VATAN SEVGİSİ
Vatanseverlik, bir bireyin ülkesine, ülküsüne ve toprağına duyduğu sevgi ve bağlılığı ifade eder. Herkesin vatanı kendisine güzeldir. Lakin atalarımız bizlere dünyanın en güzel, en bereketli topraklarını vatan olarak bırakmışlar; emanet etmişler desek daha doğru bir ifade olur.
Bizler de bu emaneti, vatan bildiğimiz bu toprakları, vatanın evlatları olarak korumak zorundayız. Öyle sahiplenmeliyiz ki, vatanımıza düşman çizmesi basmaması, namahrem eli değmemesi için gerekirse geçmişte olduğu gibi canımızı feda edebilmeliyiz.
Bu eşsiz güzelliğe sahip vatanın ilelebet Türk toprağı olarak kalmasını sağlamak en büyük sorumluluğumuzdur. Çünkü toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Çünkü vatan sevgisi ona hizmetle ölçülür. Çünkü vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Anlaşılacağı üzere vatan bizim anamız, yârimiz, üzerine titrediğimiz yavrularımız gibidir. Vatan bizim en kıymetli varlığımızdır. O nedenle onu gerekli şekilde, bize yakışır şekilde sevmeliyiz.
Büyük Hun İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan yaklaşık 3000 yıllık bilinen Türk Tarihi içerisinde yer alan bütün Türk devletlerinde “vatan” kutsal sayılmıştır. Türk milleti vatanına, toprağına ve istiklaline çok bağlıdır.
Tarihte Asya Türk topluluklarını tek çatı altında toplayan ilk hükümdar olan Metehan: “Benden eğerim isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim. Fakat vatanımdan hiç kimse cesaret edip de bir karış bile toprak istemesin, vermem,” demiştir.
İki cihan güneşi son peygamber örnek insan Hz. Muhammed (SAV) ise “Vatan için çalışmak, vatanın büyümesi ve gelişmesi için gayret göstermek de vatan için ölmek kadar şereflidir. Vatan sevgisi imandan gelir,” buyurmuşlardır.
İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy var olma mücadelesi verdiğimiz harbin en hararetli günlerinde bizlere yüzyıl önce şöyle seslenmiştir:
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakkın
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vatan ve millet sevgisinin en fazla görüldüğü, bu sevgi ve bağlılık sayesinde, adını tarihe altın harflerle yazdıran büyük bir liderdir. Gerek İstiklal Savaşı’nda gerekse yaşamı boyunca katıldığı savaşlarda, çarpıştığı cephelerde elde ettiği başarılardan sonra elde edilen bağımsızlığın ana kaynağı Atatürk’ün vatanına duyduğu derin sevginin ve Türk milletine karşı duyduğu sorumluluğun göstergesidir
İstanbul’un Fatih’i, çağ açıp kapatan komutan şöyle diyor: “Şerefli bir ölüm dizler üstünde sürünerek yaşamaktan daha makbuldür.”
Biz Türkler; mülteci olarak başka ülkelere göç etmeyen tek milletiz. Bizler vatanımızı korumak için savaş yapmak zorunda kalırsak, ya olduğumuz yerde kalır can veririz ya da sancağı oracığa dikip yeni bir devlet kurarız. Atilla ÇETİNKAYA
Dörtdivanlı Eğitimci Şair – Yazar “Çınar Gücünü Köklerinden Alır Kitabımdan” bir bölüm.