Yıldırım Beyazıt Hamamı
Yıldırım Beyazıt Hamamı, Gerede’de Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı külliyenin günümüze ulaşamayan yapılarından birisidir. Hamam, kitabesine göre Hicrî 791 (M. 1388) senesinde Çelebi Beyazıt tarafından bugünkü Yıldırım Beyazıt Camii’nin güney yönünde yaptırılmıştır. Yıldırım Beyazıt’ın bu hamamı yaptırdığı sırada henüz bir şehzade olduğu anlaşılmaktadır. Bazı kaynaklarda ise hamamın Ankara Savaşı’na giden Yıldırım Han’ın Gerede’de derici esnafını görmesi üzerine yaptırıldığı kayıtlıdır.
Hamam tarih içerisinde birçok defa harabeye dönmüştür. Kenan Ziya Taş bu hamamın harap bir duruma düşmesini şehir merkezinin 16. Yüzyıl’da bilinmeyen bir sebeple yer değiştirmesine bağlamaktadır.
Devlet Arşivleri’nde yer alan bir Osmanlıca belgeden kervansarayla beraber hamamın Hicrî 1040 / M. 1630 senesinde harap edildiğini ve yakıp yıkıldığını öğrenmekteyiz. Ancak bu eserler, vakıf gelirleri olmadığından o zamanın şartlarında tamir edilememiştir. Bu durum üzerine hamamı ve kervansarayı kendi imkânlarıyla tamir etmek isteyen Hamza adlı bir şahsa izin verildiği görülmektedir.
Yıldırım Beyazıt Hamamı’nın H. 1102 / M. 1691-92 yılında harap bir duruma düştüğü ve kervansarayla birlikte tamirinin gerektiği Gerede kadısı Yahya Efendi’nin Osmanlı Arşivleri’nde kayıtlı bir arzından anlaşılmaktadır.
Bu belgeden, Yıldırım Beyazıt Camii’nin Eskipazar civarında Hatipoğlu adıyla bilinen bir vakıf mezrasının bulunduğu ve mezranın gelirlerinin caminin hademesine verildiği görülmektedir.
H. 1316 / M. 1898 senesine ait bir başka belgede tamiri yapılan hamamın masraflarının görülmesi emredilmektedir. 1899 senesi içinde yine hamamın tamir edilmesine yönelik bir başka belge Osmanlı Arşivleri’nde kayıtlıdır. Hamamın Yıldırım Beyazıt Camii vakfı olduğu bu belgede belirtilmiştir. Hamam 1908 senesinde de tamir görmüştür.
Yıldırım Beyazıt Hanı / Gerede Kervansarayı
Yıldırım Beyazıt Camii’ne gelir olsun diye yapılan yapılardan birisi de Gerede Kervansarayı’dır. Bu kervansaray, camiye gelir olması için yapılan hamamın harap bir duruma düşmesi üzerine yapılmıştır (Kenan Ziya Taş, Osmanlının Arka Bahçesi Bolu Sancağı, Post Yayınları, İstanbul 2017, s. 117).
Devlet Arşivleri’nde yer alan bir belgeden kervansarayın eşkıyalar tarafından harap edildiğini öğrenmekteyiz. 1613 yılında kervansarayın eşkıya tarafından yakılıp harap edilmesinden sonra, yapının Hacı Mehmed tarafından tamir edilmesi söz konusu edilmektedir. Bir başka belgeden ise kervansarayla beraber hamamın Hicrî 1040 / M. 1630 senesinde harap edildiğini öğrenmekteyiz. Fakat bu yapılar vakıfları olmadığından tamir edilememiştir. Bunun üzerine hamamı ve kervansarayı kendi malıyla tamir etmek isteyen Hamza adlı birine izin verildiği anlaşılmaktadır.
Gerede Kervansarayı’nın 1691 yılında tekrar harap bir duruma düştüğü ve tamirinin gerektiği Gerede kadısı Yahya Efendi’nin Osmanlı Arşivleri’nde kayıtlı bir arzından anlaşılmaktadır.
Yıldırım Beyazıt Hanı günümüze ulaşmamıştır.
Yıldırım Beyazıt Medresesi
Gerede’de Yıldırım Beyazıt Han’ın yaptırdığı külliyenin günümüze ulaşamayan yapılarından birisi de Yıldırım Beyazıt Medresesi’dir. Bu medreseyle ilgili H. 1312 / M. 1894 senesine ait bir belgeden, yapının tamir edilmesi istendiği anlaşılmaktadır. Bu belgeden medresenin caminin yanında olduğu anlaşılmaktadır. Yıldırım Beyazıt Medresesi de günümüze ulaşmamıştır. Sonuç
Bu araştırmanın gösterdiği en önemli sonuçlardan birisi Gerede Yıldırım Beyazıt Camii’nin zaman içinde bir külliye teşkil edecek şekilde hamam, kervansaray, medrese gibi diğer yapılarla desteklendiği ve bunların oldukça zengin vakıflara sahip olduğudur. Bu yapılar topluluğundan han, hamam ve medrese günümüze ulaşamamıştır. Cami ise tarihte birkaç kere yıkılmıştır.
Osmanlı devlet erkânının bu cami ve vakıflarıyla yoğun bir şekilde ilgilendiği de görülmektedir.
Cami, 14. Yüzyıl’ın sonlarında yapılan cami tarih boyunca birçok kez tamir görmüştür. En son olarak 1910 senesinde harap duruma gelen cami bu tarihte yeniden yapılmıştır. 1944 Gerede Depremi’nde tamamen yıkılan Yıldırım Beyazıt Camii, 1947-1949 yılları arasında tekrar yapılmıştır. Yıldırım Beyazıt Hamamı ise tarih boyunca birçok kez tamir görmüş, fakat günümüze kadar gelememiştir. Yıldırım Beyazıt Medresesi ve Yıldırım Beyazıt Kervansarayı da günümüze ulaşamayan yapılar cümlesindendir.
Yıldırım Beyazıt Camii geçmişte kaç kere yıkılmış ve yapılmış olursa olsun şimdiki hâlde bile Gerede’nin canlı tarihidir. Yüzyıllar içerisinde bu camiyle ilgili biriken birçok belge, vakıf kayıtları ve beratlar bunu göstermektedir. Bu açıdan bu cami söz konusu olduğunda mekânın hafızasının Gerede’de oldukça canlı olduğunu söyleyebiliriz. 630 yıl gibi uzun bir zaman içerisinde bu cami çeşitli özellikleri, tarihî belgeleri ve kendisine bağlanan yapılar topluluğu ile Gerede’nin adeta hafızası durumundadır. Dr. Yasin ŞEN
Kaynaklar Alman Arkeoloji Enstitüsü İnternet Sitesi
Devlet Arşivleri, Osmanlı Arşivi.
Fatih Erkoçoğlu, “Gerede’de Osmanlı’dan Kalma Vakıflar ve Tarihî Eserler”, Geçmişten Günümüze Gerede Sempozyumu Bildiri Kitabı, Gerede Belediyesi Yayınları 2000, s. 81-103.
Halil İnalcık, “I. Beyazıt”, TDVİA, C. 5, S. 231-234.
https://www.bybv.org.tr/Pages1_1/2128 [Erişim Tarihi: 11.04.2022]
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bolu/kulturenvanteri/yildirim-bayezid-camisi. [Erişim Tarihi: 11.04.2022]
Kenan Ziya Taş, Osmanlının Arka Bahçesi Bolu Sancağı, Post Yayınları, İstanbul 2017, s. 116).
Müstakil Bolu Livası Salnamesi H. 1291/ M. 1899.
Ramazan Kaşmer, 1844 Yılı Temettuat Defterleri’ne Göre Gerede’deki Din Görevlileri, Külliyat Osmanlı Araştırmaları Dergisi, S. 11, Ağustos 2020, s. 124.