EYÜP ŞAHİN VE NÂMDÂR KÖROĞLU DESTANI-II
Bu yazıda Eyüp Şahin’in okuduğu Nâmdâr Köroğlu Destanı’nı paylaşmak istiyoruz. Destan İsmail Hakkı Akyooğlu tarafından derlenmiştir. (Bu destanı bizimle paylaşan Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü / Müzik Eğitimi Anabilim Dalı emekli öğretim üyelerinden sayın Dr. İsmail Hakkı Akyoloğlu’na teşekkür ederim. Destan burada tarafımızdan yeniden düzenlenmiştir.) Bu destan metni şöyledir: Köroğlu:
Böyle yerler benim fermanımdır
Çamlıca belden gelen Ermenidir
Şimdi bu yolun bacın almalıdır
Ver yolun bacını sen geç Ermeni Ermeni:
Köroğlu ben seni duydum da geldim
Ayağın tozuna yüzümü sürdüm
Ben de bu yolun bacın almaz derdim
Bozma kervanımı ben de geçeyim Köroğlu:
Ermeni bu yolun bacın aluram
Şimdi almaz isem kande kaluram
Çekerem topuzu başını vururam
Ver yolun bacını sen geç Ermeni Ermeni:
Ey Köroğlu nedir bu senin derdin
Yoksa canıma kıymak mıdır kastın
Vereyim sana ben bin beş yüz altın
Bozma kervanımı ben de geçeyim Köroğlu:
Bin beş yüz altının bana mal olmaz
Çakdurayım kır atıma nal olmaz
Anı işidüp yiğitler kul olmaz
Ver yolun bacını sen geç Ermeni Ermeni:
Ey Köroğlu nedir senin derdin
Bu çöllerde kahraman seni gördüm
El bağladum karşına divan durdum
Bozma kervanımı ben de geçeyim Köroğlu:
Ben bir Köroğlu’yam bilmezem hatır
Eğer karşımdadır o zalim satır
Şu ileri giden ala boz katır
Ver yolun bacını sen geç Ermeni Ermeni:
Vardığım şehirde konarım hana
Gayet dolmuşdurur gözlerim kana
Gelme Köroğlu kıyarım canına
Bozma kervanımı ben de geçeyim Köroğlu:
Gezdiğim yerlerde ismin anarım
Konduğum yerlerde güller dererim
Demirdendir keskim sana zararım
Ver yolun bacını sen geç Ermeni Ermeni:
Beş altı yıldır bezirgan başıyam
Ben de bu dağların ulu kuşuşam
Ben bu yolun bacın vermez kişiyem
Bozma kervanımı ben de geçeyim Köroğlu:
Köroğlu Ermeni cenge durdular
Birbirlerine çok hamle kıldılar
Allah yardımcımız olsun dediler
Yedi yerden yara açtı Ermeni
Bu destanda Köroğlu’nun bir Ermeni bezirgandan bac istemesi, onun karşı koyması işlenmektedir. Köroğlu, Ermeni bezirganın verdiği altınlara kani olmayınca aralarında çatışma çıkmıştır. Son dörtlükten bezirganın Köroğlu’nu epey zorladığını, hatta onu yaraladığını anlıyoruz. Fakat yukarıdaki destan metniyle ilgili olup olmadığı tam anlaşılamayan şu dörtlüklerde Köroğlu’nun imdanına muhtemelen Ayvaz yetişmiş ve bezirganın elinden onu kurtarmıştır:
Yürü Eyvaz yürü gitti namımız
Ermeniye kurban oldu canımız
Yeşil ovaya yayıldı namımız
Ha göreyim seni şahin Ayvazım *
Eyvaz baktı Köroğlu’nun gözüne
Ne muhannetmişsin dedi yüzüne
Baş kervanı aldı Eyvaz gözüne
Bir vurunca başını aldı Eyvaz *
Acı yeller gibi estim üfürdüm
Karadeniz gibi taştım döküldüm
Hint’in bezirganını da devürdüm
Dağları bezastan eylerem şimdi
(İsmail Hakkı Akyoloğlu, “Prof. Dr. Faruk Sümer İle Birlikte Yaptığımız Köroğlu Araştırmaları Ve Müzikli Bir Köroğlu Destanı”, Vı. Uluslararası Köroğlu Sempozyumu, 10-12 Ekim 2016 Bolu/ Türkiye, Bildiri Kitabı, Editörler: Azize Aktaş Yasa - Faruk Öztürk İstanbul, 2016, 423-429.)
Eyüp Şahin, Dörtdivan’ın unutulmaya yüz tutan değerlerinden biriydi. Şükür ki, bu çalışmayla birlikte Eyüp Şahin’in Türk Kültürü ve Dörtdivan için neyi ifade ettiği kısmen de olsa gösterilmiş oldu. Eyüp Şahin, bir destan anlatıcısı, icrâcı ve geleneği yaşatan bir şahsiyet idi. Ezberindeki şiirler ve bunları araştırmacılara okuması sayesinde, Dörtdivanlı Hilmî’nin şiirlerinin derlenmesine yardım etmiş, Köroğlu’nun bir destanı kayıtlarda yer almıştır. Eyüp Şahin, Dörtdivan’da sanırım destan icra geleneğinin son halkasıdır. Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni