Dörtdivanlı Şair-Yazar Fahri Kayaalp'in Kaleme aldığı Dörtdivan'a özgü yaşanmış olaylardan bir kesit.
GÖÇ TELAŞI..
Yayla göçü gelmiş, köylüler teker teker göç getirmeye gidiyorlardı. İsmet dayı ogün patates suladığı için geç kalmış, kendi kendine de biraz telaşlanmıştı. İş elbiseleriyle ramorku takıp, eve öyle girecekti. Biraz acemi birazda havanın kararmasıyla ramörkü takamadı. Eve girip bir şeyler atıştırdıktan sonra yola çıkarım diye düşündü. Ama bir ağırlık bastı ismet dayıma. Zaten uykuda basmıştı. Uykudan sıçrayıp saate baktığında geç bir vakitti.
Ertesi gün kalktı, kaz kasalarını yüklediğinde saat onu (10:00) gösteriyordu. Dayımı telaş basmış traktöre binmesiyle kocakavağı dolanması bir oldu.
İsmet dayıma herkesten geç geldiği için, yengem kızacaktı. Ama dayımın patates sulama gibi olumlu mazereti vardı. İsmet dayım hem sigarasını tellendiriyor, hem de yengeme karşıda savunmasını hazırlıyordu.
Yaylaya vardığında göçü hazırladın mı karı diye seslendi yengeme. Dayımın acelesi vardı. Derenin suyu bitmeden patetes sulayacaktı.
Hoş beşten sonra yengem romorku hazılayacaktı. Traktörün yanına geldiğinde ramorkü nereye çektin diye ünnedi. İsmet dayım traktöre bakmasıyla yüzü traktörünkü gibi kıpkırmızı oldu.Geç kalmanın yanına birde kayıp romork çıktı. Eyvah biraz hızlı geldim demek ki yolda düşürmüşüm deyip, yola düştü.
İsmet dayı yaylaları, tepeleri teker teker geçiyor, ramorka bir türlü rastlayamıyordu. Artık köye yaklaşmıştı. Ramork hala yoktu.
Evinin yanına geldiğinde ramork akşamki yerinde duruyordu. İsmet dayım herkesten önce güldü kendine. Çünkü ramorkü akşamdan taktım biliyordu.
İsmet dayı ramorkü takmayı unutmuştu ama, o göç gününü ömür boyu hatırlayacak.
Yengem öyle diyor
Fahri KAYAALP
