SOĞUK HAVA YÜZ FELCİNE DAVETİYE ÇIKARIYOR…
Bolu İzzet Baysal Köroğlu Devlet Hastanesi Nöroloji Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yılmaz özellikle havaların soğumasıyla birlikte yüz felcinin arttığını söyleyerek uyarılarda bulundu. Yılmaz, aşırı soğuğa yüzün maruz kalması halinde yüzde asimetri, konuşurken, ağlarken ağzın sağlam tarafa kayması, yüzün mimik ve hareketlerinde azalması durumlarında mutlaka ve acil olarak bir kulak burun boğaz uzmanına ve nöroloji hekimine başvurulması gerektiğini belirtti.
Havaların soğumasıyla birlikte yüzün direkt soğuğa maruz kalması halinde yüz felci olunabileceğine dikkat çeken Bolu İzzet Baysal Köroğlu Devlet Hastanesi Nöroloji Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yılmaz uyarılarda bulundu.
YÜZ FELCİNİN BELİRTİLERİ NELER?
Yüzde asimetri, konuşurken, ağlarken ağzın sağlam tarafa kayması en yüzün mimik ve hareketlerinde azalma, gözün tek taraflı kapanamaması, gözyaşının azalması, alın kırıştıramama, burun kanatlarının nefes alırken hareketsizliği, ıslık çalamama, tükürük salgısında azalma, tad bozukluğu gibi durumlarda mutlaka bir nöroloji ya da kulak, burun boğaz (KBB) uzmanına başvurulması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Yüz felci (fasyal paralizi) yüz siniri yada dallarının farklı nedenlerle etkilenmesine bağlı olarak yüzdeki bazı kaslarda ortaya çıkan hareket azlığı, yada hareketsizlik olarak ortaya çıkan tabloya verilen isimdir. Genel olarak, beyini etkileyen durumlarda ortaya çıkan santral tip, ya da sadece beyinden çıktıktan sonra kaslara ulaşana dek seyri sırasında siniri ilgilendiren periferik tip olarak iki kısma ayrılır. Periferik tip klinik olarak daha iyi gidişlidir ve daha sık karşımıza çıkar. İstirahat durumunda görüntü tamamen normal olabilir. Yaş ve cinsiyet ayrımı genelde yoktur, her yaşta görülebilir, hatta doğumsal bile karşımıza çıkabilir” dedi.
YÜZ FELCİNDE İLK GÜNLER ÇOK ÖNEMLİ…
Yüz felcinin görülme sıklığının havaların soğumasıyla birlikte artış gösterdiğini belirten Yılmaz, yüz felcinin bulaşıcı olmadığını ifade etti. Yılmaz, “Her mevsim görülebilmekle birlikte kış aylarında (soğuk başlıca bir etmen) daha sık gözlenmektedir. Bulaşıcı bir durum değildir. Romatizmal hastalıklar, kulak enfeksiyonları, travma, gebelik son dönemi, soğuk, stres, bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar yüz felci görülme sıklığının arttığı durumlardır. Bu ve benzer durumlarda mutlak ve acil olarak bir kulak burun boğaz uzmanına ve nöroloji hekimine başvurmamız gerekir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar yüz güldürücüdür. İlk günler çok önemlidir” diye konuştu.
Yüz felcinin 5 kademede değerlendirildiğini söyleyen Yılmaz, “Derece 1 en hafif, derece 5 en ağır klinik formu olarak değerlendirilir. En hafif formunda istirahatta tamamen normal gözükmekte, en ağır formunda istirahat halinde bile fark edilebilen yüz şekil değişikliği söz konusudur. Daha sonrasında bir takım sinirsel testlerle (EMG) hem tanı kesinleştirilip hem de hastalığın gidişatı ile bilgi edinmemize yardımcı olur. Bu testler de bozukluk görülebilmesi için 3-5 gün geçmesi gerekir. Yani hastalığın ilk günlerinde bu testler normal olabilir” dedi.
NADİREN TEKRARLAMA OLASILIĞI VAR
Yüz felcinin tedavisinin nedene yönelik olduğunu söyleyen Yılmaz, “Tedavi nedene yöneliktir. Örneğin kulak enfeksiyon varsa bu tedavi edilmelidir. Diabetik bir hasta ise kan şekeri regüle edilmelidir, tedavi de kullanılan ilaçlar (kortizon, antiviral ajanlar, b kompleks vitaminler…) dışında, sıcak uygulama, masaj, yüz hareket egzersizleri ( balon şişirme, sakız çiğneme, ıslak çalmaya çalışma gibi) tedavide oldukça etkilidir. Bu hastaların göz kapamamaya problemi göz kuruluğuna ve göz enfeksiyonuna zemin hazırladığından geceleri göz damlaları- pomadları kullanılır ve göz bandajı ile göz kapatılmalıdır. Yüz felci geçiren hastaların yüzde 80 herhangi bir cerrahi tedavi gereksinim duymadan 2-3 haftada düzelir. Yüzde 10 bu süre bir yıla kadar uzayabilir. Yüzde 10 da ise yüz felci kalıcı olur. Nadir olsa da tekrarlama eğilimi gösterebilir. Yüz felcine neden olan duruma göre cerrahi tedavi bir seçenek olabilir” şeklinde konuştu..
Kaynak : Merkez Tv
