Sebuhi Hasanov, Nahcivanlı bir gazeteci. Hâlen, Nahcivan Özek Cumhuriyeti’nin resmi yayın organı olan Şark Kapısı’nda şube müdürü olarak vazife yapıyor. Kendisiyle tanışmamızın kısaca şöyle bir hikayesi var:
Sebuhi Hasanov, Bolu’nun Dörtdivan- Adaköy’e bağlı Nahcivan Mahallesi dolayısıyla mail üzerinden önce Dörtdivan Dünyası Haber Sitesi sahibi Ramazan Yaman’a ulaştı. Ramazan Abi, Sebuhi Hasanov’un mesajını bize iletti. Burada Hasanov’un telefon numarası da vardı. Kendisine ulaştık. Birkaç röportaj için Ankara’ya gelecek olan Hasanov’u Dörtdivan’a davet ettik. Kendisi de özellikle Nahcivan Mahallesi ve Köroğlu gibi mevzular sebebiyle burayı merak ediyordu.
14 Haziran 2023 tarihinde Sebuhi Hasanov, Dörtdivan’a geldi. Onu ilk olarak Dörtdivan kültürünün kaynak kişilerinden ve Dörtdivanlı Şair olarak tanıdığımız Fahri Kayaalp ile Mustafa Uludağ Hocamız karşıladı. Ben o sırada okulda bulunduğum için ilk karşılaşmada olamadım. Onlar bir müddet Dörtdivan’da vakit geçirdikten ve bazı görüşmeler yaptıktan sonra Dörtdivan-Adaköy’e bağlı Nahcivan Mahallesi’ne geçtiler. Ben de okuldan çıktıktan sonra Dörtdivan’a gelip bu mahallede buluşmuş olduk.
Böylece benden önce Fahri Abi ve Mustafa Hocamla burada incelemelerde bulunan Sebuhi Hasanov’la ilk defa Nahcivan Mahallesinde karşılaştık. Buluşmanın akabinde Nahcivan Mahallesinde biraz daha kaldıktan sonra Dörtdivan Öğretmenevi’ne geçtik. Burada verdiğimiz bir karar üzerine Deveciler’in yaylası olan Sümme Yaylası’na gittik. Yolda giderken tabii ki, Bolu ve özelde de Dörtdivan ve Nahcivan kültürlerinin müşterek yönleri üzerinde sohbetler ediyorduk.
Nihayet Sümme Yaylası’na vardık. Burada bizi Fahri Kayaalp Abi’nin babası Fevzi Kayaalp ve annesi karşıladı. Bundan sonra yayla evinin sundurmasında birkaç saat sürecek bir sohbet başlamış oldu. Biz yayla havasını ciğerlerimize çekerken genelde Türk Dünyası ve özellikle de Azerbaycan ve Anadolu’daki Türk kültürü arasındaki müştereklikleri üzerinde sohbetlerde bulunuyorduk.
Buradaki muhabbetimiz çok keyifli bir sohbet oldu. Akşam hava kararmaya yakın müsaade isteyip Sümme Yaylası’ndan Dörtdivan’a doğru yola çıktık. Yolumuzun üzerinde Aşağıdüğer Köyü üzerinden Sayık köylerine geçtik. Önce Yukarısayık’ta Köroğlu evi olarak düşünülen evi ziyaret ettik. Fotoğraflar aldık. Buradan Aşağısayık Köyü’ne geçtik. Burada da Aşağısayık ve Yukarısayık köylerinin muhtarlarıyla görüştük. Ayak üzeri çok güzel ve faydalı bir sohbet oldu. Bu özellikle Köroğlu’nu merak eden gazeteci Sebuhi Hasanov ve bizim için oldukça gerekliydi. Bazı fotoğraflar aldıktan sonra Sebuhi Hasanov’u misafir edeceğimiz Dörtdivan Öğretmenevi’ne geldik.
Burada Fahri Kayaalp Abi ve Mustafa Uludağ Hocamız müsaade isteyerek Bolu’ya geçmeye karar verdiler. Akabinde biz de öğretmenevine geçtik. Gece kısmen geç saatlere kadar Sebuhi Hasanov’la özellikle Dörtdivan ve Nahcivan üzerinde yoğunlaşan bir sohbetimiz oldu. Burada iki yer hakkında müşterek kültürel yönler üzerinden fikir yürütebileceğimiz çok kıymetli malumatlar aldım kendisinden. 14 Haziran günü ikindi sonrasına tesadüf eden saatlerde buluşmamıza rağmen Sebuhi Hasanov’la Dörtdivan’da çok kıymetli vakitler geçirdik. Sohbetlerimiz iki diyarın kültürlerinin ortak hatta aynı yönlerini anlamak ve bunların dikkat çekici bir şekilde fazla olduğunu tespit etmek adına çok faydalı geçti.
Sabah sekiz civarında Sebuhi Hasanov’la tekrar buluştuk. Daha sonra Dörtdivan Belediye başkanı Hamza Efe ile görüştük. Başkan Bey, Sebuhi Bey’le ve anlattıklarıyla yakından ilgilendi. Bir müddet sohbet ettikten sonra Gerede’ye geçtik. Sebuhi Bey buradan tekrar Ankara’ya gitti.
Sebuhi Hasanov, Dörtdivan ve Nahcivan arasında bir kültür köprüsü meydana getirme fikrini bize ilham eden kıymetli bir gazeteci. Sadece bir muhabbet ile Nahcivan’dan buraya gelen, Azerbaycan ve Anadolu kültürleri arasında zaten pek çok olan ortak yönleri inceleyen, bunun kökenlerini araştıran, benzerlikleri ortaya çıkaran Sebuhi Bey’i her şekilde takdir etmek lazım. Dileriz ki, bu kültür köprüleri birçok konuda teşekkül eder ve Azerbaycanlı kardeşlerimizle zaten güçlü olan bağlarımız böylece daha da güçlenir.
