DÖRTDİVAN’IN “GERÇEKTEN” SAHİBİ YOK
Geçtiğimiz hafta Yeniçağa ilçemizi yazmıştım. Beni yazmaya yönlendiren, RAMSAR Uluslararası statüye kavuşan Yeniçağa Gölü olmuştu.
Bu hafta da, sahipsiz, ilgisiz, gelişime kapatılmış, kaderine terk edilmiş ilçemiz olan Dörtdivan’ı yazmam gerektiğine inandım.
Zaman aralıklarıyla Dörtdivan’a gidiyorum. İlçedeki değişimsizlik beni şaşırtmıyor. İlçe büyümüyor, gelişmiyor, çağı yakalamıyor, eriyor. Maalesef ilçemiz her geçen gün küçülüyor, göçle birlikte hızla köy olma yolunda ilerliyor.
2014 seçimlerinde Başkan olan Hasan Uzunoğlu ile görüştüğümüzde, ilçeye yapılması gerekenleri ilk günlerdeki heyecanla anlatıyordu! Haliyle doğduğu topraklara hizmet aşkı, kafasında tasarladığı projeleri ve hayalleriyle süslediği gelişmiş Dörtdivan’ı anlatırken gözleri parlıyordu.
İlçenin kaderini değiştireceğine inandığı “Tekke Barajı”, alt yapısı eksikliğiyle hazır olan “Yüksekokul”, rakımı ve tarlalarıyla hazır olan “Hayvancılık ve Tarım”, hemen dibinde olan Köroğlu Dağlarının eteğine yapılması olası “Kış ve Yayla Turizmi” sanki yarın büyüyecek diye içi içine sığmıyordu. Son anda ihale edilen Mengen-Dörtdivan yolunun ihale edilerek çalışmalara başlaması ise işin kaymağı olurken, ihaleye çıkması an meselesi olan “spor salonları” bal oldu.
Aradan 16 ay geçtiğinde yine Köroğlu’nun yoğrulduğu ilçemize gittim. Elbette aradan geçen zaman birimi içinde aralıklarla da olsa Başkan Uzunoğlu ile görüşüyordum. Bu gün yarın, Ankara Bolu, vekiller büyük kent belediye başkanları, siyasiler seçilmişler, yüksek bürokratlar vali, müdürler şefler arasında mekik dokuyor. Sonuç; cek, cak, olur, tabi ki, yakında, yarın öbür gün, vs, vs…
Başkan hiç olmazsa bir tanıtım yapalım diye Milli Piyango çekilişi yaptırıp vatandaşlara nefes aldırayım istedi, Akil Ömer Baygın başta olmak üzer karşı çıktılar. Baskılardan geri adım atmak zorunda kaldı.
İlçede bir kaymakamlık binası muamması var, kitap olur! 4 yıl evvel ihalesi yapılan ve 1,5 yılda bitirilen, teslimine ramak kaldığında 4 müteahhit değiştiren bina işlerliği olmadığından alttan alttan patara vermeye başladı.
Anadolu Lisesi üniversiteye devredilecek, eksikleri olunca bakım ve onarımı söz konusu oldu. Yüklenici firma 2 milyon liralık masrafı karşılamak üzere işe başlayacak diye beklerken, okulu ve geleceğimizi teslim ettiğimiz müdür efendi, okulda eksik yok diye teslim alan imzayı atınca elimizde kaldı. Ne olacak belli değil…
Üniversitenin dokuya uygun bir iki dalı yüksekokul olarak açılacak diye halk umutlandı, fildişinin tepesindeki Rektör Hayri Coşkun konuyu Seneto’ya getirmiyor! Vekiller, başkan ve diğer siyasiler olacak diyor, rektörlerin rektörü konuya duyarsız!
TOKİ her ilçede, beldede toplu konut yapıyor. Dörtdivan’da talep olmadığı gerekçesiyle tartışan bile yok!
Ülkemin her yerinde hayvancılık, tarım en üst düzeye gelirken, Dörtdivan’da kara düzen ve sahipsizlikle örtüşüyor. Tarım müdürlüğü tarım haritalarını çıkarmadığı gibi, toprak analizlerini dahi yaptırmaktan aciz.
Yıllardır ilçeye girerken 4 tehlikeli virajdan geçersin, kimsenin umuru olmaz…
Kartalkaya gibi ülkenin en önemli kış turizm sahası ilçenin dibindedir ama ilçeye katkısı yok denecek kadar azdır! Kimse umursamadığı gibi, yetkili yetkisiz hiçbir Allah’ın kulu ne yapmalıyız demiyor…
Yakında yapılacak olan Köroğlu Festivalinin bir ayağı, Köroğlu’nun doğduğu yer Dörtdivan’da yapılacak. Buna Başkan Yılmaz öncülük edeceğine dair söz vermiş. Sanırım Veysel Tiryaki’de destek verecek. Sosyal aktivite olarak ilk kez bir etkinlik yapılacak. Umarım Akiller, Ömer Baygın ve saz arkadaşları buna da karşı çıkıp çomak sokmazlar.
Kısaca, bu kadar kaderine terk edilmiş ilçe ve halkı yapayalnız zor yaşama devam ediyorlar. Haliyle 16 ayını dolduran, gözlerindeki ışığın ve heyecanın her geçen gün söndüğü başkan, “yoruldum, çok zor bir iş” demeye başladı.
Biz aralıklarla ateşi yakmaya çalışıyoruz ve birilerinin bu ateşe odun atmaları gerekir. İlçem adına hoşça-kal demeden, yatırımlar yaparak sizlere hoş gediniz demek isterim…
Erhan Beykoz / Bolu Olay