DÜLDÜL MEVLÜT’E AİT YENİ KAYITLAR
Düldül Mevlüt, Dörtdivan’ın yetiştirdiği önemli değerlerden birisidir. Dörtdivan’ın kültürünü kadim Oğuz kültürüne bağlayan kıymetlerden birisi de kanaatimizce Düldül Mevlüt’tür. Nasıl peki?
Türk boyları arasında tarihte her zaman Dede Korkut gibi sözüne itimat edilen, kendisine danışılan kimseler vardır. Bunlara aksakallılar da diyebiliriz. Bu aksakallılar, hem İslamiyet öncesinde hem de sonrasında devlet adamlarının ve Oğuz boylarındaki kahramanların müşküllerini halleden kimseler olmuşlardır. Edebî ve tarihî metinlerde yer alan bu bilge şahsiyetlerin tespit edilip kitaplaşması büyük bir hizmet olurdu.
Bu tip bilge insanların en ücra köşelerde bile bazen ortaya çıktığını, kendisine pek çok hususta fikir danışıldığını görmekteyiz. Düldül Mevlüt bir bakıma Dörtdivan’da böyle bir fonksiyonu icra etmekteydi. Onun halk ve devlet adamları arasındaki itibarı, sözlerini dolambaçsız söylemesi de aslında bir bakıma bunu göstermektedir. Bu özellikleri yanında Dörtdivan’da beyitleme veya oranlama tabir edilen sözleri kendiliğinden ve ânında söyleyebilmesi ve duruma uygun şiirimsi ifadeleri onun bazı halk kültürü araştırmacıları tarafından “âşık” ve “şair” olarak kabul edilmesine zemin hazırlamıştır. Bizce Düldül Mevlüt’ün en önemli yanı onun Dede Korkut’a yaklaşan üslubudur.
Biz Düldül Mevlüt’ü burada uzun uzun anlatmayacağız. Bu yazıda onun yeni bulunan ses kayıtlarını söz konusu edeceğiz.
Eski Kültür Bakanlığımıza bağlı ve şimdi kapatılmış bulunan Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme (HAGEM) biriminde önceden genel müdür olarak vazife yapmış olan Nail Tan hocamız, Düldül Mevlüt’le tanışıyor ve Dörtdivan’a geldiğinden veya Düldül Mevlüt Ankara’ya gittiğinde kendisiyle zaman zaman görüşüyormuş. İşte bu görüşmelerde alınan ses kayıtları bizim elimize ulaşmış durumdadır. Kayıtlar 1984 yılında Ankara’da alınmıştır. Eski teknik araç gereçlerle alınan bu kayıtları Nail Tan hocamız, halkbilimci Dr. Abdullah Demirci hocamıza vermiştir. Bu ses kayıtlarını Abdullah Demirci hocamız da TRT Ankara Radyosu’na götürmüş ve bunlar burada bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Buradan da bize intikal etmiştir.
İlk ses kaydı Nail Tan hocanın “Dörtdivanlı şair Düldül Mevlüt’le konuşmaya devam ediyoruz.” sözleriyle başlamaktadır. Bu kaydın öncesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu ses kayıtlarında bazı kopukluklar olduğu vardır. Ses kayıtlarının ilkinde Turgut Özal’dan bahseden Düldül Mevlüt’ün burada rahmetli Özal’ın faaliyetlerini övdüğünü görmekteyiz. Zaman zaman yine Düldül burada muhatabına nasihatlerde bulunmaktadır. Ara yerde Düldül Mevlüt’ün bazı atasözlerine konuşmalarında yer verdiğini görmekteyiz. “Anadan olur dana, buğdaydan olur dene!” bunlardan birisidir. Yine Düldül Mevlüt’e özgü vezinsiz ama kafiyeli söyleyişlere burada da rastlanmaktadır. Onlardan birisi şöyledir:
“Ankara’nın her yanı meyve söğüt
Sana verdim bi öğüt
İstersen tut
İstersen yut”
Bu ses kayıtlarından ilki Düldül Mevlüt’ün dua etmesiyle sona ermektedir. İkinci ses kaydı ise ilkinin devamı şeklindedir. Bu kayıt orada bulunanların konuşmalarıyla başlamaktadır. Düldül Mevlüt’ün burada “Ben giderim sen beni çok ararsın!” sözleri seçilebilmektedir. Bu kayıtta teknik bir sıkıntı vardır. Burada yer alan manzum söyleyişlerden biri tespit edebildiğimiz kadarıyla şöyledir:
“Tahtam kesilecek
Mezar kazılacak
Dokuz tahta üzerime örtülecek
Taşlar başımıza dikilecek
Emme ağaçtan
Emme taştan
Akıl gitti baştan”
Sonuç olarak Düldül Mevlüt’le ilgili eldeki bütün belge, bilgi ve kayıtların da yer aldığı bir kitap çalışmasının yapılması gerektiği ortadadır. Bu değerimizin de işlenmesi ve mirasının en azından bu şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çalışma içinde bu yazıda söz konusu edilen ses kayıtları yanında İsmail Hakkı Akyoloğlu’nda bulunan ve onun yine kendi almış olduğu kayıtlardan yazıya aktardığı metinler de yer almalıdır. Böylece rahmetli Prof. Dr. Faruk Sümer hocamızın tespitiyle 20. Yüzyıl’da aslında bir Dede Korkut üslubuyla konuşan, Dörtdivan’ın ve Bolu’nun önemli bir değeri olan Düldül Mevlüt, unutulmaktan kurtulabilecektir. Dr. Yasin ŞEN
Dörtdivan