21.11.2024 10:45:59
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Fahri KAYAALP
29 Ekim 2024 Salı

ALADAĞA GÖÇ

ALADAĞA GÖÇ
Cuma namazı gılınmış heybele de dolmuştu. Löküsün tülü ve gaz yağı en önemli ihtiyaç olduğundan en evvel alınanlar arasında olu.

O gün Cuma yerinden erken gelinü Öküzle goşulu, direkdörü olanla ramuğuna çadırı çekip gaz gasaları yüklendükden sonra aşşa yaylanın yollarına düşele

Göçebelik biz Türklerin geninde olduğundan mudur nedür, o gün ayrı bir telaş ayrı bir heyecan olur insanda sabaha çıkmanın o göç yoluna yollanmanın ayrı bir mutluluğu va du içinde aşşa yaylaya gelenle, bayırdan ve çayırdan hayvanlarını tamamlayıp erkenden ağılına guyâlâ.

Gazların toğukların gasaları bıldırseneki göçte ezilip büküldüğünden tekrar bir onarıma girélé. İçine saman atılarak sabaha hazırlanu.

Direkdörle âşamdan ?öçünün en uygun yerine çekilü. Yataklâ, yorganla, tencerelé, yoğurt torbaları hatta yayuk hanaya yığulü.

Tabii bu arada yorgunluğun telaşın hatta heycânın vedüğü yorgunluk datlı mı datlı bir uyku götürü insana.

Çoğu insanın oturarak uyuduğu o göç âşamı durumları hâlâ gözümün önüne gelüvör.

U göç gününü sanki hayvanlara söylemislécesine İnekler biyandan bağıru, goyunla ve guzula bi tandan meleşü sesden selenden durulmaz. Sabaha göçe bir başlangıç hatta hareketlilik gatâlâ.

Sabahın alaca garannuğunda ramukdakı gasıya yüklenen gazlâ gıraklamalarıyla âdeta yaylıyı birbirine gatarlâ tokutmaların teker teker açılmasıynan göç fiilen başlâ. Sığır süren insanlâ bir gün önceden yapılan göç lokumu ve damatisi beline bağlarlâ, yarı uykulu bir şekilde sallana sallana gigidéléken bi husa başlâ!!

Bızâlarınañ kömüşlé ilk defa dışarı çıkan hatta yürümesini bilmeyen bızalâ sağa sola sıçrâlâ.yaylıya varana gada insanın emdüğü sütü burnundan götürülé.Yaklaşuk dört sehet sürecek olan yolun en önemli kısmını oluştururla.

Bızaların sıçramalarını kömüşlerin ağır gitmelerini saymassan uzun ve neşeli bir yolculuğundan ardından su ve guş sesleri eşliğinde geçirilen yolculuk bitmek üzeredü.

Ağaçların arasından aydınlık bir alan ve evlé gòrüğnü.

Aladağ'a varulâ sığîrla macur mucur otları yimiye başlâlâ. Aladağ'ın U uçsuz bıcaksuz otlağı sarı çiçeklerinen gaplanmış hâli çocukluğumun en gözel fotorafı.

Bunarların soğuk ve berrak hali yaylaya gelenlerin heyecanını bi gat daha arturu.

Bele gada gelen otla, yürümekte zorluk oluşturu. Yavru yeşil gazları bırak insan anaç kazları bile görmekle zorluk çeké.

Hele öküz arabaları tekerleklerine dolanan uzun otla nedeniyle yol alamaz.

Neyise direktörlé de teker teker Yeşilli mavili çadırlarıynan çatakdan çıkarak evlerin önüne çekilmeye başlamalarıynan billikde gapaklâ açılu, gazla salınu, güçcük bızâlâ indürülü.

Daha göçleri el sürülmeden göç lokumları çıkartulu çaydanlık yayla suyla demlenü, hem açlık hem de yorgunluk giderülü.

Gadunla evlerin duvarlarını sıvamak için her zamanki yerinden akar kenarından topprak götürüp içine saman gatarak harcı yuğuru. Evin duvarları ocakları sıvanu. Sıvandukdan sonra göçler birer birer indürülüp yerine yerleştirilmek üzere evin ortasına bırakılu.

İki ay gibi bir zaman geçirilecek Aladağ hayatı başlamış olu.

Gönül isterdi bu bu hikaye hiç bitmesin.

Lakin güzel iyi gün tez geçer.

Başka bir hikayede buluşmak üzere hoşça kalın, kalın sağlıcakla

Fahri KAYAALP
Dörtdivanlı Şair-Yazar
13.09.2024

 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı