MÜBAREK ÜÇ AYLAR NEDİR? ÖNEMİ..
Müslümanlar için Recep, Şaban ve Ramazan ayları önemlidir. Bu ayların başlangıcına 3 aylar denir. 3 ayların sonunda da Ramazan Bayramı gelir. Tüm Müslüman alemi için önemli olan 3 ayların başlangıç tarihi merak ediliyor. İslâm'ın mübarek saydığı hicrî kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan ayları. Bu aylar ve diğer dokuz ayın süreleri, ayın hareketlerine göre belirlenmektedir. Kameri ayların süresi, şemsî ayların süresine nazaran değişiklik arzeder. Kamerî sene, şemsî seneden on bir gün daha kısadır. Ayrıca kamerî ayların diğer bir özelliği şemsî aylarda olduğu gibi senenin aynı mevsimine değil, değişik mevsimlerine tesadüf etmesidir. Mesela, kamerî bir ay olan Ramazan ayı, senenin mevsimlerini dolaşır. Hicrî ve kamerî aylar arasında küçük önem taşıyan ve 'üç aylar' diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylar olarak kabul edilirler. Bu ayların Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının sebepleri arasında Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu aylar hakkında verdiği haberler gösterilebilir. Cenâb-ı Hakk (c.c.) biz mü’minler için rahmeti, feyiz ve bereketi bol olan günler ve aylar halketmiştir. Nasıl ki haftanın günleri arasında Cuma günü faziletli bir gün ise, “üç aylar” olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan ayları da fazileti büyük, feyiz ve bereketi bol, mübarek aylardır. Zira Receb ayı girince;Peygamberimiz (s.a.v.): “Allahım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl! Bizi Ramazan’a ulaştır!” diye dua ederlerdi. Bu ayların Müslümanlarca değerli addedilmesinin sebeplerinden birisi de Peygamberimiz (s.a.v.)’in bu aylar hakkında verdiği haberlerdir. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz; “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurmuştur. Üç aylara kutsiyet kazandıran diğer bir önemli özellik beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içerisinde olmasıdır. Receb ayının ilk cuma gecesi Regâib kandilidir. İslâm âlimleri, Peygamberimiz (s.a.v.)’in bu gecede Yüce Allah’ın manevi ikramlarına eriştiğini, bu sebeple şükür ve hacet için namaz kıldığını bildirmektedirler. Yine Receb ayının yirmi yedinci gecesi İslâm dünyasında Miraç kandili olarak kutlanır. Beş vakit namaz bu gecede farz kılınmış, bu gece nâzil olan Bakara sûresinin son âyetleri ile Müslümanların sıkıntılarının sona ereceği ve ümmet-i Muhammed’e Allah’a ortak koşmadıkları, tevhidden ayrılmadıkları takdirde Cennet’e girecekleri müjdelenmiştir. Ayrıca İsrâ suresinin bir bölümünde İslâmî emir ve yasakları özet olarak içeren âyetler de bu gecede indirilmiştir.
3 AYLAR NE ZAMAN BAŞLIYOR ? 2018 RAMAZAN AYI NE ZAMAN ?
Mübarek 3 aylar 19 Mart 2018 tarihinde Receb ayı ile birlikte başlayacak. 22 Mart 2018 tarihinde Regaib Kandili idrak edilecek. 13 Nisan 2018 tarihinde ise Miraç Kandili karşılanacak. 17 Nisan 2018 tarihinde Şaban ayı başlayacak ve 30 Nisan 2018 tarihinde Berat Kandili idrak edilecek. 11 ayın sultanı olarak bilinen Ramazan ayı ise 16 Mayıs 2018 tarihinde idrak edilmeye başlanacak. Kadir Gecesi ise 10 Haziran 2018 tarihine denk gelmektedir. Ramazan ayının ardından Ramazan Bayramı ise 15 Haziran'da kutlanmaya başlanacak ve 17 Haziran 2018'de bayram son bulacak.
PEKİ ÜÇ AYLARDA HANGİ İBADETLER YAPILMALI ?
Bu aylar dua ve tövbelerimizin kabul edilme ümidini daha fazla hissedeceğimiz aylardır. Recep Ayı ile başlayan, Şaban ile devam eden ve Ramazan Ayı ile sona eren üç ayları dualarla ibadetlerle geçirmek çok önemlidir.
– Kur'an-ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, uygun mekânlarda Kur'an ziyafetleri verilmeli, Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
– Peygamber Efendimize (s.a.s.) salât ve selâmlar getirilmeli, O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
– Tefekkürde bulunulmalı, "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
– Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmeli.
– Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamette bulunulmalı.
– Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
– Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
-Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
– Hayattaki manevî büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, mesaj yahut e-mail çekerek tebrik edilmeli, duaları istenmeli.
-Başta bütün insanlık olmak üzere kendimize ve sevdiklerimize mümkün mertebe ismen dualar etmeli.
ÜÇ AYLARIN ÖNEMİ
3 aylar, Rahmân olan Allah'ın rahmetinin sağnak sağnak yağdığı aylardır.
Diğer vakitlerde ibadât-u taate on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında ihlâs ve samimiyete bağlı olarak kat kat daha fazla sevap verilir.
Üç aylar, yılda bir defa gelen ve ahiret ticaretinin yapıldığı mümtaz aylardır. Bereket ve feyzinden İstifade etmesini bilenler, bu aylardan büyük kazançlar elde ederler. Bu bakımdan üç ayların kıymeti pek büyüktür. Ahiret sermayesinin artmasına vesile olan kudsî aylardır.
Bu eşsiz aylarda ahirete yönelik amelleri diğer vakitlere nispeten daha fazla çoğaltmak gerekir. Bu aylarda daha fazla Kur’ân-ı Kerîm okumak, ilme daha fazla yönelmek, ibadet ve tefekküre ve İslâmî hizmetlere daha fazla vakit ayırmak Mü’min’ler için kaçınılmaz bir fırsat olmalıdır.
İşte bu sebeple üç ayların ve üç aylar içerisinde bulunan mübarek gecelerin büyük bir sevinç ve coşkunlukla ihya edilmesi büyük önem arz etmektedir. Buna mukabil olarak da bu ayların fazilet ve bereketinden mahrum kalan kimseler ise büyük hayırlardan mahrum kalmış demektir. Müslümanların uyanık davranıp bu ayları ganimet bilmesi, bir ânını bile gaflet içerisinde geçirmemesi gerekir.
Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Recep ayı girdiği zaman:
“Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek eyle ve Ramazan ayını da bize mübarek eyle (Ramazan’a kavuştur)” diye dua etmişlerdir. (AhmedibnüHanbel, el-Müsned, 1/259)