18.04.2024 23:00:27
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Durmus ÖZTEKİN
8 Temmuz 2013 Pazartesi

DİNLERDE ORUÇ NEDİR?

İSLAM DİNİNDE VE DİĞER DİNLERDE ORUÇ
Oruç, İslam dininin en mühim rükünlerinden ve en önemli emirlerindendir. Nefsin kötü emirlerine karşı mücadeledir, kötülüğe meyilli olan duygular oruç ile sakinleşir. Oruç, Allah tarafından insanlara yapılan tekliflerin en meşakkatlisi gibi görünür, fakat teklifleri kullarına meşakkatlerine göre, evvela, tekliflerin en hafifi olan namazı, orta derecede zor olan zekâtı, üçüncü olarak en zor olan orucu emir buyurmuş, böylece sıra ile Müslümanları emirlerini yapmaya alıştırmıştır.

İslam’ın binası hadisinde “Şahadet getirme, namaz kılma, zekât verme, oruç tutma ve haccetme” olarak zikredilmiştir.

Rasûlüllah (sav.) efendimiz hicret ettiği ilk zamanlarda ayda üç gün oruç tutar, bir oruç da aşure günü tutardı. Buna dinimizde “Savmi evvel” denir. Hicretten bir buçuk yıl sonra kıblenin çevrilmesini müteakiben Şaban’ın onunda ramazan orucu farz kılınmıştır.

Kur’an’da Allah şöyle buyurur. “Ey iman edenler! Ramazan ayında oruç tutmak üzerinize farz kılındı, sizden önce şu kimseler üzerine farz kılındığı gibi!” (Bakara 183. Ayet) Yani: Oruç külfeti sadece sizlere değil, sizden önce geçen nebilerine ve ümmetlerine de öylece farz kılınmıştır. Bundan kuşkulanacak hiçbir şey yoktur. Oruç tutmada bütün insanlar için maddi, manevi, her yönden birçok faydalar vardır.

Eski dinlerde söz ile oruç tutmak vardı. Oruç adayan veya oruç ile Emir olunan bir kimse birkaç gün, kimse ile konuşmazdı.

Ayeti celile de müminlerin orucu, geçmiş ümmetlerin orucuna teşbih edilmiştir. Bu teşbih orucun vacip olmasında, orucun sıfatında veya adedinde veya zamanında olması ihtimalleri vardır.

/

YAHUDİLER VE HIRİSTİYANLARA GELİNCE;

Rivayet olunduğuna göre: aynı oruç Yahudilere ve Hıristiyanlara da ramazan ayında veya başka bir ayda aynı miktar da farz kılınmıştı.

Yahudiler bu orucu tutmaktan usandılar. Onu eksiltip senede bir güne indirdiler ve bunu da kendi zanlarınca Firavunun helak olduğu günde tuttuklarına inandılar. Hâlbuki bunda da hata ettiler. Çünkü firavun, aşure günü suya gark olmuştur. Yahudiler ise, o bir orucu da başka bir gün tutuyorlar. (Esbabı nüzül-Cilt 15)

Yine rivayet edildiğine göre; Müslümanlarda olduğu gibi Hıristiyanlarda da Ramazan ayında veya aynı miktarda başka bir ayda oruç farz kılınmıştı.

Bunlar bir müddet Ramazan ayında oruç tutmaya devam ettiler. Şiddetli sıcaklara veya şiddetli soğuklara tesadüf etti, buda seferlerinde meşakkatli, kendilerince zararlı oldu. Halk bundan âlimlerine şikâyet ettiler, senenin bir mevsiminde tutulmasını talep ettiler.

Âlimlerinin ve reislerinin görüşleri alındı, böylece oruç ilkbahar mevsimine tahsis edildi. Bu değiştirme işlerine keffaret olarak on gün oruç ilave ettiler. Bundan sonra bir müddet kırk gün olarak oruç tuttular. Bir zaman sonra meliklerinin ağızlarında bir hastalık meydana geldi. Melik ağzının ağrımasından şikâyet etti de: "ALLAH beni bu ağrıdan kurtarırsa, oruçlarına bir hafta ilave edeceğim” diye söz verdi. (Esbabı nüzül-Cilt 15)

Sonra ALLAH azze vecelle onun hastalığına şifa verince melik kavminin orucuna bir hafta daha ilave etti. Böylece Hıristiyanların orucu kırk yedi günü buldu. Bunlar bir müddet de kırk yedi gün oruç tuttular. Sonra bu melikleri öldü. Başka biri bunların üzerine Melik oldu.

Yeni Melik “Şu üç gün eksik oruç ta ne olacak? Bunu Elli güne tamamlayın” dedi. Melikin emri üzerine Hıristiyanlar kırk yedi günlük orucu elli güne çıkararak yılda elli gün oruç tutmaya başladılar. (Esbabı nüzül-Cilt 15)

Başka bir rivayette Hıristiyanlara “ölet” geldi. (Ölümler oluşup, ölenler çok oldu). Birbirlerine orucu ziyade edin de ölüm azalsın dediler kırk yedi günlük orucu elli güne yükselttiler. Böylece bir ay olarak tutulan orucu; on gün evvel on gün sonuna ilave etmek suretiyle elli güne çıkardılar. Daha sonraları buna da tahammül edemediler de orucu perhize çevirdiler.

Halen Hıristiyanlar oruç tutarız diye ilkbaharda elli gün perhiz yaparlar. Papazlarda namazlarını türlü bahanelerle ortadan kaldırdılar. Dinlerini o kadar basitleştirdiler ki, bütün ibadetlerini putları olan Salibi’ye çıkarıp göstermekten ibaret kaldı. Papazlar Hıristiyan dini üzerinde o kadar tahribat yaptılar ki, Hıristiyan dini âdeta onların oyuncağı oldu. Musevilikte hahamların elinde böylece oyuncak olmuş ve halen de olmaktadır.

Mevla’mız Bu mübarek günlerimizi de böylece bilerek hakka ibadet etmeyi nasip eylesin.(Âmin)

Durmuş ÖZTEKİN
Emekli İmam-Hatib
Yenimahalle-Ankara
08.07.2013

 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı