“KİMSE BOLU’DAN GEÇMESİNE HAYIR DİYEMEZ”
Bolu İlimiz kamuoyunu günlerdir meşgul eden hızlı tren projesi konusunda Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Türker Ateş’te açıklama yaptı. Konuşmasında Ateş, ilimizdeki firmaların son durumları hakkında da bilgiler verdi.
Bolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından Nilüfer Park’ta düzenlenen ‘Cemiyet Sohbetleri’ programı BTSO Başkanı Türker Ateş’in konuk oldu. Ateş, programda hızlı tren projesi konusunda kimsenin hayır diyemeyeceğini söyleyerek; “Tren yolunun hayata geçirilmesiyle ilgili projeler sunulmuştu. Bunu sürekli istemişiz. Bu bolu için önemli bir proje. Bolu’da hızlı tren geçme gibi bir düşünce var. Biz bununla ilgili çalışıyoruz. Bu projeye hayır diyecek bir insan yok. Sadece 2-3 sektörde sıkıntı olabilir. Birisi, yurt işletmecileri sıkıntı yaşayabilir. Bunun sebebi de Bolu’da öğrenci sayısının yüzde 52’sinin İstanbul Ankara’da ikamet ediyor olmasıdır. Hızlı trenin faaliyete geçmesi durumunda öğrenci derse gelip gidecek sadece. Dolayısıyla özel veya kredi yurtlar kurumunda sıkıntı olabilir. İkincisi şehir içi konaklamalarda sıkıntı olabilir.”
“BOLU İLİNİ BUNA HAZIRLAMAK GEREK”
Hızlı treninin Bolu’da geçmesinin gastronomi ve restorantları hareketlendireceğini kaydeden Ateş, “Öğrencinin yanında eşi dostu gelir. Yurt dışından insanlar gelir. Dışardan birisi için lokasyon, tren yolunun olup olmaması önemlidir. Dışardan birisi geldiği zaman Gölcüğü, Abant’ı görmek ister. Herkes bunu zaten destekliyor. Bizim tarafımız belli. İlk etapta esnafı belki sıkıntıya sokabilir ama hareketli bir nüfustan bahsediyoruz. Bolu ilini buna hazırlamak gerek. Mühendislere göre bu hızlı tren Abant’ın güneyinden bir güzergahtan geliyor arka taraftan gidiyor” şeklinde konuştu.
“REKABETİN ARTTIĞI BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ”
Ülke genelinde yaşanan ekonomik dalgalanmaların ardından iş dünyasının nefes almaya başladığını vurgulayan Ateş, “Rekabetin arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Sadece Türkiye’de ve dünyada ekonomik krizler devam ediyor. Ülkemiz yavaş yavaş toparlamaya başlıyor. İş noktasında nefes almaya başlıyor. Bolu’da da faizlerin artmasıyla ihracat yapan firmalarımızın bu krizden az etkilendiğini görüyoruz. Bolumuzdaki firmalarda ihracata yönelik çalıştıkları için yansıyan sıkıntılar minimum ölçekte oldu. Krizden en az ihracat odaklı fabrikalar etkilendi. Organize sanayide konfeksiyon ağırlıklı ihracat yapan firmalarımız oldu. Kanatlı sektörümüz iyi büyümeler gerçekleştirdi. Önemli olan bu krizleri iyi yönetebilmektir.” diye konuştu.
İNŞAAT SEKTÖRÜ NORMALE DÖNMEYE BAŞLADI
İnşaat sektöründe yaşanan ekonomik sıkıntılara da değinen Ateş, şunları söyledi: “İnşaat sektörüne baktığımızda arz talep noktasında inanılmaz bir arz var. Ama talepte bir kapanma olunca tabi piyasada inşaat satmada rakamlar düştü. Biz bir enflasyon yaşadık. Ama ticaretin yavaşlama noktasını hiç yaşamadık. Enflasyonlar yüzde 10-15 olduğu dönemlerde biz inşaatlarımıza fiyat koyabiliyorduk. Ama şimdi fiyat da koysanız satamıyorsunuz. Bankalarda faiz yüksek olunca bu sefer de işletmelerimiz sıkıntı yaşadı. İnşaat sektörüne bankalarımız iyi bakamadı. İnşaatçılara çok sağlıklı bakılmadı. Ama zamanla iyi dönüşümler oldu. Şu anda da durum normale döndü”
HER HAFTA 6-7 FİRMA KAYDEDİYORUZ
Bolu’nun teşvik alamayan illerden birisi olduğunu belirten Ateş, “Biz hep krizlerle büyüdük. Rekabet şartlarımız daima olumsuzdu. Mesela Düzce sanayileşme noktasında bizden daha iyi teşvikler alıyor. Ama şöyle bir şey var. Bizim firmalarımızın hepsi sağlıklı firmalar. Hepsi alt yapısını tamamlamış ve ürettikleri ürünün maliyetlerini iyi hesaplamış firmalar. O yönden biz şanslıyız. Ticaret Sanayi Odasında her hafta yönetim kurulu toplantısı yapıyoruz. İş dünyamıza 6-7 tane firma geliyor. Her hafta 6-7 tane firma kaydediyoruz. Bir iki firmamız da terkin yapıyor” şeklinde konuştu.
EKONOMİK KRİZDEN KAPANAN FABRİKA YOK
Ekonomik kriz nedeniyle Bolu’da kapanan fabrikanın olmadığına dikkat çeken Ateş, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bizim kapanan bir fabrikamız yok sadece Mudurnu’daki Pak Tavukçuluk var. O krizden önce işletmesini durdurdu. Erpiliç orada faaliyete başladı. Mudurnu’ya bir hareket sağladı. Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak organize sanayinin müteşebbis heyetindeyiz. Dolayısıyla biz orada yatırımcılara tahsis noktasında valimizin başkanlığında, belediye başkanımız ve bizim de katılımımız ile oraya firmalarımızın talepleri oluyor. Şu anda organize sanayi bölgesine tahsis etmek istediğimiz alan kalmadı. 83 parsel tahsis edilmiş durumda. İlk organize sanayi bölgemiz 1975 yılında kuruldu.İlave rezerv alanı da 1996 yılında kuruldu. Kurulduğu zaman ilk tahsis yaptığımız firmalara seçici davranamamışız. Dolayısıyla çok el değiştirmeler olmuş. Ama ikinci organize sanayi kurulduktan sonra daha seçisi davranmışız. Hem istihdam ağırlıklı hem de kalıcı, teknolojisi yüksek firmalar yapmışız. 3-4 tane firmamız dışında hepsinin inşaatına başlamış durumda. Yaklaşık olarak 6 bin kişi istihdam ediyor. Ama bu sayı 8 bine ulaşacak. İstanbul Teknik İnşaat diye bir inşaat üreten bir firmamız olacak. Pres-metal var mesela. Bu kurulan firmalarla 3 bin kişilik bir istihdam sağlanacak. Bolu aslında işsizlik oranı en düşük illerden birisi olabilir. Çünkü firmalarımız devamlı açık pozisyonlarını kullanıyor. İnşat sektörü önümüzdeki senelerde eğer hareketlenirse Bolu’nun göç alabileceğini ifade edebilirim”
Haber: boluhavadis.net