28.03.2024 12:43:37
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Durmus ÖZTEKİN
8 Kasım 2012 Perşembe

İYİLİK VE GÜZELLİKLER...

İYİLİK VE GÜZELLİKLERDEN YANA OLMAK
(KANUNLAR CAYDIRICI OLMALI)

Nüfusu kalabalık olan şehirlerin parklarını gezdiğinizde neler görürsünüz neler, gördüklerimi sizler de görüyorsunuz paylaşmak istiyorum.

Herhangi bir park veya tren istasyonlarında, otobüs veya dolmuş duraklarında bilhassa gençler olmak üzere insanların ve toplumun yapması uygun olmayan birçok şeyleri göreceksiniz.

Mesela; çekirdek yiyenler, bu yedikleri çekirdekleri nasıl yenip, kabuklarına hiç dikkat etmeden yere attıklarının şahidi değil miyiz? Herhangi bir kâğıt parçasını veya içtiği suyun pet şişesini sokağın ortasına veya lüks olarak bilinen Ankara-Kızılay’ın göbeğine ve İstanbul’un Beyoğlu sokaklarına bile atmaktan çekinmemekteler.

Yeşile muhtaç şehirlerin güzelliği için Belediyelerin-okulların-camilerin veya şahısların laleler, güzel güller ve çiçeklerin dikildiği park yerlerinde-okul bahçeleri ve cami bahçelerinde renklerini insanlar için açarlarken, yarısı açmadan o güzelim çiçeklerin ve lalelerin koparıldığını görmekteyiz.

Sigara içenler izmaritlerini hâlâ yerlere, hatta ağaçlı olan yerlerin üzerlerine bile atmaktalar, Af buyurun sokaklara tükürenler hala var mı? Maalesef var. Bunun bile farkına varmalıyız.

Yayaların yürüdükleri yaya yollarında bisikletli çocukların bisikletlerini kullanmaları, dönerci ve lokantaların işçi ve servisçi olarak çalıştırdıkları motosikletli gençlerin yaya yollarından yemek servisi yaptıklarını uygun buluyor musunuz?

Acil durumlarda değil, selamlaşmak için bile dolmuşçu ve otobüsçülerin veya özel taksilerin kornalarını kullanmalarına şahit değil miyiz? Yine dolmuşçu ve taksicilerin müşteri almak için yol boylarında kornalarını kullanmaları çevreyi ve insanları gerçekten rahatsız etmekte olduklarını çok iyi bilmekteyiz.

Apartmanlarda oturanlar, artık internet çağında yaşıyoruz. Elektronik süpürgelerin olduğu bir dünya var, halen camlardan kilim ve halıların çırpılması uygun mu dur?

Yayaların geçiş noktaları trafik kurallarına göre beyaz çizgilerle çizildiği halde geçiş noktasına gelen bir yayaya herhangi bir aracın geçiş hakkı vermesi gerekirken. Yayaya geçiş hakkı vermek ne mümkün! Yaya kendini korumadığı takdirde araçların yayaya çarpması bile muhtemel değimlidir?

Dolmuşların koltukları dolu olduğu halde üst üste yolcu almaları o binen insanlara hakaret değil midir? Yolcuların dolu olan dolmuşa binmemelerini istirham ediyorum.

Sokaklarda yine çok gördüğüm ilköğretim çağındaki erkek ayakkabı boyacısı çocuklar. Boyunlarına taktıkları Pazar yerinden buluntu üzüm kasasından yapılmış çok çirkin görünümlü boya sandıkları, kendilerine yaz döneminde okumuyor musun? Diye sorulduğunda, yok ya! Benim paraya ihtiyacım var diyerek elleri kara, elbisesi kir akşama kadar cami önlerinde ve esnafları da teker teker gezerek boya sandığıyla gezen çocuklar hiç de iç açıcı değillerdir.

Mahallelerde patates ve soğan satanların, hurda toplayanlar, pekmez satanlar, simit satanlar, çok garibime gitti el arabasına almış bir kasa balık, balıkçılar ve satıcılar akşama kadar mahallelerde bağırarak mahalleyi rahatsız ettiklerine şahit olmaktayız.

Velhasıl, Avrupa’ya sürekli gidip gelen yetkililerimiz oraları da gördüğü halde bu yapılanlara hala neden göz yumarlar. Bu yazdıklarımın birçoklarına kanun çıktığını basından ve yayından ve görsel TV’ den duyduğumuz halde kanunların uygulanmadığına ve caydırıcı olmadığına şahit olmaktayız.

İnsanların bu konularda duyarlı olmaları halinde dünyanın gül ve gülistanlık olacağına inanıyor, duyarsızlarında kanunlarla yaptırıma zorlanmasını insanlık adına istemekteyim. İyiliklerden yana olmak dileklerimle sağ ve sağlıcakla kalınız.

Durmuş ÖZTEKİN
07.11. 2012
Sincan Merkez Camii Emekli İmam-Hatibi


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı