AZERBAYCAN NEDEN TEK YÜREK!!!
Azerbaycan Türkleri ayakta...
Heyecan dorukta.
Ümit dolu, kendilerine, devletine, milletine ve Türkiye'ye olan güvenleri en üst seviyede.
Hemen hepsi 30 yıllik hasretin son bulacağına inanıyor.
Hiç biri işgal altındaki topraklarına kavuşamama ihtimalini aklına getirmek bile istemiyor.
Onlara göre, ok yaydan çıktı, hedefine varmak üzere.
Yani Karabağ en kısa sürede alınacak.
Peki, Azerbaycan'ı tek yürek yapan, tek hedefe kilitleyen, geçim sıkıntısını, pandemiyi, iç çekişmeleri unutturan, hemen hemen 10 milyonun tamamını birleştiren ne?
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği henüz dağılmadan 1988 yılında başladı Karabağ problemi.
Ermenistan'ın bu tutumunu tek sebeple açıklamak mümkün.
Sovyetlerin dağılacağını görmeleri ve onların desteğiyle Türklerin birbirine sınır komşusu olmasını önlemek.
Bu amaçla Ermenistan Karabağ'ı kendine bağlamak istedi.
Ve olanlar oldu.
Sovyetler Ermenilere her desteği sağladı.
Hatta 20 Ocak 1990'da, tanklarıyla Bakü'ye bile girdi.
Tarihe kanlı yanvar diye geçen O vahşeti yaşattı Sovyet ordusu Ermenistan yüzünden Azerbaycan'a.
Bu vahşet Sovyetler Birliğinin sonunu getirecekti.
Zira, bağımsızlık ateşi yüreklere düşmüştü can Azerbaycan'da..
Milyonlar sokaklara indi.
Azerbaycan 1991 yılında, tam da bu gün yani 18 Ekim'de bağımsızlığına kavuştu.
Bu sırada Ermenistan'ın Karabağ'ı işgali devam ediyordu.
Azerbaycan'ın silahı, askeri, teçhizatı yoktu.
Çünkü Sovyetler Azerbaycan Türklerini bu görevden men etmişti.
Hemen belirtelim Karabağ'ın işgali, 6 yıl sürdü.
Katliamlar, soykırımlar 1 milyon kaçkın ve işgal edilen Azerbaycan toprakları.
Anasız, babasız kalan çocuklar, evlatsız kalan ana ve babalar.
Yurtsuz, topraksız kalan bir milyon insan.
Açlık sefalet, vahşet ve soykırım.
Azerbaycan Türkleri bu günleri hiç unutmadı.
Çektiği acıların kâbusunu yaşadı her an.
Doğduğu toprakların hayalini kurdu her gün.
Önce barış yoluyla topraklarına kavuşacaklarına inandırıldı büyük devletlerce.
Yıllarca oyalandı.
Azerbaycan zaman içinde ekonomik açıdan güçlenmeye başladı.
Doğalgaz, petrol gelirleri Azerbaycan’ın gücüne güç kattı.
Büyük devletlerin kendilerini oyaladığını bilen Azerbaycan, gelirlerinin bir bölümünü orduyu güçlendirmek için kullandı. Topraklarını barış yoluyla alamayacağını biliyordu.
Askeri alanda Türkiye Cumhuriyeti'yle anlaşmalar yapıldı.
Harp okullarına karşılıklı öğrenciler gönderildi.
Ortak tatbikatlar yapıldı.
Azerbaycan ordusu yeni ve modern cihazlarla donatıldı.
Bu sırada milliyetçilik ülkede hızla büyüyordu.
Her doğan çocuk Karabağ aşkıyla büyütülüyor, milli kahramanların adı veriliyordu bebeklere.
Halkın sabrı kalmamıştı.
Her Ermeni saldırısında, halk sokaklara dökülüyordu. Yönetim ise uygun zaman ve şartları kolluyordu.
Ve 27 Eylül 2020 tarihi, bardağı taşıran son damla oldu.
Son Ermeni tacizinde, Azerbaycan silahlı kuvvetleri uluslararası şartların da kendinden yana olduğunu gördü ve topraklarını almak için" Büyük Vatan Muharebesi’ni başlattı.
Evet, Azerbaycan Türkleri tek yürek.
Zira 10 milyon Azerbaycan Türkü'nün en büyük hedefi, hayali işgal altındaki topraklarını almak.
Bu yüzden iç çekişmeleri, gelir adaletsizliğini, pandemiyi unuttu.
Azerbaycan'da çocuktan yaşlıya, kadınından erkeğine her kes Cumhurbaşkanı'nın etrafına kilitlendi.
Her gün Cumhurbaşkanı'ndan yeni bir müjdeli haber bekliyor.
Azerbaycan'ı böylesine kararlı, gururlu, inançlı, heyecanlı ve tek yürek görmemiştim.
Türkiye sevdası da hiç bu kadar tavan yapmamıştı.
Rusya'ya, İran’a tepkilerini hiç bu kadar dillendirmemişlerdi.
Evet, bu inanç, bu istek, bu birlik Azerbaycan'ı zafere götürecek.
Mızrak çuvala sığmıyor artık.
Bu yolun geri dönüşü olmayacak.
Ermenistan ya, işgal ettiği topraklardan savaşmadan geri çekilecek
Ya da cephede Ermenistan'ın başı ezilecek.
Bu arada bir de keşke, Azerbaycan ile Nahcivan’ı birleştiren bir koridor açılsa?
Nasıl olur? Tabi ki muhteşem olur...
Bu vesileyle Can Azerbaycan'ın bağımsızlık gününü kutluyorum.
Bir dahaki Bağımsızlık gününü Karabağ'da kutlamak ümidiyle.... Yüksel DEĞERCAN