Şehit Kardeşim Yaşar Doğançay'ın ardından
Bolu Gündem yazarlarından Cevat Özsoy Bolu'nun Nabzı Köşesinde Şehit Kardeşim Yaşar Doğançay'ın ardından makalesiyle seslenmiş. İşte değerli yazarımızın yazısı;
Editör : Dörtdivan DünyasıKategori : GENEL19 Eylül 2015 Cumartesi - 13:41
Şehit Kardeşim Yaşar Doğançay’ın ardından
Dörtdivan ilçemiz, belki de, tarihinde görülmemiş bir cenaze merasimine sahne oldu.
Son günlerde yüreklerimize, adeta, bir kor gibi düşen şehit haberlerine, sakin ilçemiz Dördivan da katıldı.
Her ne kadar ateş düştüğü yeri yakar denilse de, şehit kardeşimiz Yaşar Doğançay’ın şehit haberi tüm Bolu’yu yaktı, hüzne boğdu.
Cenaze merasimine katılmak için, başta Dördivan ve köylerinden olmak üzere, ilimiz ve civar il ve ilçelerden binlerce insan yollara düşmüştü. Bolu-Ankara yolunda adım adım ilerliyorduk. Yoldaki benzinci arkadaşa “ne bu araç kalabalığı?” dediğimde “abi şehidimiz var ya” deyince, anladım ki, artık şehidimiz sadece Baba Yaşar’ın oğlu değil, tüm Bolu halkının evlâdı ve şehidi olmuştu.
Dördivan’a vardığımda, cemaat hacmi oldukça büyük caminin içi ve etrafı hınca hınç dolmuş, insanlar namaz kılacak yer bulamıyorlardı.
Öyle namazını müteakip, Dördivan Belediyesinin hazırladığı meydanda, şehidimizin cenaze namazı için saf tuttuğumuzda, koskoca meydanda çıt çıkmıyordu. Sessizlik ve derin hüzün meydanı kaplamıştı. Ne istemişlerdi bu gencecik fidandan? Kimse buna cevap bulamıyordu. Maalesef, varlık nedeni güya savaş olanlar, tüm çabalara rağmen, kandan vazgeçemiyorlardı. O sessizlik içersinde, yüz yıl önce, M. Akif’in Çanakkale şehitlerimiz için yazdığı,
"ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana âğuşunu açmış peygamber"
dizelerini hatırladım. Bugün de, o günkü gibi, şehidimize, Peygamberimiz ve pîrânın kucağını açtığını düşündüm. Berzahta ve ahirette hallerine gıpta ile bakıp üzerindeki lütufları hayranlıkla seyredeceğimiz kutlu insanlardan olduğunu düşündüğüm şehit kardeşime biraz hüzün biraz da gıpta ile baktım, gözlerim doldu
Çanakkale şehitleri, boğazı geçmek isteyen düvel-i muazzamaya karşı savaşmışlardı. Bugün de toprağa düşen gencecik şehitlerimizin onlardan farkı yok. O gün düşman top ve tüfekle gelerek Çanakkale’yi geçmek istiyordu; bugün ise topla tüfekle değil, taşeron kullanarak, kalleşçe geliyorlar; pusu kurarak daha alçakça geliyorlar. Nasıl ki Çanakkale’de başarılı olamamışlarsa, bugün de muazzam medya desteğine rağmen bu milleti zillete mahkûm edemeyecekler, ne tür şer planlar yaparlarsa yapsınlar bu ülkede kardeşlik hâkim olacak ve ülkemiz hak ettiği yeri bulacaktır.
Yıllar önce hayatımın kısa bir zaman diliminde de olsa, bilvesile ikamet ettiğim Dörtdivan ilçemiz sakin, huzurlu, herkesin birbirini tanıyıp saygılı davrandığı tipik bir Anadolu kasabası olarak hafızamda yer etti. Zannediyorum hâlâ öyledir.
Yurt dışına gönderdiği işçiler ve diğer illerdeki inşaat ve müteahhitlik hizmetleri Dörtdivan ekonomisine maddi katkı sağladığı biliniyor.
Manevi kalkınması ise tıpkı Yeniçağa’daki merhum Ekrem Hoca gibi, Dörtdivan’da da Nakşibendi silsile-i sadat büyüklerinin son halkası Süleyman Hilmi Tunahan (ksa) hazretlerinin talebesi merhum Ömer Tetik hocamızın önemli katkıları olmuştur. Binlerce talebe ulûm-i diniyeyi öğrenmek için Dörtdivan’a gelmişlerdir.
İşte Yaşar kardeşimiz de bu kervana katılmış, maddi ilimlerin yanında, bu manevi iklimden feyz alarak gönlünü ve ruhunu zenginleştirip toplumda örnek gösterilecek insan olmuştur.
Cenaze namazında yanımda ayakta zor duran yaşlı bir amca, “değil Dörtdivan’da Bolu’da böylesi değerli bir insan yoktur, beş vakit namazında, temiz, pırıl pırıl bir çocuktu” derken bu gerçeği dile getiriyordu.
Cenaze namazını müteakip acı sirenler arasında cenaze arabası önümden geçerken şehit ailesine tahsis edilen küçük arabaya binen aile fertlerinin sessiz ve vakur olmaya çalışmalarına rağmen haykırışları, gözyaşları beni de etkiledi, gözlerim doldu, Allah kimseye bu acıları yaşatmasın, dedim.
Pirânın kucağını açtığına inandığım şehidimiz, kardeşim Yaşar Doğançay’a Allah (cc)’dan rahmet diliyorum.
Mekânı cennet olsun. Geride bıraktığı kederli ailesine ve dostlarına sabr-ı cemil niyaz ederim.
Cevat Özsoy / Bolu'nun Nabzı bolugundem.com