Atalarımız “asil azmaz, bal kokmaz” diye ne güzel söylemişler. Maalesef son zamanlarda basına yansıyan haberlere bakacak olursak “bal”ı da kokutmuşuz. Hırsının, nefsinin kölesi bir yığın herif daha çok kazanmak için milletin sağlığıyla oynamaktan zerre kadar çekinmiyor. “Bir değil, iki değil, üç hiç değil”... Vatandaşı aldatıyorlar.
Bal koktu ya sonrası gelmeye başladı, peynir diye sattıklarında süt namına bir şey yok, sucuk dediklerinde ara ki et bulasın, bulursan bile ya at, ya it, ya domuz eti çıkıyor. Toz bibere kiremit tozu kat, ekmeğin gramından çal. Bu tespit edilenler belki buz dağının görünen kısmı.
Gıdalarımız boyaların, kimyasalların ne idüğü belirsiz kerih maddelerin istilasına uğramış durumda.. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede ticaretimiz, alışverişimiz böyle mi olmalı?
Peygamber Efendimiz çarşı pazarı gezerken buğday satan birisinin kilo çeksin diye buğdayları ıslattığını görünce o meşhur Hadis-i Şerif’i kıyamete kadar gelecek Müslümanları uyarmak, sarsmak için söylemiş: “Aldatan bizden değildir”. Ey daha çok kazanmak için her türlü sahtekârlığı yapanlar, helali-haramı unutanlar sahi siz kimdensiniz, necisiniz? Peygamber’in bu ihtarı sizleri hiç ürpertmez mi? Yatacak yeriniz yok, gözünüzü toprak doyursun!
Bu sahtekârlara ağır cezalar verilmeli, bir daha ömür boyu işletme açamamalı, toplum tarafından da pabucu dama atılmalı. Devlete ve Millete büyük görevler düşüyor. İnsanımız her “gel” vatandaş diyene koşarak gitmesin. İşin gerçeğini, piyasasını biraz araştırmak gayreti içinde olsun. Gördüğümüz yanlışları, rezillikleri yetkili organlara bildirelim, Müslüman bana ne diyemez. Elinden geldiğince iyiliği emredecek, kötülükten men edecek. Bu unuttuğumuz farzlardan değil mi?
Nihayetinde zarar görecek olan bizim sağlığımız, bizim çocuklarımız, gelecek nesillerimiz. Bu sınır tanımayan, her şeyi mubah sayan anlayış azmanın, haddi aşmanın ta kendisi olsa gerek. Mevla aşırı gitmeyin diye uyarıyor. Biz şeytanın kuyruğuna yapışıp her şeyi yaparız diyorsanız, gelecek azaba da hazır olun. Allah imhal eder, ihmal etmez. Ne oldu bu millete böyle?
Şanlı ecdadın alışveriş adabına bakınca insan utanıyor. Ne ettiniz o Ahi teşkilatını? Nerede “ben siftah yaptım, geri kalanını komşu esnaftan al” diyen güzel insanlar? Nerede Batılıların imrenerek anlattıkları ahlakımız, irfanımız? Hani o azmayan asiller, demek ki iyi insanlar iyi atlara binip gitmişler.