DÖRTDİVAN KÜLTÜRÜ ÜZERİNE DR. YASİN ŞEN'LE SÖYLEŞİ
DÖRTDİVAN KÜLTÜRÜ ÜZERİNE
DR. YASİN ŞEN'LE SÖYLEŞİ
Konuşan: Dr. Abdullah DEMİRCİ
1- Merhaba Yasin hocam. Her ne kadar Gerede'de görev yapsanız da uzun süredir Dörtdivan'da ikamet ediyorsunuz. Bu arada Dörtdivan'la alakalı 9 kitap yayınladınız. Tebrik ediyoruz. İlk sorum, sizden önce Dörtdivan hakkında hangi çalışmalar vardı ve kimler yapmıştı bu çalışmaları?
Dörtdivan'ın kültürüyle ilgili olarak geçmişte yapılmış en muteber çalışma bence Ali Rıza Ünlü'nün Tarih Boyunca Gerede adlı kitabıdır. Bu kitapta Ali Rıza Ünlü, Dörtdivan ve köylerine oldukça geniş yer ayırmıştır. Bu kitapla beraber Tülay Oğuzman hocanın Dörtdivan için yaptığı çalışmalar da aslında Dörtdivan'daki sosyal hayat için önemli bir kaynaktır. Bir de Cevdet Canpolat hocanın yayınladığı Dörtdivanlı Hilmi adlı eser ilçenin şiir mirası için önemlidir. Burada Cevdet Canpolat şairin 25 şiirini bir araya getirmiştir. Biz daha sonraki yayınımızda bu sayıya altı şiir daha ilave ettik. Buna bir de DİVANKAV'IN 18 sayı çıkardığı dergi içindeki yazıları dâhil edebiliriz. Bununla beraber saydıklarımızdan başka geçmişte Dörtdivan kültürü hakkında pek fazla bir çalışma bulunmadığı görülür. Dörtdivan, Bolu merkeze biraz uzak kaldığı ve ilçenin mevcut kültürel potansiyeli tam bilinemediği için maalesef kültür çalışmaları çok zayıf kalmıştır. Günümüze kadar Dörtdivan’ın kültürüyle topyekûn olarak ilgilenen bir araştırmacı çıkmamıştır.
2- Dörtdivan adeta bir şairler obası. Burada hangi şairler yetişmiş, eserler vermiştir?
Dörtdivan'da tespit edebildiğimiz kadarıyla 15. yüzyıldan günümüze kadar önemli şairler yetişmiştir. Bunlardan ilki Dörtdivan'da ve köylerinde de yaşadığını tespit ettiğimiz Ümmi Kemal hazretleridir. Onun Dörtdivan-Çalköy'de ablasının türbesinin bulunuyor olması, Aladağlar'ı kendine yurt edinmesi ve dervişleriyle buralarda ilgilenmesi, Dörtdivan'da hâlâ yaşayan menkıbelerinin var olması onun bir zamanlar burada yaşadığının delillerindendir. Yine 16. yüzyılda yaşayan ünlü destan kahramanı Köroğlu da Dörtdivan'ın Sayık köyünde doğmuştur. Bilindiği üzere yüzyıllar içerisinde Köroğlu'na birçok şiir izafe edilmiştir. 18. yüzyılda Dörtdivan'ın Yukarıdüğer köyünde doğan Aşık Ahmed-i Divanî de burada yetişen önemli bir şairdir. Kendisinin elimizde bugün 76 adet şiiri yer almaktadır. Bu şiirlere Bolulu Mustafa bin İsmail adında bir mutasavvıf tarafından şerh yazılmıştır. Yine aynı Aşık Ahmed-i Divânî'ye ait olduğunu düşündüğümüz Menâkıb-ı Kemal Ümmî adında bir eser vardır. Bu menakıp Bolu ve Dörtdivan için çok önemli bir kaynaktır. Çünkü 16. ve 17. yüzyıllarda bu yöredeki tasavvuf faaliyetlerini özellikle bu eserden yola çıkarak yorumlayabiliyoruz. 19. yüzyılda Dörtdivan'da yetişen bir diğer şair Dörtdivanlı Hilmi'dir. Dörtdivanlı Hilmi'nin şiirleri Cevdet Canpolat ve yeni ilavelerle tarafımızdan yayınlanmıştır. Biz kitabımızın yayınından hemen sonra Dörtdivanlı Hilmi'ye ait münacat başlıklı bir şiir daha tespit ettik. Dolayısıyla Dörtdivanlı Hilmi'nin cönklere ve yazma eserlere gidilerek yeni şiirlerinin bulunması her zaman ihtimal dâhilindedir. Çünkü 77, 78 yaşlarında vefat eden bir şairin hayatı boyunca 30 civarında şiir yazdığını kabul etmek pek de mümkün değildir.
Dörtdivan'ın yetiştirdiği önemli bir diğer şair Servet Yüksel'dir. 2021 yılının Eylül ayında onu kaybettik. Yüksel'in 5 adet şiir kitabı yayınlanmıştır. Bunların dışında onun başka şiirleri de vardır. Şiirlerini hece ölçüsüyle yazan Servet Yüksel, bu vezinde oldukça başarılıdır. Tema olarak aşk, gurbet, çocukluk özlemi, Bolu ve Dörtdivan'ın doğal güzellikleri şiirlerinde öne çıkar.
Dörtdivan'da şiir yazan, şiir kitapları bulunan şairler günümüzde de yaşamaktadır. Dörtdivan'ın Deveciler Mahallesi'nden Fahri Kayaalp’in iki şiir kitabı yayınlanmıştır. Dörtdivan'ın Sayık köyünden olan ve Avusturya'da ikamet eden Ali Çankaya'nın 600 civarında şiiri vardır. Sonuç olarak Dörtdivan yeni şairler yetiştirmeye günümüzde de devam etmektedir. Burada daha başka isimlerden de bahsetmek mümkündür.
3- Burada bir de geçmişte yazma kitaplara merak var. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Dörtdivan cönk ve yazma geleneğinin Bolu'da en çok bulunduğu yerlerin başında geliyor. Dörtdivan cönkleri tarihte çok yaygın olarak sosyal hayatta kendine yer bulmuş ve bunlar bir şekilde buradaki kültürün bir parçası olmuş. Bunların ilk farkına varan Cevdet Canbulat’tır. Canbulat, Dörtdivanlı Hilmi'nin şiirlerini cönklerden hareketle ortaya koymuştur. Aynı zamanda Dörtdivan’da bu cönklerden ilahi okuma ve halk hikâyesi anlatma veya okuma geleneğinin çok yaygın olduğunu elimizdeki örneklerinden hareketle söyleyebiliriz. İlahilerin Dörtdivan’daki icra ortamlarında, meclislerde, toplantılarda makamla okunduğu şiirlerin yanına yazılan bazı ifadelerden anlaşılmaktadır. Elbette bu ortamlarda bunları dinleyenler de kendi defterlerine kaydetmişler ve zaman içerisinde Dörtdivan’da bu konuda çok önemli bir kültürel miras ortaya çıkmıştır.
Dörtdivan’da cönk ve yazma eser geleneğinin bu kadar güçlü olmasının sebebini sözlü kültürün çok güçlü oluşuna bağlıyorum. Çünkü burada asırlar boyunca ortaya konan büyük bir kültürel miras bulunmaktadır. Meselenin öneminin farkına varanlar zaman içerisinde bunları cönklere ve mecmuaları kaydetmişler. Öyle ki, cönkler etrafında çok muazzam bir kültür meydana gelmiş zaman içerisinde. Hatta İsmail Hakkı Akyoloğlu hocamızın ifadesine göre gelinlik kızlar gelin gittikleri yerlere bu defterleri de götürürlermiş.
Cönk tutma geleneği Dörtdivan’da günümüzde kısmen de olsa devam etmektedir. Bunu köylere ait kayıtların tutulduğu defterlerden hareketle söyleyebilirim. Bu defterlerde köye ait birçok bilgi, tarihi olay ve durum yer almaktadır.
4- Gelelim sizin çalışmalarınıza. İlk olarak Dörtdivan Kültür Atlası'nı yayınladınız. Buna niye gerek duydunuz ve neleri yazıya döktünüz?
2018 senesinde tayinimin Bolu’ya çıkması sebebiyle Dörtdivan’da ikamet etmeye başlayınca ilçenin kültürel zenginliğinin farkına varmaya başladım. Fakat bu zengin kültür için pek fazla bir şeyin yapılmamış olması beni epey düşündürmüştü. Yapılması gerekenleri görünce bütün bunlar benim için temel bir motivasyon kaynağı da oldu. O andan itibaren karınca kararınca bulduğumuz her türlü kültürel unsuru bir köşeye kaydetmeye başladık. 2020 yılında görev yerimizin Dörtdivan’a geçmesiyle beraber öğrencilerimizle birlikte derlemeler yapmaya başladık. O zamanlardaki pandemi şartlarına rağmen bulduğum kaynak kişilerle bu derleme faaliyetlerini sürdürmeye çalıştım. Bunun sonucu olarak da Dörtdivan Kültür Atlası (2021) adını verdiğimiz bir çalışmamız ortaya çıkmıştır.
Burada Dörtdivan’ın tarihinden başlayarak halk kültürüne, inanışlara, sözlü edebiyat ürünlerine, düğünlere, mahalli kelimelere, Dörtdivan’da bulunan tarihi eserlere, Dörtdivan için yazılanlara, ilçenin yetiştirdiği şairlere ve başka şahsiyetlere elimizden geldiği kadar yer vermeye gayret ettik. Aynı zamanda bu kitap içerisinde Dörtdivan’a ait bazı fotoğraflara da yer verilmiştir.
5- Yayın sırasına göre diğer eserleriniz hakkında da bilgi verir misiniz?
Dörtdivan Kültür Atlası’nın yayınlanmasından sonra Dörtdivan Manileri (Ankara 2021) adını verdiğimiz yeni bir kitap yayınladık. İlk kitabımızda yer alan 130 civarında maniye bu kitapta bir o kadar daha mâni ilave ederek kitabı yayınlamak nasip oldu. Daha sonra Dörtdivan Kültür Atlası’nın içerisinde bir bölüm bulunan Ümmi Kemal hazretlerine ait kısmı genişleterek ve mümkün mertebe yeni bilgi ve menkıbelerle besleyerek bir kitap daha neşrettik (Ankara 2021). Bunun akabinde Dörtdivan kültür Atlası’ndan sonra yayınladığımız makaleleri, derleme yazılarını, denemeleri ve ilçe için yazdığımız şiirleri bir araya getirdiğimiz kitabımız Köroğlu Diyarı Dörtdivan’dan (Ankara 2022) yayınlandı. Bu kitabın hazırlanması esnasında bizi çok etkileyen Dörtdivan cönkleri ve yazmaları konusunu da ele alıyorduk.
Tespit ettiğimiz ve “Dörtdivan Cönkleri ve Bir Cönk Üzerine” (Ankara 2022) adını verdiğimiz kitapla yayınladığımız bir cönk hakkındaki yayınımız bir ilk olma özelliği gösteriyor. Burada cöngü Osmanlı Türkçesinden aktardıktan sonra kitabın başına bir inceleme koyarak konuyu böylece ele almaya çalıştık. Böylece ilk kez bir Dörtdivan cöngünü yayınlamak bize nasip oldu. Daha sonra Dörtdivanlı Hilmi’nin Hayatı Sanatı ve Şiirleri (Ankara 2022) adlı çalışmamızı yayınladık.
2022 yılında Dörtdivan yaylalarını gezerek bu adla bir albüm ve derleme eser meydana getirmek nasip oldu. Bu kitap 2024 yılının bahar aylarında inşallah yayınlanacak. Yine Dörtdivan’da yaşayan erenleri ve bu buradaki eren kültürünü Dörtdivan’da Eren Kültürü ve Dörtdivan Erenleri (Ankara 2023) adıyla yayınladık.
6- Bir yörenin tarihini, kültürünü korumanın ve geleceğe taşımanın yolu araştırma ve derlemeden geçiyor. Genel olarak bu tip araştırmalarda en büyük eksiklik araştırmacı ve derlemecinin olmaması diyebilir miyiz? Dolayısıyla böyle olunca arşiv ve literatür de zenginleşmiyor. Dörtdivan'ın bu bakımdan şanslı olduğunu düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Bir yerin kültürünün kayıtlara girmesi yörenin tarihi ve kültürel mirasını geleceğe aktarmak için çok önemli bir meşgaledir. Tabii bunun için bu işe sevdalı, kültürü ve kaynakları çok iyi bilen, yazmaktan hoşlanan, araştırmaktan yorulmayan insanlar lazım. Bizim kültürümüzün de en önemli problemlerinden birisi kültüre sevdalı insanların çok az oluşur. Dörtdivan tarih boyunca ortaya koyduğu zengin kültürel mirasını yeni yeni yazıya geçiren yerlerden birisidir. Araştırmalarımızla ilçeye ait birçok kültür unsurunu derinlemesine incelediğimiz gibi unutulan ve tarihin hafızasında duran birçok bilgiyi de günümüze getirmek, yayınlamak ve insanlara bunları anlatmak kısmet oldu. İnşallah Dörtdivan bu bakımdan şanslıdır, diyelim.
7- Bundan sonra yapmayı düşündüğünüz işler, planlar var mı?
Dörtdivan’ın kültürel zenginliği konusunda hala süren araştırmalarımız var. En büyük isteklerimden bir tanesi ilçenin tarihinin yazılmasıdır. Bunun yanında Dörtdivan’da çok zengin bir musiki kültürünün olduğunu cönklerden de anlayabiliyoruz. Bu gelenek kısmen bile olsa günümüzde yaşıyor. Var olan örneklerinden hareketle Dörtdivan ilahilerinin notalarıyla beraber yayınlanması da hedeflerimizden bir tanesidir.
Yine Köroğlu ve Servet Yüksel ile ilgili kitap çalışmalarımızla da bu kültürün araştırılmasına mümkün olduğu kadar devam edeceğiz. Bunun yanında Dörtdivan ile ilgili araştırmalarımızı içeren Dörtdivan Yazıları adını verdiğimiz bir dosyamız da var. İnşallah bunlar zaman içerisinde peyderpey yayınlanacak.
8- Son olarak gelecekte Dörtdivan nasıl gelişir ve göç alabilir, geleneksel kültürünü nasıl koruyabilir? Bu konuda görüşünü alabilir miyim?
Dörtdivan’ın ihtiyaç duyduğu şeylerden birisi elbette iş imkânlarının bulunduğu yatırım sahalarıdır. Fakat bunu Dörtdivan’ın doğal güzelliklerine zarar vermeden başarabilirlerse ilçenin göç sorunu çözülebilir diye düşünüyorum. Kültür konusunda da bilinçlendirici faaliyetler yapılmalıdır. Dörtdivanlıların kendi kültürlerine sahip çıktığını düşünüyorum. Bunun özellikle okullarda da olması gerekir. Bunun için mesela bir belgesel çalışması yapılabilir. Yine belediye veya kaymakamlık bünyesinde Dörtdivan kültürünü yansıtan kültür unsurları, yayınlar, kitaplar, fotoğrafların bulunduğu bir yer veya köşenin çok önemli bir ihtiyacı tekabül edeceğini düşünüyorum.