SEKSENLER
Sene seksenli yıllar bir Cuma günü
Erken kaakın dedi nenem vedi ünü
Birden davranıp oturdum deşşiye
Pazara gidecek zahra vedük eşşiye
Kahvaltı yapduk, geyündük gazakla gocuğu
Sevindir dedi nenem hedi gezdü bi çocuğu
Dedem çekmezdi hiç, lafını söylerdi direk
Pazarda bugun ya eşek satılacak ya inek
Haydi dedi nenem güle güle pazar ola
Bir elde eşek bir elde inek düştük yola
Cuma yerine geldik öyle bir denetim
Darbe olmuş heryerde sıkıyönetim
Öğleye doğru satınca ineği aldık parayı
Harçlık istedim dedemden açtık arayı
Sebze meyve almak için çarşıya
Tahta köprüden geçerdik karşıya
Ispanak pırasıynan doldu heybenin torbası
Taa öğleden koktu akşamın şalgam çorbası
Ne üzüm vardı o ayda ne domates
Ye yiyebildigin kadar üç öğün patates
Salatalık aradik o gün diyar diyar
Nerden bilelim göbek adıymış hıyar
Bir kilo gıyma için gezdik kasap kasap
Cüzdana baktık yine tutmadı evdeki hesap
Geri döndük yorulduk, bitirdik gezmeyi
Dedi oğlum yak sobayı sür cezveyi
Aksam olunca çoluk çocuk toplandık eve
Heybeyi döküp, portakalı soyduk seve seve
Çok çetin, zor gecerdi Ocakla Şubat ayı
Ağzına kadar doldurup yakardık sobayı
Çocukluk işte Dünya küçük düşüncemiz dardı
Dardı tabiyki ne telefon ne de televizyon vardı
Bir şamar vurup minderde yatan kediye
Hadi yatın dedi nenem saat geldi yediye
Şimdi ne eşek kaldı ne inek o küçük damda
O güzelim anılarla, hatıralar hâla aklımda
Sadece evmiydi boş kalan, köy önü, meydanlar
Ne kadar kalem yazsada bunu bilenler anlar
Biz böyle geçirdik çocukluğu, gençliği vessalam
Bu vesileyle küçüğede selam büyüğe de selam.
Fahri KAYAALP
15.09.2016
