26.04.2024 08:53:19
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Durmus ÖZTEKİN
13 Nisan 2015 Pazartesi

SİYASET VE SEÇİLENLER

Seçimlerin yaklaşması üzerine siyaset bir daha ısınmaya başlıyor. Sanal alemde kendilerini siyasetin içinde görmek isteyenler, yapacaklarının vaatlerini sıralarken, çevrelerindeki yakınlarından ve sözü geçenlerden-çevresinin kalabalık olanlarından destek beklediklerini görmekteyiz. Bizim gibi takipçilerin yani seçmenlerin bakışı, kuş bakışı olarak onları yukarıdan görmemizdir.

Siyasette de başka görevde de göreve layık olanlar çağrılmalı, hizmet edeceklerden “GEL ŞU İŞ SİZİ BEKLEMEKTE VEYA ŞU HİZMET SİZİ BEKLEMEKTE” deyip, layık olduğu yere çağrılmalıdır. Dünyanın işi ve insanların her şeyi değiştiğine göre çağrılmamak tadır. Kişiler kendilerini hizmet için milletin başına geçmeye kendilerini layık görüp, seçilmek için gereken sıraya kayıtlarını yaptırmak suretiyle hizmete ve milletin vekili olmaya adaylık yarışına katılmaktalar.

Seçildiklerinde kendilerinden çok şeyler bekliyoruz. Bizler Yöremiz (veya İlimiz) icabı seçtiğimiz vekillerin kapılarını şu işimiz var diyerek aşındırmıyor-uz. Seçilen vekiller seçilir seçilmez makamlarına otururlar. Bizler Bolu ili veya Dörtdivan İlçesi olarak sizi seçtik şu işimiz var vaat ettiniz yapınız bakalım diyecek karaktere sahip seçenler değiliz.

Seçilen vekillerden isteğimiz, şahsi işlerimizin dışında millet ve memleket işlerini bizler istemeden yapmalarıdır. “Diyeceksiniz ki, Allah bile istemeden vermemektedir.” Bazen istendiği halde çok istekler bile yerine getirilmemektedir.

Herhangi bir köye seçilen muhtar bile siyasidir. Seçilerek gelmiş, Muhtar köyüne yararlı olmak için gelmiş, amacı köye hizmet ise, yapacağı çok şey yokmudur. Elindeki mühürle sadece ikametgah veya evlenme cüzdanlarını mühürlemek midir görevi.

Devletin köyler için neler yapılması gerektiğini bilmesi ve araştırması, bütçeden ayrılan maddi yardımları köyüne kadar hatta bir vatandaşın yararına neler yapılması gerektiğini bilip, yardımın köyüne kadar gelmesine, hatta vatandaşın cebine girene kadar gayretini esirgememesi gerekmektedir.

Mesela, yol-su-elektrik, cenaze işleri, Camiler-Okullar ve okula giden öğrencilere yardım, Sağlık ocaklarının yaşatılması, yaşlılara, özürlülere yapılacak yardım işleri. Bu saydıklarımın dışında daha bir çok işler. Verdiğim misal gibi bir Vekilin yapması gereken vaadi ve vaadinin dışında bir çok iş ve işlemler vardır.

Bir imam, bir vakit kılmadığı namazdan veya okumadığı ezandan nasıl sorumlu ise, Seçmiş bulunduğumuz vekillerde haklarımızı savunmayarak, halkına hizmet bile etmeyerek günlerini gün ederlerse, onlarda bir imam kadar hatta fazlasıyla sorumlu olduklarını, bunun vebali içinde olduklarını hatırlatır, görevleri boyunca düşünerek, kendilerinin hayırlı hizmetlerini beklemekteyiz. Niyetlerinin halis olduklarından kuşkumuz yok, sadece vebal açısından hatırlatıyoruz. Başarılar temenni ediyorum.

Durmuş ÖZTEKİN
Emekli İmam-13.04.2015

 /

 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı