GEREDELİ HACI HALİL EFENDİ'NİN TÜRBESİ VE TEKKESİ - I
GEREDELİ HACI HALİL EFENDİ’NİN
TÜRBESİ VE TEKKESİ - I
Geredeli Hacı Halil Efendi’yle ilgili ilçede yaptığımız incelemelerde kendisi ve ahfadı hakkında ne yazık ki pek fazla malumata ulaşamadık. Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi hayatı ve menkıbeleri hakkında bilinenler birkaç kayıttan ve bazı anlatılardan öteye geçememektedir. Fakat azizin türbesi hakkında bazı yazılı belgeler mevcuttur. Bunlar özellikle Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde “Şeyh Halil Efendi Zâviyesi Vakfı, VGMA, nr. 204/519-1562” kaydıyla yer alan belgelerdir. Bu belgelerin ışığında türbenin yapılışı ve buraya tahsis edilen bazı vakıflar hakkında çeşitli bilgilere ulaşılabilmektedir. Burada ayrıca Geredeli Aziz’in ahfadı hakkında da cüzi malumat bulmak mümkündür. Buna göre Aşağı Tekke’ye vakfedilen nakit oldukça büyük bir meblağ idi ve bu da Aşağı Tekke’nin Osmanlı Devleti sınırları içerisindeki en zengin vakıflardan biri olması anlamına geliyordu.
Bugün azizin bulunduğu türbe Gazi Ahmed Muhtar Paşa (v. 1864) tarafından 1843 senesinde yaptırılmıştır. Bundan hareketle olsa gerek Halim Gür, Ahmed Muhtar Paşa’nın Geredeli Aziz’in müntesiplerinden olduğunu kaydetmektedir. Paşanın Safranbolulu Mehmed Emin Efendi için de bir tekke yaptırdığını düşünürsek bu kayda katılmak gerekecek.
Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Aşağı Tekke için dönemine göre oldukça zengin bir vakıf tahsis etmiştir. Buraya vakfedilen meblağ, on bin beş yüz kuruştur. Bu, Aşağı Tekke Camii ve türbesine Bolu civarında görülen en zengin vakıflardan birini tahsis etmek demekti. Ayrıca buraya yine Ahmed Muhtar Paşa tarafından iki ocaklı bir su değirmeni de vakfedilmişti. Bu vakıflar Aşağı Tekke Camii ile Geredeli Aziz’in türbesine tahsis edilmişti. Bazı kaynaklarda paşanın neden böyle bir vakıf kurduğu üzerinde çeşitli yorumlar getirilmiştir. Buna göre Geredeli Aziz’in Sultan II. Mahmud ile görüştüğü sırada paşanın da orada olması ve paşanın, azizin irfanî olgunluğuna şahit olması gibi hususlar zikredilmektedir.
(Yakup Özsaraç, “Aşağı Tekke Cami Vakfiyesi ve Ahmed Muhtar (İtisami) Paşa (Ramazanzade) Şeyh Hacı Halil Efendi”, Gerede Gerkav Gerede Kültür, Kalkınma ve Dayanışma Vakfı Bülteni, Yıl: 23, Sayı: 23, Haziran 2018, s. 36.)
Bu mümkün olmakla beraber paşanın Geredeli Aziz’e veya halifelerinden birine intisap etmesi, en azından muhip olması daha uygun duruyor.
Geredeli Aziz’in türbesi sekiz köşelidir. Moloz taştan yapılan türbe kubbeli olup çatısı kurşun kaplama bir sacla örtülüdür. Türbenin kapısının yanlarında bitki süslemeleri vardır. Türbe kapısı kemerlidir. Girişin iki tarafında da yine kemerli pencereler yer almaktadır. Bu pencerelerin üzerinde kalem işi çiçek, selvi ve ağaç motifleri bulunmaktadır. Türbenin içinde Geredeli Aziz’le oğulları Şeyh Mesud Efendi, Mustafa Rûmî Efendi ve torunu Hafız Halil Efendi’ye ait sandukalar yer almaktadır. Türbe dışında Geredeli Aziz ve ahfadının aileleriyle dervişandan bir kısmı ve Şeyh Ahmed Efendi ile İbrahim Efendi (Cebil Hoca) yatmaktadır. Burada uzun zamanlar imam-hatip olarak görev yapmış Yusuf Şengönül hoca da vefatından sonra türbenin haziresine defnedilmiştir. Türbenin, Mâliye Nazırı Ahmed Muhtar Paşa’ya padişahın emriyle yaptırıldığına dair türbe içinde de bir kayıt yer almaktadır. Türbenin giriş kapısı üzerinde Mehmed Rıfat’a ait ve talik hatla yazılmış aşağıdaki kitabe yer almaktadır:
Delil-i râh-ı Hudâ kutb-ı ârifîn idi hem
Füyûzı tutdı enâmı Halil Efendi’nin
Teceddüd etdi yüzinden tarîk-i Şa‘bânî
Gönüller oldu bekâmı Halil Efendi’nin
Bu irtihâline târih-i tammdır irfân
Cinâna döndi makâmı Halil Efendi’nin
Eser-i Hâme-i Mehmet Rıf’at 1259 (M. 1843)
Mehmet Rıfat’ın kimliği hakkında elde herhangi bir bilgi mevcut değildir. Herhalde kendisi, azizin dervişlerinden biri olmalıdır. Bu kıtada yer alan “Cinâna döndi makamı Halil Efendi’nin” mısraı Geredeli Aziz’in vefatına düşürülen tarihtir ve H. 1259 senesini vermektedir.
Aşağı Tekke’deki bu türbenin yapılışına Geredeli Aziz’in oğlu Mustafa Rûmî Efendi’nin düşürdüğü “Târîh-i Türbe-i Şerîfe” başlıklı tarih ise şöyledir:
Budur kutb-ı cihânın türbesi kim
Yüzün süren bulur dâreynde ‘izzet
Yapıldı hamdülillah şöyle ra‘nâ
Sanasın ravza-i gülzâr-ı cennet
Dedi Mustafa oğlu cevher târîh
‘Azîzin türbesin gel et ziyâret
Yüzün sür ravza-i pâkine yalvar
Dilersen özüne yarın şefâ‘at
(Geredeli Mustafa Rûmî Şabânî, s. 42.)
Bu kıt‘adaki tarih mısraı H. 1303 / M. 1885 senesini vermektedir.
Fatih Erkoçoğlu, bu türbenin planı hakkında şu bilgileri vermektedir: “Türbede iki tane içeride iki tane de girişte olmak üzere dört sanduka bulunmaktadır. Türbe iki kısımdan oluşmaktadır. Dikdörtgen bir mekân olan girişte iki adet sanduka yer almaktadır. Buradan da sekizgen bir görünüm arz eden türbenin iç mekânına girilmektedir. İç mekân dörtkenarda dört büyük sivri kemerli nişle takviye edilmiş ve türbe ayna tonozla örtülmüştür. Türbenin üç cephesinde birer pencere yer almaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü Abide ve Yapı İşleri Daire Başkanlığınca, türbenin çatı-saçak ve oluklarındaki bozuk kısımları tamir edilmiş ve türbe çinko saç ile örtülmüştür. Ayrıca yapının badana ve sıvası yapılmış, ahşap aksamı elden geçirilmiş, zeminden gelen rutubetin de önlenmesi için tedbirler alınmıştır.” (Fatih Erkoçoğlu, “Gerede’de Osmanlı’dan Kalma Vakıflar ve Tarihî Eserler”, Geçmişten Günümüze Gerede Sempozyumu, Gerede 2000, s. 89.)
Türbenin hemen yanında bulunan Aşağı Tekke/Seviller Camii 1957 senesinde yapılmıştır. Daha önce cami olarak kullanılan tekkenin ise 1944 senesindeki depremde tamamen yıkıldığı kaydedilmektedir. Bugünkü caminin yerinde bulunan eski Aşağı Tekke Camii’nin veya tekkenin yapılış tarihiyle ilgili elde herhangi bir bilgi mevcut değildir. Günümüzdeki mevcut cami ise daha çok mahalli imkânlar sayesinde yapılabilmiştir. Dikdörtgen planlı caminin üzeri kubbe ile örtülüdür. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bolu/gezilecekyer/gerede-atekke-camii-ve-turbesi Erişim Tarihi: 23.05.2019 Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni