Değerli Dörtdivanlılar ve Dörtdivan sevdalısı arkadaşlarımız, bu yazımda şirin mi şirin ilçemizdeki dört mevsimi elimden geldiği kadar anlatmaya çalışacağım…
Kış, dört mevsimden biridir. Aralık, Ocak, Şubat, aylarından oluşur. Bu mevsim mevsimlerin en soğuğu olup hava sıcaklığı eksilere doğru düşer ve bu düşmeyle kar ve yağmur yağışı Dörtdivan’ımızda kaçınılmaz olur..
Eskiden ilçemizde çok kış vardı, şimdi ise karsız, üşütmesiz bir kış yaşıyoruz, 25-30 sene önce dedelerimizden hep şunu duyardık kış yaman geçmezse yaz mevsimi yavan olur derlerdi.. Kendi kendime sorardım acaba yaman ve yavan diyerek neyi kastediyor diye şimdi ise daha olgun bir kafa ile ne demek istediklerini daha iyi anlıyorum…
Düşündükçe daha derin bir duygu ve düşüncelere dalıyorum yazda bile kışın serinliğine ihtiyaç hissederiz..
Kış en erkek mevsimdir.. hele akşamları kar yağdığında yeri kaplayan beyaz örtünün ve sokak lambasının katkısıyla kar tanelerinin yere düşüsünü buğulu camdan öylesine izlerdik.. sabah kalktığımızda ağaçların dallarına kadar kar dolmuş bir şekilde, evimizin önü dolmuş bir vaziyette kar kaplamış olurdu… elimize kürek alarak ana yola kadar yolumuzu açardık.. İnsanın gözlerini sadece beyaz bürümüş nereye baksan bembeyaz olurdu, doğa güzelliği ise tam bir kartpostallıktı, insanın içini kış mevsimi ne kadar erkek gibi görünse de o güzelliği yaşamak, bambaşka bir duygu sarardı içimizi…
Şimdi düşünüyorum da bundan 2 sene önce ailemle ocak ayında Dörtdivan da bir tatil yapayım dedim, nasıl olsa kar vardır düşüncesiyle yıllar önceki güzelliği hatırlayarak tedbirli bir şekilde yola çıktım oysaki eski yıllardaki kış mevsiminden eser kalmamış ne kar var nede yağmur var, sadece tepelere yağan kar’ın soğuk ayazı vardı…
Kartalkaya’ya gittiğimde kar görebildim…
Düşünüyorum da o zamanlar yoksullukla beraber huzur, mutluluk saygı ve kış mevsiminin kar’ı vardı, şimdi ise bolluk var ama ne saygı kalmış nede huzur nede mutluluk nede kış mevsiminin kar’ı kalmamıştı tıpkı bizlerin Dörtdivan’ı terk ettiği gibi hepsi birer birer bizler gibi terk etmişti…
Şimdi ise ayazı sert kar’ı dert olan o günlerimi gıpta ile arıyorum… Çünkü o günler de hayat şartları ne kadar zor olsa da yaşanılmaya değerdi….
Saygılarımla
İbrahim YILMAZ
Not: Bir sonraki yazımda ilkbahar da sizlerle buluşmak üzere…
İyi Çalışmalar...
Dörtdivanlı hemşehrimiz İbrahim YILMAZ yazıları ile bizlerle olacak. Daha önce yayınlanmış olan yazıları aşağıdadır. Üzerini tıklayarak okuyabilirsiniz.
Değerli Dörtdivanlılar ve Dörtdivan sevdalısı arkadaşlarımız, bu yazımda şirin mi şirin ilçemizdeki dört mevsimi elimden geldiği kadar anlatmaya çalışacağım…
