5.02.2025 09:54:20
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
5 Şubat 2025 Çarşamba

OSMANLI SARAYI ve GEREDE'NİN ve DÖRTDİVAN'IN KÖYLERİ

OSMANLI SARAYI ve
GEREDE’NİN ve DÖRTDİVAN’IN KÖYLERİ
 
Dr. Yasin ŞEN
Yaptığım okumalarda ve araştırmalarda Gerede, Dörtdivan, Yeniçağa köylerinin Osmanlı sarayıyla çok yakın bir ilgisi bulunduğunu fark ettim. Ben bu konunun araştırmaya değer bir mevzu olduğunu düşünmekle beraber tespit ettiğim bazı hususlara bu kısa yazıda da yer vermek istiyorum. Belki ilgilenen biri çıkar da Gerede, Dörtdivan, Yeniçağa ve Mengen’in köyleriyle Osmanlı sarayının neden ve nasıl bu kadar ilgilendiğini en azından bir makale hâlinde, mümkünse kitap ve tez olarak çalışır.

Burada öncelikle rahmetli Rüstem Albayrak’ın hatıralarından şu satırları okuyalım. Bu yazının yazılmasına vesile olan da esasen Albayrak’ın bu yazısı olmuştur:

“Bir zamanlar Sultan Abdulhamid’in kızı Ayşe Sultan gazetenin birinde ‘Babam Abdulhamid’ başlığı altında hatıratlarını tefrika halinde yayınladı. Orada şöyle bir bölüm okudum, Ayşe Sultan şöyle diyordu: ‘Babam sanatı çok severdi. Fırsat buldukça sarayın dülgarhanesine iner, orada Gerede’nin Ovacık köyünden Dülgerler ile aynı tezgâhta çalışırdı. Hatta ravzanın kapısını beraberce yapmışlar, merasimle hassa alayıyla Medine’ye göndermişlerdi.’ Orada İbrahim ve Habib isimli kişilerden bahsediyordu. İbrahim’in Emirler soyundan, Habib’in ise Selimler soyundan olduğunu Mehmet Aslan’dan öğrendim. İstanbul’da iz bırakanlar bunlarla sınırlı değildi. Abdulhamid’in yaveri Hacı Yaver Özçelik (Mahmutgil soyundan), Abdulhamid’in oğlunun yakın koruması Halil Apak (Apaklar soyundan), Hüseyin Emiroğlu – Kavas (Özerler soyundan), bir de dedemin kardeşi olan Yunus Amcam vardı. Yunus Amcam, Haseki Hastanesi’nin baş imamıydı. Şakacı bir kişiliği vardı. Şöyle bir hatırasını anlattı: ‘Bir sabah hastaneye gittiğimde hastanenin önünde biçare birini gördüm ve nereli olduğunu sordum. O adam da bizim yakın bir köyden olduğunu söyledi. Ailesinin çok hasta olduğunu, yardımcı olayım diye bana yollandığını söyledi. Ben de ‘Aileni tedavi ettireceğim, ama sen de bir daha Ovacık’ın malını kesmeyeceğine söz vereceksin.’ dedim. Adam yeminler etti, ‘Ben öyle biri değilim!’ diye. Neyse, sonunda ailesinin tedavisine tavassut ettim.”. Bu şaka köyde duyulduğunda köylünün çok hoşuna gitmiş.” (Leyla Albayrak-Zehra Özçelik, “Rüstem Albayrak’ın Anıları”, GERKAV Bülteni, Sayı 27, Nisan 2022, s. 80-81.)

Yukarıdaki alıntı esasında Gerede ve Dörtdivan köylerinden çeşitli zanaat erbabının, askerlerin İstanbul’a gittiğini ve sarayda, orduda hizmet verdiğini açık bir şekilde göstermektedir. Bu arada Dörtdivan’ın “Dülger” adında bir köyünün olduğunu da burada ifade edelim.

Bu durum Osmanlı sarayının, Mengen’in aşçılarından yararlandığı gibi bu bölgenin diğer köylerinden de farklı şekillerde faydalandığını göstermektedir. Esasında yer adları da bunu göstermektedir. Mesela Dörtdivan’ın Yayalar köyü ve Azaplar Mahallesinin Osmanlı Ordu sistemiyle bir ilgisinin olduğu açıktır. Yeniçağa’nın Akıncılar, Gerede’nin Sipahiler köyleri de aynı duruma işaret etmektedir. Dörtdivan’ın Ömerpaşalar köyünün isminin de “Ömer Beşe”den geldiğini tespit edince aslında bu köylerin Yeniçeri kurumuyla çok güçlü bir bağlantısının olduğu ortaya çıkmaktadır. Bilindiği gibi “beşe” Yeniçerilerin kullandığı bir unvandır. Ayrıntılı bir araştırmanın sonunda bu konuda daha net şeyler söyleme imkânı elbette vardır.

Sözün özü zaman zaman Dörtdivan’ın ve Gerede’nin köylerinde yaptığım araştırmalarda bu köylerin Osmanlı sarayıyla bağlantısına dair izlere rastlıyordum. Yukarıda Ovacık köyüyle ilgili bir alıntıya yer verdik. Benzer ve başka anlatılara ve tarihî bilgilere Gerede’nin ve Dörtdivan’ın köylerinde rastlanabileceğini burada söylemek isteriz. Örneğin, Dörtdivan’ın Dülger köyünden Ahmet Ersoy abiyle yaptığımız bir görüşmede ondan kendi ailesi içinden saraya aşçıların gittiğini duymuştuk. Bu ifade bizim kanaatimizce oldukça önemlidir.

Bu kısa yazı içinde Dörtdivan ve Gerede köylerinin Osmanlı ordu teşkilatı ve Yeniçerilik ile nasıl bir bağlantısının olduğunu ortaya koymak güç bir iştir. Ancak yer isimleri bu mevzunun üzerine gidilmesi gerektiğini, yeterli araştırmaların da bugüne kadar yapılmadığını göstermektedir. Biz kısa bir yazıda daha önceden bu meseleye dikkat çekmek istemiştik. Fakat konunun ayrıntılı bir şekilde ve arşiv belgelerinden hareketle incelenmeye muhtaç olduğu görülmektedir.

 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı