23.11.2024 14:43:18
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
21 Ekim 2020 Çarşamba

HİMMET DEDE TÜRBESİ

HİMMET DEDE TÜRBESİ
Himmet Dede’nin türbesi Aşağıdüğer, Sorkun ile Yukarısayık köy sınırlarının tam ortasında ve bir tepe üzerinde yer almaktadır. Türbede sağ tarafta yer alan Himmet Dede’nin sandukası oldukça uzundur. Türbe tek odalıdır ve taştan yapılmıştır. Dış duvarlar kırmızıya boyanmış ve türbe çatısı kiremitle örtülmüştür. Türbenin oldukça mamur, bakımlı ve temiz olduğunu burada belirtmek gerekir. Türbe ziyarete açıktır. Ancak bölge halkı genel olarak burayı toplu şekillerde değil, birer ikişer olarak ziyaret ederler.
Dörtdivan’da türbeler genelde şifa umuduyla uzun zamanlar ziyaret edilmiştir. Ümmî Kemâl, Kırklar Makamı, Şıh Şehriban gibi Himmet Dede de özellikle bir derdine şifa arayan hastaların uğrak yeri olmuştur. Buraya özellikle yerinde durmayan haylaz çocuklar getirilirmiş. Çocukların atlet, pijama gibi kıyafetleri buraya bırakılırmış. Anlatıldığına göre türbenin yapılmasından ve bazı kimselerin burayla ciddî bir şekilde ilgilenmesinden sonra bunlar ortadan kalkmıştır. Himmet Dede’nin türbesinde dikkat çeken hususlar sandukanın uzunluğu, duvarlardaki resimler ve eski-yeni harflerle yazılan manzumelerdir. Bu sanduka uzunluğu meselesi Türklerin sevdikleri şahsiyetleri anma şekliyle ilgili olabilir. Halk, saygısını onlara bu şekilde uzun ve büyük mezarlar yaparak göstermiş olabilir. Aynı durum Uzun Dedeler veya Söbü Dedeler’de de vardır. Mezarların etrafına taşlar yığılmış ve onların hatıraları bu uzun mezarlarda bu şekilde korunmuştur.
Himmet Dede’nin türbesinde iç süslemeler oldukça dikkat çekmektedir. Türbenin duvarları Dörtdivan’ın Aşağı Düğer köyünden Salih Gökmen ve Gerede’den Özcan Öztekin tarafından çeşitli beyitlerle ve motiflerle süslenmiştir. Bu motifler genelde kozmik unsurlardan ve bitki resimlerinden oluşmaktadır. Mezarın hemen baş ucunda büyükçe bir cami resmi, sağ tarafta ağaç resimleri bulunmaktadır. Türbenin kıble tarafına bir mihrap çizilmiştir. Bunun haricinde yer yer yazılar, çiçek ve güneş motifleri, yaprak ve bitki resimleriyle Himmet Dede Türbesi benzerlerinden ayrılmaktadır. Himmet Dede’nin, türbe içinde yer alan sandukasının başında eski harflerle “Kul Himmed Dede Rûhuna Fâtiha” ve yeni harflerle “Kul Himmet Dede-17 Yüzyıl” şeklinde bir kayıt yer almaktadır. Himmet Dede’nin 17. Yüzyıl’da yaşadığıyla ilgili kaydın nereden alındığı tespit edilememiştir. Yine sandukanın baş tarafının bulunduğu duvarda, bu ibarelerin hemen üstünde Osmanlı Türkçesiyle şunlar yazılmıştır:
İlâhî! Cennete ön girenlerden eyle bizi
Cennet içre cemâlini görenlerden eyle bizi
Yâ Hayy u Yâ Kayyûm Samed ihsânına yokdur aded
Firdevs bahçesinde kalanlardan eyle bizi

Bu manzumelerin yakın zamanlarda yazıldığı anlaşılmaktadır. Çünkü imlada bozukluklar vardır. Salih Gökmen’in 1950’li yıllarda doğduğu düşünülecek olunursa bunu normal karşılamak gerekir. Gökmen, Aşağı Düğer Köyü’ndendir ve Kuran-ı Kerim derslerinde edindiği zevk ve heyecan ile bu resimleri çizdiği ve şiirleri yazdığı söylenmektedir. Himmet Dede Türbesi’nin içinde eski yazıyla yazılmış başka bazı manzumeler de yer almaktadır. Onlardan biri de şöyledir:
Dünyada dost istersen Hazret-i Allah yeter
Mürşid-i kâmil ister isen Hazret-i Kur’ân yeter
Delîl ister isen Hazret-i Muhammed yeter
Meşgul olmak ister isen Hakk’a ibâdet yeter
İbret almak ister isen cihanda ölmek yeter
Zengin olmak ister isen kanâ‘at yeter
Bunlar da yetmez der isen nâr-ı cehennem yeter

Türbede eski yazıyla yazılmış manzumelerin yanı sıra yeni yazıyla yazılmış şiirler de yer almaktadır. Bu manzumelerden birisi şudur:
Günler biter, aylara dönüşür
Yıllar biter, asırlar oluşur
Ömürler biter ecelle buluşur
Akar, akar gider bir devran olur
Sayılı gündür bunların hepsi
Kolla kendini azdırma nefsini
İyiyi, güzeli, doğruyu belle
Huzur istiyorsan sözümü dinle

Diğer bir manzume ise bir beyit şeklindedir: “Yaşamak bir an, dinî emir yüce ferman / Allah’ı zikretmek hem şifadır hem derman”. Bu manzumelerin hemen altında “Yazan: Salih Gökmen” ve “Çizen: Özcan Öztekin” imzaları vardır. Salih Gökmen, bu manzumeleri ya başka yerlerden almış ya da bazı değişikliklerle türbe duvarına işlemiştir. Türbede kapının üzerinde girişte, sağ tarafta yine yeni harflerle şu ifadeler bulunmaktadır:
Gül kokusu Muhammed’in teridir
Gönlü saf olanlar Hakk’ın yâridir
Âşıka ma’şukun bergüzârıdır
Sevdalar, nasipler nurlar saçılır

Bu manzumelerde pek bir edebî kıymet söz konusu olmasa da bunlar Himmet Dede Türbesi ekseninde Aşağı Düğer Köyü sâkinlerinin bu türbeye olan bağlılık ve inanışlarını sergilemesi açısından dikkat çekmektedir. Türbede hemen giriş kapısının üzerinde yine yeni yazıyla yazılmış bir başka dörtlük bulunmaktadır:
Alması farz imiş sünnettir selam
Hak nûrdan yaratmış yaz dedi kalem
Bir çiçek yarattı ol Rabbü’l Alem
Anı kokulayan mahrum kalmadı

Bu manzumenlerin bazılarında vezne dikkat edilmemiştir. İkinci manzumede olduğu gibi insanda daha çok secili söz intibaı uyandıranlar da vardır. Allah, Hz. Peygamber, ibadet, cennet, cehennem gibi konular üzerine söylenen bu manzumeler daha çok münacaat ve naat özelliği göstermektedir. Ayrıca içlerinde nasihat türünde mısralar da vardır.
Bugün Himmet Dede, Dörtdivan’da Sayık ve Aşağı Düğer köylerinin ortasındaki bir tepe üzerinde hâkim bir yerde Dörtdivan’ı beklemeye devam etmektedir. Himmet Dede hakkında çok az bilgi bulunması onun hakkında kesin şeyler söylememizi engellemektedir. O Dörtdivan’da menkıbevî bir şahsiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak hakkındaki menkıbelerin pek fazla olduğu da söylenemez. Himmet Dede ve türbesi elden geldiği ölçüde burada söz konusu edilmiş ve bilinenler ve derlenenler bu yazılarda irdelenmiştir. Himmet Dede’nin 17. Yüzyıl’da yaşadığının belirtilmesi, Ümmî Kemâl’in kardeşi olduğunun söylenmesi, halk inanışları açısından türbesinin ve ismi etrafında oluşan anlatıların bazı dikkat çeken özelliklere sahip olması şimdilik onun hakkında bildiklerimizdir. Ayrıca türbesi süslemeleri itibariyle dikkat çekmektedir.
Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni





Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı