5.05.2024 22:02:39
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Zekeriyya ULUDAĞ
25 Kasım 2023 Cumartesi

Tarihten Hayata: ÖĞRETMEN• - 2 -

Tarihten Hayata: ÖĞRETMEN• - 2 -

Prof. Dr. Zekeriyya Uludağ
“Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar” diyen bir İslami kültür yaratılanın değerlerle ilgili özelliklerini anlatır. Çünkü İslam kelime olarak teslim olmak barış yapmak, selamete ermek, itaat etmek, ihlâs v.s. gibi anlamlara gelir. Dolayısıyla insanın sergüzeşti kelimenin içinde gizli olarak varlığını göstermektedir.

Ancak temel problem bir çevreye gözlerini açmak değil o çevreyi dünya yapmaktır. Dünyayı yaşanılır kılacak olan “insan ancak eğitimle insan olur” diyen Kant’la birlikte düşünürsek insanileşmiş insan olacaktır. Bu onun yaratılışına da uygundur. Eğitim ikinci yaratılıştır. Zira birincisi Hâlık’ın elinden ikincisi öğretmenin elindendir. Kültür ve medeniyetimizin banisi Muhammed(s.a.s) “beni Rabb’im terbiye etti” derken bu gerçeği ifade etmiştir. Adem’i yaratan ve varlıkların bilgisini öğreten Allah insanlığın ilk öğretmeni iken İslam’ın Peygamberi öğretmenlik görevini devam ettirmiştir. Eğitimin temel iki görevinden birisi insanda bilişsel gelişmeyi sağlamak ikincisi duyuşsal temelde onu insanileştirmektir. Yani ona değerleri kazandırmak, bilimsel olarak açıkça ifade edilmese de bu iki ayağın senteziyle olgunlaşmasını sağlamaktır. “Güzel ahlakı tamamlamak” ifadesi de buna uygun olanı ifade eder.

N.Topçu “medeniyetler muallimle kuruldu” diyor. Kültürün taşıyıcısı fert ve toplum iken medeniyetin kurucusu öğretmendir. Çünkü “devirlerin idealizmini yaşatan muallimdir.”

İnsanlık tarihi hakîmler, din adamları, rahipler ve filozofların omuzlarında yükselmiştir. Yunanda sitenin öğretmenleri sokakları dolaşan ahlak filozofları ile ders veren sofistler olmuştur. Cemil Meriç, entelektüel dünyanın ve öğretmenliğin ilk temsilcileri olarak sofistlere büyük bir değer verir. Zira onlara göre aydınlatılması, gereken tek varlık insandı. Onlar insanı “idrakiyle, tefekkürüyle, iradesiyle ve temayülleriyle, insanı tetkik ediyorlardı” Meriç’e göre “Sofistler hem ahlak, hem de düşünce alanında birer devrimciydiler.” Elbette ki Sofistlerin öğretmenlik anlayışları sokratik bakış açısıyla eleştirilebilir. Ama unutulmamalıdır ki öğretmen, gerçek anlamda meçhulün savaşçısıdır. Bilinemeyenin, idrak edilemeyenin rehberidir, mürşididir. Zaman zaman tarihi köklerinden koparılan sadece bilimsel kaygılarla “davranış mühendisi” olarak kabul edilse de “insan denen meçhul”ün “ruh mimarıdır”.

Öğretmen medeniyetlerin kurucusu olduğu gibi zihinlerin köprüsüdür. Her ne kadar böyle bir görevi “aptalca” görenler varsa da medeniyetlerin ve insanlığın ortak değerlerine sadece kitaplar yoluyla değil öğretmenin idrakiyle ulaşılır. C.Meriç Fichte’nin “mukaddeslerini kaybeden aydın, rahibin hasreti içindedir. Entelektüel(öğretmen z.u.) rahip gibi olmalıdır. Onun vazifelerini benimsemelidir. Bilgisi ile topluma hizmet etmeli, halka gerçek ihtiyaçlarını sezdirmeli ve onları nasıl karşılayacağını öğretmelidir.” cümlelerini aktarır.



• Bu yazı Eğitime Bakış Dergisinin Yıl:13 sayı:41 Eylül-Ekim-Kasım-Aralık 2017 ss.3-5 sayısında yayınlanmıştır.



Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı