Bolu ‘Dünyanın En Özel 182 Şehri’nden Biri Oldu
Bolu, dünya şehri olma yolunda bir adım daha attı. UNESCO’nun Öğrenen Şehirler Ağı’na katılan Bolu, Türkiye’den Eskişehir ve Konya’nın yer aldığı küresel ağdaki üçüncü şehir olurken büyükşehir olmayan ilk şehir olarak da dikkat çekti. “Bolu’nun aralarında Atina, Pekin, Bristol, Torino, Mexico City ve Sao Paolu’nun da bulunduğu dünyadaki 182 çok özel şehir arasına girmesinden onur duyuyoruz” diyen Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, “Çok ciddi kriterlerden geçerek onay almak, ‘Öğrenen Şehir’ unvanına sahip olmak çok önemli. Nedenlere baktığınızda belediye olarak yaptığımız çalışmaların bu unvanı kazanmamızda ne kadar etkili olduğu görülecektir. ‘Dünya şehri’ olma hedefimizi de destekleyen adımlar bunlar. Dünya şehirleriyle öğrenme süreçlerini tartışacağız. İkili öğrenme, diyalog, karşılıklı bağlantılarla hayat boyu öğrenme uygulamalarını destekleyeceğiz. Ekonomik, kültürel, sosyal gelişmeler sonucu kaybolma riski taşıyan manevi ve kültürel değerlerimizi canlı tutmak ve geleceğe aktarmak; doğal kaynaklarımızı da koruma kullanma dengesi içinde verimli biçimde kullanmak için planlı adımlar atacağız. Bolu’nun bir dünya kenti olması konusunda iddialı çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz dünyanın yaşanabilir 10 kenti arasına girmek. UNESCO’nun Öğrenen Şehirler Ağı’na katılarak ne kadar zengin bir potansiyele sahip olduğumuzu uluslararası alanda bir kez daha tescilletmiş olduk. Bizi bu yolda çok destekleyen, yol gösteren UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’na yürekten teşekkür ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Hayat boyu öğrenmeyi hedefliyor
Öğrenen Şehirler Küresel Ağı, kentlerin iyi uygulamaları ve birbirlerinden etkilenmeleri için kurulmuş uluslararası bir ağ niteliği taşıyor. 42 ülkeden 182 şehrin dahil olduğu ‘Öğrenen Şehirler Programı’, Almanya’da bulunan UNESCO Hayat Boyu Öğrenme Enstitüsü tarafından yürütülüyor. Kalkınma süreçlerinin her aşamasında fikir paylaşma ve kentlerin bulduğu çözümleri iyi yönleriyle diğer şehirlere taşıma amacını taşıyan bu ağa, bugüne kadar dünyanın çeşitli bölgelerinden sadece şehirler değil topluluklar da dahil oldu. Ağa katılan şehirler, ortaklıklar kurma, bilgi paylaşımında bulunma ve diğer kentlere ilham kaynağı olmaya kadar birçok yeni fırsattan yararlanabiliyor. Öğrenen Şehirler, eğitimin her aşamasında kapsayıcı öğrenimi teşvik etmek için kaynakları etkin ve kaliteli şekilde kullanmayı hedeflerken, aile, işyerleri ve toplumda hayat boyu öğrenme de canlanıyor. Ortak konferans ve toplantılara ev sahipliği yapmak ve şehirdeki güzel çalışmaları uluslararası kamuoyuna duyurmak da bu sürecin diğer artıları olarak öne çıkıyor.
Bolu’nun ‘Öğrenen Şehir’ olmasının nedenleri
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, ‘Öğrenen Şehirler Ağı’na dahil olunmasının tarihsel, kültürel ve doğal potansiyelin yansıra birçok nedeni olduğunu söyledi. Bolu’nun sahip olduğu zenginlikleri verimli bir şekilde değerlendirmek istediklerini de vurgulayan Yılmaz şöyle devam etti: “Öğrenen Şehrin ilkelerinden biri olan vatandaş odaklı olmayı, biz yıllardır temel felsefemiz haline getirdik. Böylece bu felsefeyi kurumsallaştırıyoruz. Biz göç ederek kentimizin misafiri olan insanlarımıza da maddi ve manevi değerlerimizi anlatmak istiyoruz. Sadece onlara da değil. İletişim araçları çok güçlendi ve hızlandı ancak birçok değerimiz gençlere öğretilemeden unutulma tehlikesi yaşıyor. Bunu aşmak istiyoruz. Yaşlılarımızdan öğrendiklerimizin gençlere aktarılması için her türlü imkanı kullanacağız. Ekonomik, kültürel, sosyal gelişmeler sonucu kaybolma riski taşıyan manevi ve kültürel değerlerimizi canlı tutmak ve geleceğe aktarmak; doğal kaynaklarımızı da koruma kullanma dengesi içinde verimli biçimde kullanmak için planlı adımlar atacağız. Bolu’nun ‘öğrenen şehir’ unvanına sahip olmasının nedenlerinden bazılarını sıralarsak aslında hem sahip olduğumuz zenginlikleri hem de şehrimizin geleceği için yol haritamızı ortaya koyabiliriz:
– Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan şehrimizin bu mirası geleceğe aktarabileceği potansiyele sahip olması.
– Bolunun Mudurnu ve Göynük ilçelerinden tarihi İpekyolu’nun geçmesi ve bu yol üzerindeki kültürel mirasın korunması, gelecek nesillere aktarılması. Mudurnu, Ahi örgütlenmesinin önemli merkezlerinden biri ve Ahilik kültürünün geçmişten günümüze taşınması ve bugün hala yaşatılması.
– Doğamızın kış sporları, su sporları ve sağlık turizmine uygun olması sebebiyle bu kapsamda yeni tesislerin açılması, yeni alanların oluşturulması amacıyla sahip olduğumuz potansiyel kaynaklarımızı verimli bir şekilde değerlendirme çalışmalarımız.
– Kentimizin sahip olduğu maddi ve manevi değerlerin her koşulda gelecek kuşaklara aktarılması, gelenek ve göreneklerimizin, değerlerimizin gençlere aktarılması için kamu kurumları, STK’lar ve Üniversite işbirliği ile çalışmalara başlanmış olması.
“Zayıflayan ilişkileri güçlendirmek için çalışacağız”
Köklü tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bolu’nun geleceğe aktaracağı birçok değeri bulunduğunu kaydeden Yılmaz, bunun için kentin genç ve yaşlı nüfusunun entegrasyonunun gerekli olduğunu belirtti. Yılmaz şunları söyledi:
“Günümüz insanının, özellikle çocukların ve gençlerin doğal yaşamdan uzak, daha çok dijital dünyada yaşamaları ve hızlı kentleşmeden kaynaklanan problemler, geçmiş kuşaklarla, aynı yaştakilerle, doğayla, sosyal yaşamla bağları her geçen gün zayıflıyor. Zayıflayan bu ilişkilerin güçlendirilmesi için çalışmalar Öğrenen Şehir başlığı altında artarak devam edecek. Öğrenen Şehir olmaktan bütün Bolu halkı kazanacak. Ben de tüm vatandaşlarımıza Öğrenen Şehir süreçlerine dahil olmaları çağrısı yapıyorum.”
2016 yılından bu yana çalışma sürüyor
Bugüne kadar Bolu halkının yaşam seviyesini artırmayı temel hedef haline getiren Bolu Belediyesi, ‘Öğrenen Şehir’ olma sürecini, 2016 yılında başlattı. Bu kapsamda Kasım 2016’da UNESCO Türkiye Milli Komisyonu bünyesinde yer alan 7 programa dahil olan Belediye, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu proje uzmanları ile de kapsamlı toplantılar yaptı. Yapılan görüşmeler sonrasında, 22 Mart 2017’den itibaren resmi süreç başladı. 9 Şubat 2018 tarihinde UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na (GNLC) katılım sürecini tamamlayarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’na resmi başvurusunu yapan Bolu, 20 Mart 2018’de ağa dahil olma hakkını elde etti.
