5.05.2024 18:41:08
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Zekeriyya ULUDAĞ
23 Kasım 2023 Perşembe

Tarihten Hayata: ÖĞRETMEN• -I-

Tarihten Hayata: ÖĞRETMEN•  -I-

Prof. Dr. Zekeriyya Uludağ
Günümüzün temel problemlerinden birisi insan ve insandan kaynaklananlardır. Eğitim ve öğretmen problemin görünen yüzü olarak ifade edilebilir. Elbette ki bu sadece günümüzün değil yüzyılların meselesidir. Ülkemiz temel olarak alındığında öğretmen problemi istihdam ve maişet meselesidir. Eğitimin problem olarak ortaya çıkmasının sebebi siyasal, sosyal ve eğitim politikalarını belirleyenlere, öğretmen ise topluma ve bireye aittir.

Günümüzde öğretmen özel ya da resmi bir kuruluşta belirli bir ücret karşılığı eğitim faaliyetinde bulunan kişi olarak kabul edilmektedir. Aşağıda da ifade edeceğimiz üzere ona çağlar içinde farklı anlamlar yüklenmiştir. Hatta ideolojik bakış açıları öğretmene “totaliterliğin” sınıf içindeki temsilcisi gözüyle bakmış ve sürekli eleştiri konusu yapmıştır. Bilinen bir şey varsa o da her açıdan ortaya çıkan bu tartışmaların varlığını sürdüreceğidir. Öğretmen meselesine çözüm bulmanın yolu insanın fıtratı yani yaratılışı ile ilgilidir. Kaynak görmezden gelinerek problemin çözülmesi mümkün görünmemektedir.

Eğitimin hem öznesi hem de konusu olan öğrenci yani insan arasında bağlantı noktası, güçlendiricisi, kimine göre mühendisi kimine göre mimarı öğretmen, yaşlılarımızın hafızalarındaki ismiyle muallim. Kültür ve medeniyet tarihimiz içerisinde adı münevver, aydınlanmış kişi, terbiye eden, ilmin peşinden koşturan, ilmiyle maruf, anlamlarına gelen mürşit, muallim, müderris anlamlarına gelen farklı isimler verildi. Zaman içinde ona öğretme sanatlarını iyi bilmesi dolayısıyla pedagog, yeri geldi ideolojik bakışı kazandırdığı için ideolog, yeri geldi aydınlık bir dünyaya uyum sağlatan ve vatandaşlık kültürünü kazandırdığı için eğitmen isimleri verildi. Sonuçta eğitimi değerlerden uzaklaştırmak istediğimiz günden beri sadece bilgiyi aktaran kişi olarak öğretmen ismi layık görüldü.

Rousseau “Hâlık’ın elinden çıkan insan tertemizdir. Onu kötü yapan içine girdiği kültürdür, medeniyettir” diyor. İnsan tabiatı gereği günahsız ve tertemiz olarak dünyaya gelir. O, her şeye iyiye kötüye, doğruya yanlışa, başarı ve başarısızlığa açıktır. Barışa ve insani özelliklere sahip olarak dünyaya gözlerini açar. Hıristiyan dünyanın temsilcisinin bu düşüncelerine J. Locke “insan zihnini tabula rasa” olarak tasvir ederek destek verir.



* Bu yazı Eğitime Bakış Dergisinin Yıl:13 sayı:41 Eylül-Ekim-Kasım-Aralık 2017 ss.3-5 sayısında yayınlanmıştır.



Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı