Dörtdivan Yaylaları-5 ÇİÇEKLİ YAYLA
(ÇİÇEKLİ ALADAĞI-CEMALLER ALADAĞI)
Dörtdivan’ın Cemaller Köyü’nün ismiyle müsemma olan bu yaylası ismini çiçeklerinden almaktadır. Yayla için anlatıldığına göre gün içinde hayvanlar tarafından yenen ve bitirilen bu çiçekler sabah yeniden açarlarmış. Bu yaylaya Çiçekli Aladağı veya Cemaller Aladağı da denilmektedir.
Çiçekli Yayla, Cemaller’in diğer yaylası olan Hokhok Yaylas’ına yürüme on beş dakika mesafededir. Yaylanın diğer tarafında ve karşı yakada, güneyde Çalköy Aladağı bulunur. Yaylanın kuzeyinde ise Bozarmut Yaylası vardır. Yaylanın karşısında ve batı yönünde Kartalkaya yer almaktadır. Yine bu mevkide “Haydar” denilen bir açıklık alan bulunmaktadır. Çiçekli Yayla’nın güneydoğusundaki ormanlık alan “Sulugoz Mevkii” diye bilinir. Kuzeyde ise Ortaköy Çukur Mevkii bulunur. Çiçekli Yayla’nın hemen aşağı kısmında “Küllü” denen bir başka mevki vardır. Yine buralarda “Gocakarı” denen bir başka yer vardır. Yaşlı bir teyze eskiden burada hayvanlarını otlatırken vefat etmiş. Ondan dolayı buraya bu ad verilmiş.
Cemallerliler, Hokhok ve Çiçekli Yaylalarının otlarına başka yaylalardan hayvanlar gelmesin diye burada nöbet tutarlarmış eskiden. Mayısın on beşinden sonra her sene önce öküzler buraya gelir ve bu taze otları yiyerek güçlerini toplarmış. Bir ay veya kırk gün kadar sonra ise Cemaller’in Karakoz ve Kirazlı Yaylalarından gelen halkın bir kısmı Hokhok Yaylası’na, bir kısmı ise Çiçekli Yayla’ya gidermiş. Cemallerliler, burada ve Hokhok Yaylası’nda bir veya bir buçuk ay kaldıktan sonra tekrar aşağı yaylalara (Kirazlı ve Karakoz Yaylaları) inerlermiş. Halkın bir kısmı da köye inermiş. Buna Dörtdivan’da son yayla denilmektedir. Çiçekli ve Hokhok’ta kalış dönemi ise yaylacılıkta “Aladağ” diye adlandırılmış.
Çiçekli Yayla’da Ciğilibunar denen bir pınar bulunmaktadır. Yine bu yaylada Kayadibi ve Çırçır Pınarı denilen pınarlar bulunmaktadır. Suları oldukça lezzetlidir. Yaylanın hemen aşağısında Küllü Deresi denilen bir dere akmaktadır. Çiçekli’nin hemen aşağısında Ortaköy Çukuru ve Gocagarı denen bir mevkiler de yer almaktadır. Yine bu yaylada Fırınlık Yaylası’na doğru Madaş Gelüğü denen ve sulak bir alan yer almaktadır.
Çiçekli Yayla’nın üst tarafında “Meryem Kayası” denen bir kayalık vardır. Burası Mursallar Aladağı ile Çiçekli Yayla’nın ortasında bir yerdir.
Çiçekli Yayla’da ayrıca “Oluklu Elli Altı Bunarı” denen bir pınar vardır. Su, buraya elli altı adet olukla getirildiği için bu adı almıştır.
Hokhok Yaylası’yla Çiçekli Yayla arasında “Sesveren Kayası” diye bilinen kayalıklar vardır. Cemallerliler “Sesveren Kayası’na ses vermeden geçilmez!” derlermiş. Kazını, ineğini kaybeden köylüler bu kayanın yanından geçtiklerinde şöyle seslenirmiş:
Sesveren, Sesveren!
Gazlar geçti mi!
Ya da
Sesveren, Sesveren!
Ala ineği gördün mü?
derlermiş. Teyzeler, kadınlar bu kayalıkların yanından geçerken böyle seslenirmiş. Heybetiyle hemen insanı etkisi altına alan Sesveren Kayalıkları’ndan bir kısmı aşağıya çökmüş, fakat kayalıklarda ismine uygun olarak hâlâ iyi yankı yapıyordu. Bu kaya için tarafımızdan yazılan şu manzumeyi buraya kaydedelim: SESVEREN KAYASI
Sesveren Kayası artık ses vermez
Yaylaya göçülmez bilmem nedendir
Yaylalar yalnızdır kimseler durmaz
Sulardan içilmez bilmem nedendir.
Sesveren, Sesveren diyen var mıdır
Sesveren yolları böyle dar mıdır
Yaylaya yağan yağmur mu kar mıdır
Dereden geçilmez bilmem nedendir.
Hokhok Yaylası'nda Sesveren var
Maziyi Çiçekli'de bir gören var
Yaylada çiçeği elbet deren var
Kapılar açılmaz bilmem nedendir.
Sesveren Kayası yıkılmış gider
Sanmayın çobanlar koyunlar güder
Gariplik yaylaya neler de eder
Otları biçilmez bilmem nedendir.
Sesveren Kayası elveda sana
Neler düşündürdün bu gece bana
Yaylada görülmez oğul ve ana
Kederden kaçılmaz bilmem nedendir.
Bu yaylaya göç edilirken yaşanan bir hadise vardır. Şöyle: Veli Atalay ve Halit Çeliksoy rahmetliler, ilkyazda Çiçekli Yayla’ya göç ederken yanlarında heybelerle eşyalarını da götürürlermiş. Veli Amca heybeyi Necip diye birinin öküzünün üzerine koymuş. Bir müddet gidince bakmışlar ki, heybe yok. Aramışlar, taramışlar, bulamamışlar. Halit Amca da zaman zaman kafiyeli sözler söyleyen biriymiş. Bunun üzerine şöyle demiş: “Altı yorgan üstü yorgan / Hiç Düşünmedin mi / Necip’in öküzüne heybeyi gorkan ((koyarken)!” Yasin ŞEN
Dörtdivan