SP BOLU İL BAŞKANLIĞINDAN TERÖRE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Saadet Partisi Bolu İl Başkanlığından gelen yazılı açıklama şöyle, “Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta Bolu ilimiz terörün can yakıcı acısını, Şehit Kardeşimiz Yıldırım Oflaz’ın ailesi ile birlikte yüreklerinde yaşamıştır. Belki de Kıbrıscık tarihinde ilk defa büyük bir kalabalık, şehidimizin acısını paylaşmak, ailesine sabır telkin etmek, terörü PKK’yı lanetlemek, daha da anlamlısı bölünme ve bölücülüğe karşı tek vücut olduğumuzu göstermek gayesiyle mahşeri bir kalabalık sergiledik. Bolu olarak bütün Dünyaya bunu haykırdık. Teşekkürler Bolu
Fakat şehidimizin yakınlarının özellikle genç nişanlısının yürekleri parçalayan haykırışları belki de ömür boyu unutamayacağımız bir durum. Her şeyden evvel sabr-ı cemil diliyoruz.
Bu durum karşısında biz siyasilere düşen görev, bu PKK terörünün mutlaka durdurulması. Bu konuda en başta görev Hükümet Yetkililerine düşüyor. Diğer siyasilerin vazifesi ise, sadece hükümeti suçlamak değil en güzel ifadelerle çözüm önerileri sunmaktır.
Bizim Saadet Partisi olarak tekrar ettiğimiz öneri şu; Her şeyden evvel Bataklık Kurutulmaya çalışılmalı. Terörün dış kaynaklı destekleri derhal yok edilmeli.
Onların eline silah veren Küresel Güçleri o bölgeden çıkarmanın mücadelesi verilmeli. Zira PKK’yı sinsi bir şekilde destekleyen, ellerindeki silahları temin eden onlar. Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın ‘’Rusya’nın ne işi var Suriye’de’’ çıkışını alkışlıyoruz. Aynı tavrın ABD’ye ve Avrupa ülkelerine karşı da koymasını bekliyoruz. Zira ABD, Suriye’deki PKK uzantısı olan PYD’yi desteklediğini gizlemiyor.
Biz Saadet Partisi olarak Suriye’de bu olaylar başladığı sırada Türkiye var diye haykırmıştık.
Yine çözüm önerilerimizi tekrar ediyoruz.
1.Küresel Güçlerle derhal irtibat kesilmeli. ABD ile stratejik ortak olmaktan vazgeçilmeli. İslam Birliğine yönelmeliyiz.
2.Özellikle bölgede genç nüfusun arasında %40’lara varan işsizliği ortadan kaldırmak için istihdam imkânları ortaya konmalı, bölge kalkındırılmalı.
3.Kardeşliği temin edecek Manevi ve Ahlaki eğitime ağırlık verilmeli.
Huzur ve Güven ortamının ancak bu sayede temin edilebileceğine inanıyoruz.”