar midede çabuk çözüldüğü için hazmı kolaydır. Fakat midede şişkinlik ve gaz meydana getirdiği için ateşli hastalığı olanlara iyi gelmeyebilir. Boğaza ve akciğerlere faydalıdır, öksürüğe iyi gelir. Ekşi nar ise mide yanmalarına karşı faydalıdır, diğer narlardan daha fazla idrar söktürür, ishali ve kusmayı keser, karaciğer hararetini söndürür, kabızlığı giderir.
Yer elması: Şeker hastalığı, kalp hastalıkları, kanser ve kemik erimesi hastalığı riskini önemli ölçüde azaltır. Su da çözünen ve çözünmeyen oldukça fazla miktardaki lif içeriği sayesinde sindirim sistemimizin çalışmasını hızlandırır ve tok kalma süresini uzatır. Yer elmasının idrar söktürücü özelliği de vardır kan şekerini dengelemede yardımcı olur içerdiği besin değerleri İle kansızlığa iyi gelen besinlerin başında gelmektedir. 100 gram yer elmasında 4 mg demir vardır ve demir açısından en zengin gıdaların başında gelir Yer elmasında ayrıca oldukça yüksek miktarda C ve B vitaminleri vardır. Saçlarımız, cildimiz ve gözlerimizin sağlıklı olmasında bu vitaminler önemli rol oynarlar. Bu vitaminler anne sütünü arttırmaya yardımcı da olurlar. Yer elmasını soyup meyve gibi çiğ olarak yiyebiliriz. Özellikle şeker hastaları tüketebilir. Yer Elmasının kökü haşlanarak da yemeği yapılabilir.
Karnabahar: Vücudun vitamin ihtiyacının bir bölümünü karşılar. A, B 1, B2, C ve E vitaminlerini içerir. Kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum açısından zengin bir sebzedir. Sağlıklı, dengeli ve düzenli bir beslenme için uygundur. Özellikle buharda pişirilmesi ve suda haşlanması ile diyetimizde önemli bir öğündür hastalıklarda tercih edebileceğimiz önemli bir sebzedir. İdrar söktürücüdür. Mide rahatsızlıklarına karşı da koruyucu etkisi vardır. Mide hastalıklarına yakalanma riskini - azaltır. Vücudu toksin maddelerden arındırır. Özellikle karaciğeri toksinlerden temizler, karaciğer için çok faydalıdır. İyi bir folik asit kaynağıdır, günlük folik asit ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaya yardım eder. Kalp için de oldukça faydalı bir sebze türüdür. Kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar. Şeker hastalığı olan kişilerin de rahatlıkla tüketebileceği ve fayda bulabileceği bir sebzedir.
Brüksel lahanası: Brüksel lahanası, düşük kalori bir sebze olmasına karşılık potasyum ve demir gibi mineraller ile A, C ve E vitaminlerini yüksek oranlarda içeren çok yararlı bir besindir Gene yüksek oranda potasyum minerali içermesi nedeniyle yüksek tansiyonu düşürür ve tansiyonu belli düzeyde tutar. Özellikle akciğer, mide ve kalınbağırsak (kolon) kanserlerine yakalanma riskini düşürür. Tiroit ile ilgili ilaç kullanıyorsak Brüksel lahanası tüketmemeliyiz ilacı etkileyici etkisi olabilir hekimlere danışarak alınmalıdır. Pişirilmesinde uzun süre beklenmemelidir 10 dakikalık haşlama yeterlidir.
Lahana: Yeşil yapraklı lahana düşük kalorili sebzeler arasında yer alır. Lahana bol miktarda diyet lifi, protein C ve K vitaminleri içerir. Sodyum ve potasyum açısından da zengin olan lahana aynı zamanda Kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor ve çinko içermektedir. güçlü bir antioksidandır Bu özelliği başta karaciğer olmak üzere bütün iç organların sağlığını korumasına yardımcı olur ve aynı şekilde vücudun geniş bir bölümünü kapsayan deri ve cilt sağlığını korur.
Fındık ve ceviz: Ceviz omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini içerdiğinden önemli bir besindir. Bu özelliğiyle kalp koruyucu ve kalp ritmi bozukluklarını gidermeye yardımcıdır. içerdiği esansiyel yağ asitleri sayesinde yüksek olan kan kolesterolünü düşürmeye destek olur Fındık kalp dostu mineral olan magnezyumdan zengindir. Magnezyum kasları gevşetir ve sinirleri gevşetmeye yardımcıdır özellikle hamilelerin günde 6–7 tane tüketmeleri önemlidir.
BALIKLAR AZ YAĞLIDIR, KİLO ALDIRMAZLAR

Balıklar genel olarak daha az yağlıdır, kilo aldırmazlar.

Sonbahar da meyve ve sebzelerin yanın da muhakkak haftada en az 2 kez balık tüketmeye özen göstermeliyiz. Balıkta bol miktarda bulunan Omega-3, damar genişletici, agregasyon önleyici etkisi vardır. Bu özelliklerinden dolayı kalp ve damar hastalıklarına karşı korunma sağlar. Balıklar genel olarak daha az yağlıdır, kilo aldırmazlar.
BİTKİ ÇAYLARINA AĞIRLIK VERMELİYİZ
Sonbahar da bitki çaylarına ağırlık vermeliyiz soğuk algınlığına yakalanmamak için mutlaka gün içerisinde sık sık adaçayı ve ıhlamurun birlikte demlenerek içilmesi yararlı olacaktır. Bu çay içerisine karanfil taneleri, zencefil kökü dilimleri ve birkaç parça karabiber meyvesi atılabilir, böylece etkinliği atar. Ayrıca hazırladığınız bu çay içerisine ekinezya çiçek çayı (poşeti de ekleyebilirsiniz. Soğuk algınlığı çaylarında şeker yerine bal ilave edebiliriz. Böylece tatlandırırken aynı zamanda boğazı yumuşatmaya da yardımcı olacaktır. Bu önlemleri zamanında ve yeterince uygulayamadığınızda virüs hücre içerisine girer ve o zaman hastalık başlar. Hastalığın başlaması durumunda da yukarıda önerilen bitki çaylarında günde 3 kere tüketmek hastalığın daha kısa sürede iyileşmesi, hastalık şikâyetlerinin daha hafif geçmesini sağlayacaktır.
koroglugazetesi.com

YAZARLAR

Tamamı