Servet YÜKSEL
31 Aralık 2014 Çarşamba
DEDEMİN SARIĞI !
Dedemin Sarığı !
Dedemin sükutu hikmet saçardı,
Sohbete kahveden bahane çıkar...
Her çiceğin yaprağını açardı,
Toprağın bağrından şahane çıkar...
Dedemin yazısı eskimez yazı,
Öteler ötesi gönül niyazı,
Başında sarığı kefen beyazı,
Mümin musallaya mestane çıkar...
Dedemde sevgiler almış demini,
Taşa da söylemez sözün kemini,
Yüreğe koyarsan öfkeyi, kini,
Akıl cendereden divane çıkar...
Dedem der ki; geçmişini hatırla,
Lambayı dinlendir, kapıyı sırla,
Misafiri ceddin gibi ağırla,
Ağaç kovuğundan zamane çıkar...
Dedem öğüt satar, ibret alırdı,
Kanaat eğirir , gayret alırdı,
Tefekkür ufkunda hayret alırdı,
Duygular süzülür rindane çıkar...
Dedem yokluk-açlık nedir bilirmiş,
Bela nefsin oltasında gelirmiş,
Zehir bile bal tasında gelirmiş,
Sanma düşmanların merdane çıkar...
Dedem hep ağlardı bahtı karama,
Dualar, sevdalar sardı yarama,
Bir milletin benliğiyle oynama,
‘Altı kaval üstü şişhane çıkar’...
Dedem besmelesiz adım atmazdı,
Seher vakti kalkar,ölse yatmazdı,
Kendinden gayriye kızıp, çatmazdı,
Halk içinden böyle dürdane çıkar..
Dedemde tebessüm dünya ziyneti,
Yaylın ayak yürü, çekme mihneti,
Mutluluk getirmez mal-mülk cinneti,
Kulübe sandığın kaşane çıkar...
Dedemdi eseri yüce devletin,
Çağların rüyası şanlı savletin,
Bizde emaneti Hakk’a davetin,
Yollar Peygamber-i zişane çıkar...
Servet Yüksel
Tüm yazarlar için
tıklayın