KÖPRÜ ve ANADOLU
Köprü bir geçit yeridir. Uzun veya kısa. Çok zaman dar bir geçit yeri. Bir geçici menzil. Köprüde durulmaz, duraklanmaz. Köprüde konaklanmaz. Köprüye yaklaşırken yavaşlanır ve köprüden çabucak geçilir… Köprüler hoştur, güzeldir; insanda, hoş ve güzel duygular, yüksek ve onurlu umutlar yaratır. Köprü, zor ve çetin engelleri aşırtır, hasretlere, umutlara ve özlemlere kavuşturur… Köprüler, dağları birbirine bağlar. Kıtaları birbirine bağlar. Ülkeleri birbirine bağlar. Elleri ve gönülleri birbirine bağlar.
Köprüler değerli ve kıymetlidir. Köprüler önemli ve stratejiktir. Köprüler gözbebeğimizdir… Bizi bizden koparmak isteyen, bizi felç konumuna sokmak isteyen düşman, önce gözbebeklerimize, köprülerimize saldırır. Köprüler için, şarkılar yazılmış, maniler dizilmiş, türküler söylenmiştir. Aşklarımızda köprüler vardır. Kahramanlıklarımızda köprüler vardır. Acı ve tatlı anılarımızda da köprüler vardır.
Anadolu da bir köprüdür. Asya ve Avrupa kıtalarının arasındaki bir köprü. Fakat burası, geçilip gidilecek bir yer değil, kalınıp yaşanacak bir vatandır. Türk’ün vatanıdır. Anadolu halkının vatanıdır. Bizim vatanımızdır. Anadolu’nun köprü olması, Asya ve Avrupa’nın arasında bir bağlantı olmasını ifade eder. Hem fiili bir bağlantı, hem kültür bağlantısı… Orada biz yaşarız. Başkaları bizi oradan kaldıramaz, tepeleyemez, çiğneyemez! Yol geçen hanı değildir, bizim Anadolu’muz. Başkalarının oradan gelip geçişi, sadece bizim müsaademizle ve bizim kurallarımıza, koşullarımıza göredir. Çünkü Anadolu bir yurttur… Her kökenden halkıyla Türk yurdudur… Anadolu, Trakya ile bir ve bütün bir yurttur...
Anadolu’nun içinde de köprüler vardır. O köprüler, bizi birbirimize bağlarlar. Sevgilerimizi pekiştirir, umutlarımızı gerçekleştirirler. Birliğimizi, bütünlüğümüzü ve gücümüzü sağlarlar. Köprüleri atmak, bizi birbirimizden uzaklaştırır. Bizi, böler, parçalar, yıkar… Anadolu’da köprüler yerinde durmalı! Anadolu’da, sarp, çetin, zor engellerin üzerinde, yeni köprüler kurulmalı! Fiziki köprülerin yanında, gönül köprüleri, sevgi köprüleri kurulmalı... Anadolu’da insanlar, ayrımsız, engelsiz el ele tutuşmalı; birliğe, dirliğe, huzura, kalkınmaya ve yükselişe koşmalı! Köprülerimizi korumaya, yeni köprüler kurmaya ihtiyacımız var. Bir yakadan bir yakaya yankılanan şarkılarımız gibi, bir yakadan bir yakaya akıp giden gönüllerimiz gibi; bir yakadan bir yakaya uzanıp giden köprülerde, birbirine koşup giden insanlara ihtiyacımız var.
Gel anam! Gül anam! Biz Anadolu’da biliştik. Biz Anadolu’da buluştuk. Biz birbirimize Anadolu’da kavuştuk! Anadolu bizim bayram yerimiz… Anadolu’da bizim ak akça, pak pakça sütümüz var, ayranımız var. Anadolu’da bizim, bitmez tükenmez bayramımız var.
Gel bacım! Gül bacım! Anadolu’da bizim düğünümüz var… Gel yiğidim! Gül yiğidim! Anadolu’da bizim ekmeğimiz, suyumuz, öğünümüz var… Anadolu bizim vatanımız! Anadolu’da bizim şerefimiz, şanımız, onurumuz, haysiyetimiz var. Anadolu’da bizim özgürlüğümüz var... İşte Anadolu böyle kendine has, güzel bir köprü, hoş bir vatandır. Onu bize zindan edenler oğmasın!
Anadolu bizim! Anadolu bizim anavatanımız!
Halil İbrahim YAMAN
Sevgi Devleti – S. 168-170
http://hayaman4.blogspot.com