Sayık Aladağı, Dörtdivan’ın Aşağısayık ve Yukarısayık Köylerinin ortak yaylasıdır. İki köy bu yaylaya beraber göçer. Buraya Çukurca Yaylası da denir. Yaylanın bir camisi vardır. Bu yayla köylere 20 km mesafededir. Dörtdivan’a ise 25-30 km mesafede bulunur. Burada bir zamanlar Köroğlu Yayla Şenlikleri de düzenlenmiştir. Bu yaylanın bir özelliği de buraya özgü kırmızı benekli alabalıkların olmasıdır. Bunlar taşların arasında ve soğuk sularda yaşarlar.
Sayık Aladağı ormanlar içinde yer alan bir yayladır. Etrafındaki sık ormanlık alanlar dikkat çeker. Burada çam, köknar, kavak ağaçları yetişir. Burada özellikle bahar aylarında yerden kaynayan berrak sular dikkat çeker. Yine bu yaylada eskiden kuyular varmış. Bunların büyük kısmı zaman için kapanmış ve ortadan kalkmış.
Bu yaylaya gidilmek için Aşağıdüğer ve Yukarıdüğer yaylalarından geçilir. Bu yaylaya Bünüş köyünün Gölyaylası da yakındır. Yaylanın yakınlarında Sorkun Aladağı bulunmaktadır. Yaylanın güneyinde gölcük bulunmaktadır. Yayla hemen ormanların arasında kurulmuştur. Etrafında özellikle yağmur mevsiminde coşkun akan akarsular, dereler bulunmaktadır. Yakındaki derenin özellikle kışın suları coşkun akmaktadır. Sayık ve Düğer köylerinin suları bu dereden gelmektedir.
Eski evler genelde yıkık bir hâldedir. Yaylaya göçen çok yoktur. Buraya yazın beş, altı hane kadar göç olur. Yeni yapı çok sıktır. 10-15 civarında eski yapı bulunmaktadır. Genel olarak yaylada hayvancılık terk edilmiş durumdadır. Yaylada hayvancılıkla uğraşan iki aile vardır.
Burası iki köyün yaylasıdır. Aşağısayık ve Yukarısayık Köyleri buraya bir zamanlar müşterek olarak göçmüşler. Bu iki köyün yaylasının arasında bir kuru dere vardır. O sınırdır. Yukarı kısım Yukarısayık’ın, aşağısı Aşağısayık’ın yaylasıdır. Yaylanın yukarısında “Karadere” denilen yabani hayvanların çok bulunduğu bir yer vardır. İlerisinde “Yeniyayla” vardır. Yeniyayla’dan sonra ormanlık alan yoktur. Daha ileride Köroğlu Tepesi vardır. Yeniyayla’nın doğu istikametinde “Çukurçayır” denen bir mevki vardır. Sayık Aladağı’nın hemen üstünde “Karatepe” bulunur. Kuzey istikametinde Gıcırgakapı vardır. Buradan Aşağıdüğer Yaylası’na inmeden Gayarlı denen mevki daha vardır. Yaylanın köy tarafında Kızıliniş denilen bir mevki bulunmaktadır.
Sayık Aladağı halk arasında Köroğlu’nun gezdiği yerler olarak ifade edilir. Burada Atçörteni denen bir çörten vardır. Burada Köroğlu’nun atının üstünden inmeden su içtiği ifade edilir.
Sayık Aladağı’nda eskiden horak oyunu, met gibi oyunlar oynanırmış. Horak oyununu özellikle bayanlar oynarmış. Salıncaklar ve gıcırgalar (gıcırdak) kurulurmuş. Özellikle genç kızlar için salıngaçlar (salıncaklar) kurulurmuş. Yine kağnı denilen ve ağaçtan yapılan gençlerin yokuş aşağı indikleri arabalar yapılırmış. Yine aşık ve misket oyunu da oynanan diğer oyunlardandır.
Eskiden yayladan eşek, katır, at gibi binek hayvanlarla pazara inilir; yaylada üretilen ürünler satılırmış. Özellikle tiftik pazar ürünlerinin fiyatını belirleyen bir değerdeymiş.
7 Haziran 1982’de Düldül Mevlüt’ü Sayık Yaylası’ndaki şenlikte Prof. Dr. Faruk Sümer bir saat kadar dinlemiştir ve onun hakkında şunları söylemiştir: Bu şaire dikkat edin. Bunca şair dinledim. Dede Korkut üslubunda sözler söyleyenini ilk defa görüyorum.” (Nail Tan, “Bolu İli Halk Edebiyatının Kaynaklarından Dörtdivanlı Düldül Mevlüt”, DİVANKAV Bülteni, S. 6, Haziran 2003, s. 18-19.)
Daha sonraki bir yılda Sayık Köyü Yaylası’nda düzenlenen Köroğlu Şenliğine niye gelmediğini soran Âşık Ali Çatak’a Düldül Mevlüt şu cevabı verir:
“Gamı hasaveti guymayınca
Sizün geldüünüzü duymayınca
Ben ne biliyin
Gocasız garıdan çocuk olur mu? Olmaz.
Ayranı döv döv yağ çıkar mı? Çıkmaz.
Benim de habarım olmayınca olmaz.” (Nail Tan, “Bolu İli Halk Edebiyatının Kaynaklarından Dörtdivanlı Düldül Mevlüt”, DİVANKAV Bülteni, S. 6, Haziran 2003, s. 18.) Yasin ŞEN
.jpg)
