GEREDELİ HACI HALİL EFENDİ’NİN HAYATI - I
Geredeli Hacı Halil Efendi’nin hayatı hakkındaki bilgiler ne yazık ki çok sınırlıdır. Onunla ilgili bilgileri Halvetiyye-Şabâniyye silsilesindeki azizlerden bahseden bazı kaynaklarla bizzat azizin yetiştirdiği erenlerin silsilesinden gelen âriflerin yazdıklarında bulmaktayız. Buna oğlu Mustafa Rûmî Efendi’nin divanıyla türbesinden ve halktan elde ettiğimiz bilgileri de dâhil edebiliriz. Bunların yanında azizin oğlu Mustafa Rûmî Efendi’nin divanı Geredeli Aziz’in ve halifelerinin hayatı hakkında belgesel hüviyeti haizdir, denebilir.
Araştırmacılardan bazıları Geredeli Hacı Halil Efendi’nin Emiroğulları diye bilinen bir aileye mensup olduğunu ve onun 1749 senesinde doğduğunu yazmaktadır. Halbuki türbesindeki ve muhtelif kaynaklardaki malumata göre Geredeli Aziz, 1785 senesinde Gerede’de dünyaya gelmiştir.
Öyleyse onun doğum yılıyla ilgili ilk malumatın kaynağı nedir? Bu bilgi muhtemelen Ali Rıza Ünlü’nün eseri Tarih Boyunca Gerede kitabından alınmıştır. Bu kitapta yazar, Geredeli Aziz’in baba adının Abdullah olduğunu söyledikten sonra onun H. 1163 (M. 1747) senesinde doğduğunu söylemektedir. Aynı yazar, Hacı Halil Efendi’nin ilk tahsilini Gerede’ye bağlı Balcılar (Ali Fakih) köyünde yaptığını ve ilk başlarda Nakşıbediyye’ye intisap ettiğini söylemektedir. (Ali Rıza Ünlü, Tarih Boyunca Gerede, Osmanlıcadan Akt: Ömer Cevahircioğlu, Haz. Adem Çevik, İstanbul 2000, s. 130.)
Bu çalışma sırasında ulaştığımız ve 1840 senesinde Gerede’de yapılan nüfus kayıtlarında Geredeli Aziz şöyle tanıtılmaktadır: “Orta boylu aksakallı Şeyh el-Hâcc Halil Efendi bin Osman Efendi (Postnişin).” [Mehmet Süme (ed.), Gerede Nüfus Defteri C. 1 (Giriş-Metin-Dizin), Haz.: M. Süme, A. O. Çalık, T. Araz, İ. Yetiş, M. Tarhan, B. Aksay, BAİBÜ Bolu Halk Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Bolu 2015, s. 107.]
Yine buradaki kayda göre Hacı Halil Efendi 85 yaşındadır ve Seviller Mahallesi 1 no’lu hânede ikamet etmektedir. Babasının adı Osman’dır. Yine kendisi orta boylu ve ak sakallı bir pîr-i fânidir. Bu nüfus kaydında Hacı Halil Efendi’ye “Mahalle Divan ve Köy İmamları” tablosunda yer verilmiştir. Yani Hacı Halil Efendi, bu nüfus kaydına “imam” olarak kaydedilmiş bulunmaktadır. Bu yeni bilgilere göre Hacı Halil Efendi, 1843 senesinde vefat ettiğine göre kendileri 88 yaşında vefat etmiş olmaktadır.
O halde türbede bulunan Hacı Halil Efendi’in doğum ve vefat tarihleriyle yaşı üzerindeki bilgilerin değişmesi gerekmektedir. Ali Rıza Ünlü, Tarih Boyunca Gerede kitabında, Hacı Halil Efendi’nin doğum tarihini H. 1163 / M. 1749 olarak kabul etmiştir. [Ali Rıza Ünlü, Tarih Boyunca Gerede, İstanbul 2000, s. 130.]
Ali Rıza Ünlü’nün ve Kazım Ünlüol’un verdiği tarih de aslında onun doğduğu seneye en yakın tarih olarak durmaktadır. O halde Hacı Halil Efendi 1785 senesinde değil çok daha önce dünyaya gelmiş olmalıdır. Hacı Halil Efendi hakkındaki kısım 1840 (H. 1255-1256) tarihli nüfus kaydında “Mahalle-i Seviller Der-Nefs-i Kazâ-i Gerede”de yer almaktadır. Bu kayıt bu defterde aşağıdaki şekilde bulunmaktadır:
Hane:1 Numara:1
Postnişin orta boylu
ak sakallı Şeyh el-Hâcc
Halil Efendi bin Osman Efendi
Sinn 85
[Mehmet Süme (ed.), Gerede Nüfus Defteri C. 1 (Giriş-Metin-Dizin), Haz.: M. Süme, A. O. Çalık, T. Araz, İ. Yetiş, M. Tarhan, B. Aksay, BAİBÜ Bolu Halk Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Bolu 2015, s. 107.]
Bu kayıtta Halil Efendi’nin seksen beş yaşında olduğu bizzat kendisi tarafından beyan edilmektedir. Bu beyanı azizin kendisi verdiğine göre bilgide herhangi bir şüpheye mahal görünmüyor. Buna göre Hicrî olarak 1255 veya 1256 senelerine tekabül eden 1840’dan öncesine gittiğimizde karşımıza Miladî olarak 1740’lı yıllar çıkmaktadır.
Biz bu yeni bilgi ışığında Geredeli Hacı Halil Efendi’nin doğduğu sene olarak Hicrî ve Milâdî tarihler arasındaki farkı da dikkate alarak Ali Rıza Ünlü’nün verdiği tarihe birkaç yılın daha ilave edilmesinin doğru olduğunu düşünmekteyiz. Bu durumda karşımıza Miladî olarak 1755 senesi çıkmaktadır. Kendi beyanını esas alarak bizim kanaatimiz Hacı Halil Efendi’nin bu yılda doğduğu yönündedir.
Ancak burada kafa karıştırıcı olan ve türbede verilen bilgilerin şekillenmesine sebep olan husus, oğlu Mustafa Rûmî Efendi’nin bir şiirinde babasının “elli dokuzunda” göçtüğünü yazmış olmasıdır:
Kutbiyet tahtına geçdi hakk ile bâtılı seçdi
Elli dokuzunda göçdü sultân Halîlü’l-Halvetî
(Geredeli Mustafa Rûmî Şabânî Dîvânı, Hz. A. Abdulkadiroğlu-M. Tatcı, H Yay., İstanbul 2013, , s. 158.)
Hacı Halil Efendi, Hicrî olarak 1259 senesinde göçmüştür. Acaba buradaki “elli dokuzunda göçtü” ifadesini yaş olarak değil de sene olarak mı almamız gerekiyor? Sayılara getirilen iyelik eki, daha çok yaşı hesaba katmak anlamına geliyor. Halbuki, burada tersi bir durum söz konusudur. Ancak yukarıdaki kayda ve Hacı Halil Efendi’nin bizzat kendi beyanına göre Mustafa Rûmî Efendi’nin bu kaydını yaş olarak değil de sene olarak düşünmek gerekecek.
Bazı kaynaklarda Hacı Halil Efendi’nin babasından “Efendi” diye söz edilmektedir. Burada Geredeli Aziz’in babasının “Efendi” olarak anılması onun da bir tarikate veya ilmiye mesleğine mensup olduğunu hatıra getirmektedir. Ancak bu hususta elde açık bir malumat yoktur.
Geredeli Aziz’in oğulları hakkındaki bazı kayıtların da mutasavvıf hakkında bazı yeni bilgiler ihtiva edeceğini düşünmekteyiz. Hacı Halil Efendi’nin oğlu Osman Efendi hakkında bu defterlerde bilgi bulunmaktadır. Temettuat defterlerinde “Vergüden muaf olub sene-i sâbıkda a’şâr ve rüsûmât olarak bir senede vermiş olduğu” denilerek Osman Efendi’nin “a’şar ve rüsûmât” vergileri kaydedilmiştir. Burada Osman Efendi’nin ekilen ve ekilmeyen 80 dönüm arazisinin olduğu kayıtlıdır. 1260 senesinde buralardan 340 kuruş gelirinin olduğu kaydedilmiştir. Osman Efendi’nin han veya kahve olarak işletilen bir gayr-ı menkulünün olduğu da kaydedilmiştir. Osman Efendi buradan senelik 80 kuruş kira almaktadır. Bazı vergilerden muaf olan Osman Efendi’nin senelik geliri tahminî olarak 460 kuruş olarak kaydedilmiştir. (Mehmet Süme, a. g. e, s. 195).
Yine bu kayıtlara göre Geredeli Aziz’in yaşadığı dönemde Seviller Mahallesi muhtarının, İbrahim Ağa adında bir zat olduğu anlaşılmaktadır. İbrahim Ağa’nın babasının adı Ebubekir’dir. Seviller Mahallesi’nde 3 nolu hânede ikamet etmektedir. Kendisi uzun boylu ve aksakallıdır. Nüfus sayımının yapıldığı 1840 senesinde altmış yaşında olduğuna göre 1780 senesine doğru doğmuş olmalıdır. (Mehmet Süme, a. g. e, s. 16).
Geredeli Aziz’den yazılı ve sözlü bir eser günümüze intikal etmemiştir. Bazı kaynaklarda kendisinin şair olarak takdim edilmesi yanlıştır. Tesirleri yetiştirdiği halifeleri ve diğer dervişleri vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır.
Geredeli Hacı Halil Efendi’nin sarşın, kıvırcık sakallı ve şakacı biri olduğu nakledilmektedir.
Geredeli Aziz ve ailesi, asıl itibariyle Gerede’de bulunmaları sebebiyle tasavvuf erbabı arasında “Geredeliler” olarak tanınmıştır. (Geredeli Mustafa Rûmî Şabânî Dîvânı, Hz. A. Abdulkadiroğlu-M. Tatcı, H Yay., İstanbul 2013, , s. 1).
Babası Emiroğulları’ndan Abdullah’tır. Ali Rıza Ünlü, Gerede Tarihi adlı eserinde Hacı Halil Efendi’nin başlangıçta Nakşıbendiyye’ye mensup olduğunu ifade etmektedir. Bir seyahat esnasında Ankara’nın Çubuk ilçesinde bir arkadaşıyla bulunurken gördüğü bir rüya üzerine Şabâniyye silsilesi içerisinde pîr-i sânî (ikinci pir) olarak bilinen ve kendisine Çerkeşiyye kolu izafe edilen Mustafa Çerkeşî hazretlerine intisap etmiş, bizzat onun tarafından yetiştirildikten sonra 1811 senesinde hilafetle Gerede’ye gönderilmiştir. Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni