GEREĞİ GİBİ Taş, hayvan ve insan?.. Taş, cansız, algılamasız ve kavramasız bir eleman. Hayvan, ondan ileri düzeyde, canlı, fakat noksan algılamalı, kavramasız bir varlık. Ya insan?.. İnsan, bütün muhteşemliklerin, yerine göre içinde, yerine göre dışında veya üstünde bir algılayıcı, kavrayıcı ve karar kılıcı, muhteşem canlı varlık!
İnsan, birbirinin zıddı ikili bir sistemin içinde, olumluyu seçip hem yararlanacak hem yararlandıracak; hem de gördüğüne, duyduğuna, algıladığına, kavradığına, düşünüp karar kıldığına şahitlik edecektir. Kelime-i Şehadet’in anlamı budur. Gereği gibi inananlar, Allah’ın bu Evren’deki şahitleridirler.
D U A Bir derede, bir ırmakta suyun aktığını görürüz. O su, geçen ay akan su ile aynı su değildir. O su, geçen hafta akan su ile aynı su değildir. O su, dün akan su ile aynı su değildir. Hatta o su, bir saat veya bir saniye önce akan su ile de aynı su değildir. Su, her saniye değişir. Her saniye gördüğümüz su, bir farklı sudur. Bize hep aynı su imiş gibi gelir. Zaman da böyledir. Dünya ve Evren de böyle. Oralardaki canlı ve cansızlar da böyle. Herşey, her saniye değişir. Hiçbir şey, dündeki gibi değildir. Bize aynıymış gibi gelir. Hepimiz ve herşey, sürekli değişiyoruz ve bir yerlere doğru akıp gidiyoruz.
Bize ve bütün varlıklara hayat veren, bu Dünya’yı bizim için yaşanası canlı bir ortam kılan Allah'ım! Sana hamdolsun. Belliki biz hepimiz, bütün varlıklar, böylece topluca sana geliyoruz. Biz de, artık dünkü biz değiliz.
Bizi kabul et Allah’ım!
Halil İbrahim YAMAN Çiçeklerin Tanrısı, Bizim Tanrımız. S. 485
http://hayaman6.blogspot.com