Çocukluk günlerimizde yollarını gözlediğimiz, tek beygirli araçlarıyla dere tepe aşıp Yaylalara kadar gelen, bizleri küçük şeylerle mutlu olmayı öğreten süper marketleri anarak bir yad edelim.
ÇARÇICI
Hadi gelin, Çocukluğa şöyle bir göz atalım
Bize yemiş getirenleri kelam ile söze katalım
Bir elimizde kilo bir elimizde terazi
Anılarımızı alıp, hayeller satalım
Gezerlerdi hep, bazen zarar bazen karına
İlle de eski teneke, naylon, çul ile arı arına
Bir kezde olsun Yaylaya kuralım Mayha yı
Keçi boynuzu, iğde almak için çağralım Kayha yı
Yenilemiştir belki arabayı,çeken kemeri
Teneke ezdirmek için gezdirirdi Ömeri
Her kes gelsin, haber salın akıllıya deliye
Yakına uzağa,Yabanova'lı Cemberci Aliye
Yeşil çimenlerde bağırsın koyun ile kuzu
Hidayete de söyleyin,götürsün kil ile tuzu
Tattırırlardı bize iyisini goçaşı,alhadın armudun
Terazisi hep alıcıdan yana,Çardak lı Mahmudun
Basma fistan satsın Dülgerli Hacı eğitmen
Teker teker alında, yaşlı adamı delirtmen
Çakıcı Yusuf yumakları renk renk yaysın
İki çokomel üç gofleti beş yımırtıya saysın
Bir gelen daha var yolu açalım bi zahmet
Gır beygirinen geliyo Gargul'u Hacı Ehmed
Süliyman dede'nin beygiri, torbasını yalardı
Gargu'nun Cobul eski tas, zobaları yamardı
Susuzlunun Muzaffer Abıca da geliyor bekleyin
Unuttuğum mutlaka vardır onları da siz ekleyin Fahri KAYAALP
Dörtdivanlı Şair
08.01.2021