BİRLİK VE BERABERLİK
İçinde bulunduğumuz şu günlerde Birlik ve Beraberliğe çok ihtiyacımız var. İnsanlar arasında birliği teşvik etmeliyiz. Kaprislerle, iteleme ötelemeyle bir yere varılmaz. Mevlana Hz. ?Kim olursan ol yine gel? buyurmuştur.
Editör : Dörtdivan DünyasıKategori : KÜLTÜR-SANAT27 Nisan 2015 Pazartesi - 15:32
İNSANLAR ARASINDA BİRLİĞİ TEŞVİK ETMELİYİZ.
İnsan sosyal bir varlıktır ve toplum içinde yaşar. Yaşadıklarından ve çevresinden de mutlaka etkilenir. İşte bu etki pozitif olduğunda insana ve topluma yarar sağlar, negatif olduğunda da kesinlikle zarar verir.
Birlik ve Beraberlik için serbest çalışandan iş adamına inşaatta çalışan boyacısından müteahhidine, memurundan genel müdürüne ayırımcılık yapılmamalıdır. Sağcı solcu denilmeden hemşehri kaynaşması sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki sivil toplum hareketi herkesi kucaklayarak, başarıya ulaşır.
Öncelikle her birey, karşısındakini öteki olmaktan çıkartıp, kendinden kabul etmeli, herkesi olduğu gibi benimseyip, değişmeye zorlamadan, ikiyüzlülüğe mecbur kılmadan, kabullenmelidir. İnsanlar, birey ya da kurum olarak birbirlerini rakip değil, dost olarak görmelidir. Beraber olmanın herkesi güçlü kılacağını kavramalıdır. Güç birliği ile birçok şeyin başarılması mümkündür. Atalarımız bunu "bir elin nesi var iki elin sesi var" deyişi ile çok güzel anlatmışlardır.
İnsanlar arasında birliği teşvik etmeliyiz. Birlik için bir kişi yetmeyeceğinden, diğer insanların da elinden geldiğince, örneğin değerleri öğreterek birliği teşvik etmeleri insanlık görevleridir. Dünya bir tanedir. Dolayısıyla, dünya üzerinde yaşayan insanların oluşturduğu insanlık toplumu da bir tanedir. Tüm insanlık toplumu arasında birlik kurulana kadar hepimiz birliği teşvik etmek zorundayız.
Dayanışma ruhu ile hareket ederek, birlik ve beraberliğini sağlayan toplumlar, giriştikleri her mücadelede sosyal, ekonomik, eğitim gibi her alanda başarıya ulaşmışlardır. Toplumsal dayanışma olmadan, birlik ve beraberlik sağlanmadan atılan adımlar en başta, başarılıymış gibi algılansa da o çemberin içerisinde olması gerekenlerden bir kişi bile dışarda kalmışsa birlik sağlanamamış demektir.
Birlik ve beraberlik içinde olan toplumlar, karşılaştıkları en zor sorunları dahi kolaylıkla çözerler. Sorunlarını çözen toplumlar ise ilerlemek ve gelişmek için, fikir birliği, gönül birliği ve eylem birliği içerisinde hareket ederek başarıya ulaşırlar. Dünyada birlik ve beraberlik içinde hareket etmeden başarıya ulaşmış ne bir aile ne bir şirket ne bir kurum vardır. Hatta bir devlet bile yoktur.
Toplumsal dayanışma, birlik, beraberlik ve fedakârlık ruhu ile bezenmiş, hoşgörülü, affedici, sevgi ve saygı kurallarını ihlal etmeyen, verdiği sözde duran, kısaca insani değerleri yaşamında uygulayanlar tarafından sağlanacaktır.
İnsani Değerler konusu da tek bir kişi tarafından tesis edilemez. Herkesin birlikte çalışması gerekir. Değerli şeyler ancak birkaç insanın bir araya gelmesiyle elde edilebilir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in sözleri de bize Birlik Beraberlik içinde olmamız gerektiğini belirtir.
* “El sıkışın ki, kalplerdeki kin gitsin, hediyeleşin ki birbirinize sevgi doğsun ve aradaki düşmanlık bitsin.
* "Allah Katında en sevimliniz dostluk kuran ve kendisiyle dostluk kurulanlarınızdır. Allah nezdinde en sevimsiziniz de arkadaşların arasını açanlardır."
* “Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah'ın kulları kardeşler olunuz.”
Toplum düzeni, birlik ve beraberlikle sağlanır. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde, birlik ve beraberlik içinde yaşamanın toplum hayatı bakımından ne kadar önemli olduğunu, birliğin temin edilememesi halinde sosyal bünyede nasıl huzursuzluklar çıkacağını toplumu bir insan vücuduna benzeterek anlatmak istemiştir. ‘Bazı organları hasta olan bir insanın vücudu nasıl zayıf ve güçsüz düşerse; düşmanlıkların yaygınlaştığı, birlik ruhunun kaybolduğu toplumlar da öyle güçsüzleşirler.