Bu Günlere Nasıl Gelindi?
2001 yılı Dörtdivan ilçe organizasyonunda Adliye, Orman İşletme Müdürlüğü, PTT ve diğer idari birimlerin hepsi yer alıyordu. Ne oldu da bu birimler Dörtdivan’da lağvedilmeye başladı.
Dörtdivan ilçe olarak teşkilatlanmaya başladığında nüfusu köyleri ile birlikte onüçbin idi. Merkez Çavuşlar ve Kadılar mahallelerinden oluşuyor ve nüfusu üçbindi.
Bugün köylerle Dörtdivan’ın toplam nüfusu beşbinsekizyüz. Merkez mahalleleri yakın köylerin katılması ile yedi olmuş ve bu hali ile ilçe merkezi nüfusu ikibinyediyüz. Buna karşın ülke nüfusu neredeyse % 60 oranında arttı o günden bu güne. Elli milyondan seksenbeş milyona ulaştı. Dörtdivan bu hesapla bakıldığında yirmibeşbin nüfus olması gerekirken beşbinsekizyüze ulaşmış!
İlçe olduğu dönemde Dörtdivan’da bir site kooperatifi, bir motorlu taşıyıcılar kooperatifi, beş adet kereste atölyesi faaliyet gösteriyordu. Ülkenin birçok şehrine işlenmiş kereste giderdi Dörtdivan’dan. Bu gün sadece bir tane kereste atölyesi kaldı. Merkezde bulunan iki kooperatif de kapısına kilit vurdu.
Cuma günleri kurulan pazarın en hareketli kısmı canlı hayvan pazarıydı. Düzce Zonguldak Çerkeş Karabük gibi yerlerden tüccar gelirdi pazarımıza. Bu gün canlı hayvan pazarı kurulamıyor. Neden? Çünkü üretim yok! Üretim niçin yok? Nüfus kalmadı!
1992 Belediye Başkanlığı seçimleri öncesi belediye başkan vekilini ziyaretimde, Belediye Başkanlığı için partinin çok önemli olmadığını ama memleketimizin dışarıya göç verdiğini, nüfusun azalmaya başladığını bunun da Dörtdivan’ı olumsuz etkileyeceğini, en büyük sorunun bu olduğunu ve önüne geçilmesi gerektiğini ifade ettiğimde, “bundan sonra gelecekler düşünsünler” yanıtını alınca adeta şok geçirdim. Dörtdivan’ın bir numaralı esnafı, Türkiye’nin dört bir yanını gezen, gören, ticari ilişkileri olan bir insandan bu cevabı alacağımı hiç tahmin edemezdim.
O günden bu güne Dörtdivan dışarıya nüfus veren bir belde olarak ancak bu kadar kalabilirdi. Bu güne kadar hiçbir yetkili bir oluşum için inisiyatif kullandı mı? Mülki amirler ve bağlı birim idarecileri atama ile gelir bir süre kalır ve giderler. Onları anlayışla karşılayabiliriz. Ya içimizden olan yerel yöneticiler ve siyasette etkin ve yetkin olanlar ne yaptılar?
Bir kısmı koltuk korudu, bir kısmı kamu ihalelerini kovaladı ve sebeplendi ve sebepleniyor. Sonra, memleketin durumu da ortada!
Memleketin derdini dert edinen bir Allah kulu çıktı mı?
Dörtdivan’da kamu kurumları niçin kepenk indiriyor acaba?
Merhum Nasreddin Hocamızın tabiri ile “Hırsızın hiç suçu yok mu?”
Nuri SEZGİN