27.04.2024 00:37:28
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Durmus ÖZTEKİN
17 Nisan 2012 Salı

RAHMET PEYGAMBERİ

HAZRETİ MUHAMMED (S.A.V) EFENDİMİZ
İnsanları yeryüzünde gerçek barışa kavuşturmak ve onları dünya ve ahirette gerçek mutluluğa ulaştırmak için, âlemlerin Rabbi olan Allah, Hz.Muhammed Mustafa’yı bütün insanlığa rahmet olarak göndermiştir. K.Kerimin bir ayetinde “Ya Muhammed! Biz seni ancak, âlemlere rahmet olarak gönderdik.”( Enbiya, 22/107)buyurmuştur.

Bu konuda müfessirlerin iki kavli söyle açıklanmaktadır. Birincisi: Hz. Muhammed (sav) ancak müminler için rahmettir. İkincisi: Hz. Muhammed (sav) hem müminlere, hem de kâfirlere rahmet olarak gönderildiği kavlidir. İman edenler için hem dünyada, hem de âhirette rahmettir. İman etmeyen bir kimse için ise dünyada rahmettir.

Peygamberimiz, Peygamber olduktan sonra dünya azapları âhirete ertelenmiş, yere batma, hayvan suretlerine tebdil olma ve kökü kesilme gibi azapları kaldırılmıştır. Öyle olunca Hz.Muhammed (sav) kâfirler içinde bir rahmettir. Bu da ancak dünyaya hastır. Âhirette kâfirlere bir fayda temin edemeyecektir. Bunun için Peygamberimiz (sav) “Ben ancak hediye edilmiş bir rahmetim.” (Esbab-ı Nüzül, c.7, s.481) buyurmuştur.

Kâfirler Peygamberliğin mahiyet ve vazifelerini, peygamberlerin gönderiliş hikmetini bilmezler de Peygamberlerden vazife ve yetkileri haricindeki şeyleri isterler. Hâlbuki K.Kerim de “Biz Peygamberleri ancak inananları cennetle müjdeleyici ve kâfirleri azapla korkutucu olarak gönderdik. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun olacak da değillerdir.”(Enam, 6/48) buyurmuştur.

Bütün Peygamberler kavimlerine hoşlanacak şeyleri haber verip müjdelemek, zarar verecek şeyleri haber verip korkutmak, sakındırmak, itaat etmeyi ve onun sevabını, günahları ve günahların cezasını haber verip, bildirmek için gönderilirler. Yoksa haber verilen şeylerin meydana gelmesi ve getirilmesine onların asla müdahale hakları yoktur. O Allah’a aittir. Peygamberlerin vazifesi acı ve tatlı doğru haberler vermektir.

Peygamberimiz (sav) Şefkat, Merhamet ve saygı örneğidir. Bu özelliğini K.Kerim şöyle açıklar. “Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.”(Tevbe, 9/128)buyurmuştur.

Allah’ü Teâlâ bizim Nebimizden başka hiçbir Nebiye vermediği ”Rauf: Çok Şefkatli.” “Rahim: çok Merhametli” İsimlerini Hz. Peygamberimize vermiş, bu iki ismi onda belirlemiştir. Yüce Allah kullarına nasıl şefkatli ve merhametli ise oda ümmetine karşı öyle şefkatli ve merhametlidir. Ümmetinin hayrını ve iyiliğini ister. Kur’an onun müminlere yakınlığını şöyle açıklar. ”Peygamber müminlere kendi canlarından daha yakındır.” (Ahzap, 33/6) buyurmuştur.

Hz. Peygamber (sav) İslâm’a davet için gittiği Taif’te taşa tutulmuş, çok sayıda yaralı ve 14 kadar Müslüman şehit etmişlerdir. Buradan ayrıldıktan sonra, Peygamberimizden Sakifliler aleyhine dua etmesini istediler. Fakat âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (sav) Ellerini açarak, ”Allah’ım! Sakiflilere doğru yolu göster! Onları bize getir.”(Suruç, Salih, P. Hayatı, Medine Dönemi, s.543) diye dua etti. Kâinatın efendisi, öylesine engin bir merhamet duygusuna, öylesine bitmez tükenmez bir şefkat duygusuna sahipti ki, en azılı düşmanlarının bile mahvolmasına gönlü razı olmuyor, bilakis onların da İslâm ve iman nuru ile manen hayat bulmasını istiyor ve bunu Yüce Rabbinden niyaz ediyordu.

Sözlerime, şu olayı anlatarak son veriyorum. Uhut savaşında Hz. Peygamberimizin dişinin kırılıp zorda kaldığı bir anda yine çok az sayıda mücahidin, yağmur gibi yağan müşrik oklarına karşı, kendisini korumaya çalışırlarken, Rasûl-i Kibriya Efendimizin Mübarek dudaklarından ise şu cümleler dökülüyordu. ”Allah’ım! Kavmimi affet. Onlara doğru yolu göster. Çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyor.”(Suruç, Salih, a.g.e.,s.115) diye dua etti. Bütün bu örnekler göstermektedir ki, o engin rahmetinin gereği olarak bütün insanları kucaklayan, hatta Allah’ın yarattığı bütün varlıkları içine alan bir şefkat ve merhamete sahiptir. Bizleri şefaatinden ayırmasın.

Durmuş ÖZTEKİN - 15.04.2012
Emekli İmam-Yenimahalle-Ankara


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı