İyi insanlar, sabırla kötülüklere katlanabildikleri için mi iyidirler? Yoksa kötülükleri iyiliklere dönüştürebildikleri için mi?
Kararlı insanlar, inançlı insanlar ve azimli insanlar, varlığımızın, insanlığımızın ve haysiyetimizin koruyucuları ve garantörleridirler. Onlar, hakta, adalette, insanlıkta ve iyilikte kararlıdırlar. Güçlerini de, bunlara olan inançlarından alırlar. Onların azimleri hiç tükenmesin! Dünya ve İnsanlık, onlara her zaman muhtaç. Yerleri, konumları, durumları ve sıfatları her ne olursa olsun, onlar iyi insanlar... Fakat iyi insan, kendi iyiliğinin altında ezilecek; sefasını açıkça kötü sürecek, yola da gelmeyecekse; o iyiliğin, (bir müddet sonra yanına kalmayacak da olsa) kötülüğe güç katmaktan başka, kime, ne faydası olur? Demekki iyiliğin de koşulları vardır. Enayiliğe düşürülmemek, istismar edilmemek, sömürülmemek, aldatılmamak ve kullanılmamak gibi.
Not : “ Hayır, Muhtaçlık, Aylık ve zekât, Zekâtın koşulları (şartları), İhtiyaç için biriktirilen para, Taksitli ödemeler, Kredi (borç) ödemeleri, Zekâttan kurtulma hileleri, İhtiyaç sahiplerine “olmaz” derken, zamlara, hile ve kaçamaklara “olur” demek.” konuları için, bu yazının kitapta orijinalinin altında bulunan 16 sıra nolu Altyazısına ve devamına bakınız.